
05304670437
Abdullah Danışman
Sağlık sisteminde reform uygulaması (değişim, dönüşüm ve gelişme), ABD ve İngiltere gibi ülkelerde bile seçim çalışmalarında üzerinde durulan önemli bir alanı oluşturmaktadır. Ülkemizde de bu konu 2002 genel seçimlerinden sonra ciddi bir politika kapsamında ele alınmıştır. Hükümet sağlıkta reform uygulamasına geçmek için gereksiz detaylar için zaman geçirmemiş ve icraata yönelmiştir. Sağlıkta reform konusunu masaya yatırmadan önce tarihe kısa bir yolculuk yapmakta fayda var diye düşünüyorum.
Türkiye’de sağlık bakanlığı 1920 yılında kurulmuştur. 1920 ile 1938 yılları arasında bir çok yasal düzenlemeler yapmıştır. Şu anki yapılanma içinde de yerini koruyan sıtma frengi trahom olmak üzere bulaşıcı hastalıklarla ilgili dikey örgütler oluşturulmuştur. O günün özelliklerine göre kurulan Merkez Hıfzısıhha Enstitüsü ve okulu, Dispanser, Sağlık Merkezi ve Sağlık Ocağı gibi yapılanmalar değişikliğe uğramadan günümüze kadar uygulama alanı bulmuştur. Hekimleri ilgilendiren meşhur “Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarz-ı İcrasına Dair Kanun” 1928 tarih ve 1219 sayı ile bu dönemde yayınlanmıştır.
1938 ile 1960 yılları arasında merkezi yapıyı kuvvetlendirici ve sosyal içerikli politikalar geliştirmeye yönelik yasal düzenlemeler ve uygulamalar yapılmıştır. Sıtma savaş kanunu çıkarılması, İşçi Sigortaları Kurumu’nun oluşturulması, Bölge Numune Hastanelerinin açılması gibi çalışmalar ile 1953 tarih ve 6023 Sayılı “Türk Tabipler Birliği Hakkında Kanun” nun çıkarılması da bu döneme rastlar.
1960 ile 1980 arasında sağlık hizmetlerine ve özellikle koruyucu sağlık hizmetlerine gereken önemin verilmesi ile yeni bir döneme girilmiştir. 1961 yılında toplumun her kesiminin sağlık hizmetlerinden eşit olarak ve yeterince faydalanması amacıyla 224 Sayılı "Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun" çıkarılmış ve sağlık hizmetlerinin yurdun en ücra köşesindeki vatandaşın ayağına kadar götürülmesini hedef tutan yeni bir hizmet anlayışı ve uygulaması getirilmiştir. Yıllarca sözü edilecek olan Genel Sağlık Sigortası kavramı üzerindeki tartışmalar bu yıllarda başlatılmıştır. İlk olarak Genel Sağlık Sigortası yasa taslağı 1967 yılında hazırlanmış ancak bakanlar kuruluna sevk edilememiştir. İkinci olarak 1971 yılında TBMM sevk edilmiş ancak kabul edilmemiştir.
1990 yılında DPT tarafından sağlık sektörü ile ilgili mastır planı hazırlatılmış ve bu plan doğrultusunda 1. Ulusal sağlık Kongresi toplanmış bu toplantı ile yeniden yapılanma süreci başlatılmıştır. 1993 yılında toplanan 2. Ulusal sağlık Kongresinde ulusal sağlık politikaları belirlenmiş diğer yandan aynı yıl sosyal güvenlik şemsiyesi dışında kalan yoksul bireyler için yeşil kart uygulamasına geçilmiştir.Sağlık sistemimizde 2000’li yıllara kadar 2. Ulusal sağlık Kongresinde alınan kararlar paralelinde bir takım düzenlemeler yapılmış, ancak istenilen düzeyde sonuçlar ne yazık ki alınamamıştır. Tarihteki yolculuğumuza noktayı koymak istiyorum.
Anayasamız 60. Maddesi herkesin “ sosyal güvenlik hakkına sahip olduğunu ve devletin bu sorumluluğu üstlendiğini” içerir. Bu kapsamda sağlık sisteminin lokomotifi olacak olan Genel Sağlık Sigortası kanunu, 2006 yılında 5510 sayı ile yayınlanmıştır. Genel Sağlık Sigortası uygulaması da dahil olmak üzere yapılan sağlık reform çalışmalarının ülke genelinde nasıl algılandığı ve hedeflenen başarıyı yakalayıp yakalayamadığı sorusuna gelince; Bu konu hakkında her kesimden farklı değerlendirmeler gelse de, ortak kanaat noktası olarak “vatandaşın kendisine değer veren bir devleti hissetmesi” gerçeği ortaya çıkmaktadır. Bana göre de yapılabilecek değerlendirmeler farklı da olsa, ortak bir noktanın yakalanması önemlidir. Eğer devlet vatandaşına sağlık konusunda “kendisini değerli hissettirebilmiş” ise çok şey yapmış demektir.
Uygulama örnekleri ve güncel sonuçları ile sağlıkta reform uygulaması konusunu bir sonraki yazımda detaylandırmak istiyorum.
Selam ve saygılarımla.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
ömer maden
HAVALAR ISINMAZ, ISITILIR....hadi....