Ümit Turpcu

Umut her zaman…

Umudu ülkeme insanıma vurduğum zaman hep her zaman…

Nasıl toparlarım bilemiyorum,

Siyaseten izlediğim, okuduğum,

Bildiğim bilemediğim,

Ne varsa bir kenara bırakıyorum…

Hissettiğim şeyleri,

Doğru yada yanlış,

Eksik yada çok eksik,

Ne o yandan ne bu yandan hissedilmesine aldırmadan,

Hiçbir ahkamcının yorumunu,

Her garabet olayın bilmişini,

Hiçe sayarak…

Kafam şişerek,

Gönlüm yorularak,

Takip ettiğim bölünmüşlüğün,

Asıl oyun olduğunu bilerek,

Karalamak değil aklamak istiyorum düşüncelerimi…

***

Beğenin beğenmeyin,

Türlü sandık oyunlarıyla,

Denk geliveren,

Mağdur edebiyatına yeni sayfalar açılmasına, neden olan olaylar sililesi ile oy toplayan,

İktidar olan,

Hem de feci şekilde iktidar olan,

Bir hükümet var…

Bu hükümetin,

Bütüncül yada insancıl olmayan,

Tribünlere oynamasını çok iyi bilen,

Son derece kışkırtıcı, sevimsiz  kelamcı bir başkanı var…

Kimimiz, kendini O’nun insanı/vatandaşı olarak görebiliyor hem de aşkla,

Kimimiz, kendini eli kolu bağlı, itilmiş dışlanmış hissediyorkinle …

“Bölün ey halkım!!!”

Dedi birileri…

Ve bölündük…

Tam ortadan ikiye…

Kendini ifade edemeyen,

%50 çözüm üretemeyen, kendi içinde çekişen zayıf muhalefetin bunaltısı körüğü,

%50 iktidar şımarığı, ağzı bol laf yapan güruh körüğü,

Ateşlendik,

Hastalandık,

Çenemize vurdu yine mizahsen olduk,

Siz/Biz olduk!…

Bu keskin ayrıma gelene kadar ki,

100-30-40 yıl öncesinde yaşayan ve hala yaşamakta olanvizyonistlerini,

Yerli yabancı aktörlerini kutlamak gerek…

O haldeyiz ki, Siz/Biz’ler olarak hepimiz, tek noktada buluşuyoruz,

“DIŞ MİHRAK!...”

Güzel…

***

Sonra bir seçim arefesinde,

Patlayıveren fırtına…

Bir yanda zil takıp oynayan,

Kendi beceremediğini cemil cümle becerenine alkış tutan,

Sıfır görüşlü %50’si…

Bir yanda, ölümüne liderini, savunan,

Gerekçesine vesile olanları topa tutan,

Her olumsuz çıkışı, ekonomik göstergelerin muhteşemliğine ket sayan acaip inançlı,

At gözlüklü, %50…

Yine ortak görüş DIŞ GÜÇLER…

Evet kesinlikle kesin…

Ve yine güzel, biliyoruz demek ki…

Biliyoruz, görüyoruz,

Değerlendirebiliyoruz,

Amma velakin çekirdek çitleyerek film galası izleyen topluluktan farkımız yok…

E güzel…

O zaman sadece çekirdek çitle ve izle,

Ahkam kesme,

Kendi çapında,

Şu var olan ayrımı keskinleştirme,

“Evet” de ;” Bu hükümet de “Bal tutan parmağını yalarmodunda, yemiş arkadaş, götürmüş milletin parasını…Zamanlama olarak dış odaklı komplo ama seçime gitmeli kendini aklamalı, hala garip bir savunum içindeyse bir de diğer yandan bakayım, ben isteyeyim ki önce çözümü, seçimi tüm oynanan oyunlar tersine dönsün …” de… Diyebil yani…

“Evet” de, eteklerine taktığın zilleri önce bir topla, medet umduğun güruha bak ve de,” Zamanlama olarak evet dış güç odaklı oyun, ama ortada yolsuzluk var, ciddi sömürü var, biz sadece izleyen kuklalar değiliz, haydi sivil toplum örgütleri, haydi tüm temiz gönüllü insanlar toplanalım,inisiyatifi ele alalım… Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerden…” de, diyebil yani…

Benim gibi %50 ve % 50’nin dışında olan “%100 insan”diyen sınıfsız görüşlü grup,

İzliyor…

Yanlı taraflı hem de…

Bir halk,

Soyalite olarak geriye giden, inancı hep sömürülmüş sömürülen,

Ekonomik göstergelerin cukka edilmeyen tarafında çağdaşlık…

Bir yanda kırık camlı bir evin ölüm kokusu Ayaz bebek acısı,

Bir yanda internetin sıcak ortamında,

Çöplüğe dönmüş beyinler ağrısı…

Kapatın kafataslarınızı,

Açın saf yüreklerinizi,

Sessizce bir bakın içinize,

Memleketinize…

O vakit belki de,

Umut her zaman…