Ümit Turpcu

Yanlış aktarmayayım ama,

Ya bir gerçek öykü,

Ya da uydurulmuş bir ironik kıssa,

Ya da paradoksal bir fıkra var hani;

“Ufaklık sorar babasına,

-Baba, insanlar niçin bu kadar çok çalışıyor?

Baba der,

-Ekmek parası için...

Çocuk yine sorar,

-Peki ama baba, öyleyse fırıncılar niçin çalışıyor?!!!!...”

Güzel ve akıllıca bir soru değil mi?...

Seviyorum çocukları, hem de pek pek çok,

Çıkarsız, dümdüz mantıkları ile pat diye soruverirler işte böyle,

“Öyleyse fırıncılar neden çalışıyor?...”

***

Eee, bu sorudan sonra, babanın biraz afallayıp kalma durumunu göz önüne alan,

fırıncılar odası imdada yetişivemiş,

“Oh cocuum, fırıncılar daha ırahat irekabet edip, ekmeği ucuzlatıvesinler diye!!!!!!”

İktisat, işletme bilimum ekonomik bilim dallarının, kapitalist, liberal sistem teorisyenlerinin,

Destekleyeceği net ve doğru açıklama…

Hiiiç kızmayın!... -Okuduğum tepki başlıklı, haber girişlerine ve de gelecek büyük halk tepkisine(!) istinaden belirtiyorum ki;-

“KIZMAYINIZ EFENİM!...”

Açıklamanın bu bölümüne kızmayınız, sakin olunuz,

Gayet açık seçik bir yönlendirme ile derim ki ben;

“Alıcınızın ayarını değiştiriniz, genişletiniz…”

Ve şuna kızınız,

“Ekmeğe 2008’den bu yana zam falan yapmadık!!!”

Eee- yaniii- şeyyyy- tamaaammm- eveeet,

Tabi aslında zam falan yapılmadı,

Sadece aynı fiyata,

“Ekler pasta” büyüklüğünde ekmekler aldık!... –“Ekler pasta” tanımlamama Fransız kalmadığınızı umuyor ve vesile ile Kraliçe Marie Antoinette’i saygı ile anmanızı öneriyorum…- 

Evet aynı paraya, küçüklüğünden dolayı kabuklaşan ekmekcikler aldık,

1 aldık doymadık, 2 aldık doymadık, 3 aldık idare etti vs…

Olmadı envai çeşit fiyatta, ekmekler arasından ekmek seçerek sofralarımıza oturma lüksünü yaşadık…

Mahalle bakkallarında, 

“Bu ekmek kaç lira?...”

“Hangi raftan aldınız?...”

Karşılıklı soru fırtınası insanları sersemletirken,

Hani ekmek parası labirantel yollarla, aslanın bilmem taa neresine kaçtı,

Ruhumuz duymasa, cebimiz duydu da işte,

Ne deyim….…

Evet zam falan yapılmadı ekmeğe 5 yıldır!!!...

Yapılmadı yani!…

Kızılması gereken işte bu sözler,

Bu “Akıllılık” bence…

Kim kimi kandırıyor,

Kim kanmak istiyor,

Kim, neye, ne için, nasıl tepki ver/i/mi/yor?!...

Ve bu tip “akil açıklamalar” kimi sinirlendiriyor!...

Açıkçası beni delirtiyor hele genele yaydığımda…

Haydi doyuramıyorsunuz, bari aklıevvel yerine koymayın!…

Dürüst başladığınız acı açıklamayı kıvırtmaçlı sözcüklerle tatlandırmaya kalkmayın,

Kekremsi oluyor!!!…

“Bu ülkede açlıkların- yoksullukların sınırı belirleniyor, duyruluyor, ayarlamalar yapılıyor…”

Neden?...

“Neden rekabetin getirdiği zenginlik sınırları kıstas alınmıyor, alınamıyor,”

Hımmm sizi sizii,

“Aynı yoksulluk gibi zenginliğin de sınırları yok değil mi, amma  tadı doyumsuz...

Yani Melih Cevdet Anday dizelerinde ki gibi,

“Ekmeğin felsefesi mi yok” hı?…

“Felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin

Felsefesi. Ve sahipsiz felsefenin

Ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi.

Ekmeğin sahipsiz felsefesini

Felsefenin sahipsiz ekmeği.

Ve yıkıldı gitti Likya.

Hala yeşil bir defne ormanı altında...”

Halaa…