Ümit Turpcu

Tefrika havası var son dönem yazılarımda biliyorum…

Yol yaya- yaya yol-trafik-trafik-trafik…

Akıl- izan- üstün körlük- saygı- gün kurtaran- insan ezen, falan filan…

Yaya yaya yazasım yok aslında inanın,

Trafikteki en alt rütbe için

Yayılmacı bir hatalar silsilesi var ortada…

On günlük tatil dönüşü,

 Evim yolunda,

Yol ortasında kalakaldığım,

Seke seke, koşaraktan geçtiğim,

 Göbek!...

İzzet Baysal Caddesi’nin Yukarı Çarşı’ya dönüş göbeğini diyorum,

Yokuş başındaki, erkek öğrenci yurdunun önündeki göbek bahis konusu ettiğim…

Hani otobüs durağının dibindeki,

Yolcu almak için duran, en az 3 dakika oyalanan otobüslerin olduğu durağın yanıbaşındaki göbek…

Bu mevkide -Allah koruya- şu meşhuur fıkranın kahramanı olmam işten değil;

“Adam yolu geçerken son anda çarpılmaktan kurtulur da, şoförün şu kızgın sözlerine  maruz kalır hani; - ‘Dikkatli olsana hemşehrim, canına mı susadın!... – ‘Ama ama hata sizde beyefendi!...’ –‘Ne diyorsun sen kardeşim, ben 15 yıllık şoförüm!..., -‘İyi de ben de 40 yıllık yayayım!...’

O mevki - o göbek,

Şoför haklı, yaya haklı!...

Kim haksız, kim tedbirsiz, kim feraset yoksunu?...

Göbek dedik,

Araç trafiğindeki aksamaları gidericidir belki,

Gereklidir elbette,

Öyledir anlarım da,

Yaya için kazaen gayet uygun olduğunu anlamamak mümkün mü?…

Neden 2’si bir arada olamıyor,

Hem araçlar hem yayalar için en sağlıklı düzenleme neden ama neden  yapılamıyor?...

Teknik açıdan bir yolu olmalı,

Olmalı!…

Biz ne yapalım ne edelim,

Hangi kıyısından geçelim,

Yaya çizgilerini gökyüzüne mi çizelim,

 Yön- yan okları mı koyalım,

Olmadı rengarenk mi boyayalım?

Rivayet mi yaya yolu/geçidi vukusu?…

Uzman değiliz, değilim;

Yaşadığımı, yaşananları bilir,

İnsanı bilir, değer verir,

İfade edemeyenlere bir kalem tercüman olurum/z…

Cümle sorumlulara, sorumluluklarını hatırlatırım/z…

Valilikten gelen,

Geçen haftaki yazımda da yer verdiğim açıklamaya göre,

İşin ucu yine belediyeye dayanmışken, -Afedersinizama, İl Trafik Komisyonu’nun yasalarla belirlenmiş atıllığına, göstermeliğine dikkat çekerek-

Sanayi Kavşağı gibi, buraya ne gibi bir düzenleme getirileceğini,

Merak içersinde bekliyorum/z…

Çok ciddi gülümseyerek düşünüyorum da;

Bu kadar yol-yaya derken,  Azrail Melek ironi merakına kapılıp, yayasal bir arızada yakalayacak olursa beni,

 “Köyümün yağmurlarında yıkayıp,  göbek havası eşliğinde gömsünler…”

Gibi abesle iştigal bir yaklaşım içersinde olmayacağım,

İki elim ve yapışacağım yakanın sahibi belli olacak hiç değilse…

Sağ ve esen yayalık dileklerimle...