Abdullah Danışman

 Ak Parti hükümeti eğitim alanında önemli adımlar atacak.

Zorunlu eğitim 12 yıl olacak ve katsayı adaletsizliği ortadan kaldırılacak.

Eğitim sistemimizde, gereksiz ve göze batan büyük bir yamamız vardı.

Meslek lisesi mezunlarının katsayı adaletsizliği sistemde büyük bir yamaydı.

Bunun giderilmesine yönelik olarak YÖK Kanunu’nda değişiklik yapılacak.

Bu adımların hedefi ise “mesleki eğitimi” artırmak ve desteklemek.

Ak Parti hükümetinin yapacağı bu düzenlemelere “itiraz” eden olur mu?

Elbette olacaktır. İtirazsız eğitim meselesi olur mu?

İşin eğitim, öğretim, sistem, pedogojik, ekonomik vb. yönleri elbette vardır.

Bu itiraz, ya sorgulanarak ya da “kronik çaresizlik sendromu (KÇS)” nun belirtisi şeklinde olacaktır.

Siyasette KÇS, kimi zaman gücün, kimi zaman zayıflığın sığındığı bir liman olmuştur.

Zayıflık için anlaşılabilir bir söylev olan KÇS’ nin güçlülük  ile ne alakası olabilir?

Devşirilmiş, taklitçi ve hamasi anlayış, milletin değerleriyle savaşırsa KÇS oluşuverir.

Güç, güçlü, güçlülük KÇS oluşmasının önüne geçemez.

 “Hak”, karşısında şeklen savaşılan ama asla yenilemeyen bir güçtür.

“Zan” dünyasında insanlar  zafer çığlıklarıyla “Hak” karşısında galibiyetlerini kutlayabilirler.

Hakkı tutup kaldıranlar, bunu gale bile almaz, beklerler…

Aş kıvama gelince pişer, üflenen balon şişer. Öküz ve kurbağa hikayesindeki gibi…

Balondaki nefesin hesabı da bir gün gelir çekilir mizanda suale…Bakalım ve görelim…

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri ne güzel ifade etmiş;

“Hak, şerleri hayr eyler,

Zannetme ki gayr eyler,

Ârif âni seyr eyler,

Mevlâ görelim n'eyler,

N'eylerse, güzel eyler...”

“Hak” ile savaşa tutuşanlar, yenilginin altına gönüllü olarak imza atan zavallılardır.

TBMM’de görüşülmekte olan  4+4+4 (12 yıl) zorunlu eğitim, milletimiz için “inşallah” hayırlara vesile olur.

Selam ve dua ile.