Ali Özdemir

Bazı insanlar vardır dünyadan gelip geçer ama arkasında hiçbir eser, hoş seda bırakmaz. Bazı insanlar ise asırlar sonra bile anılır, saygı görür. 

 

Geleneğimiz, kültürümüz iltifatı, övgüyü, teşekkür etmeyi pek yeğlemez. “Vefat eden insanın arkasından konuşulmaz diye” de bir geleneğimiz mevcuttur. 

 

Değer yaratan, topluma örnek olan, bilgili, görgülü, saygın insanları topluma yansıtmak yanlış bir şey değil esasında.

 

1982 yılında Bolu Endüstri Meslek Lisesine kayıt oldum. 1985 yılına değin bu kurumun elektrik bölümünde öğrenim gördüm. Lisenin birinci sınıfında okuduğum teknik resim dersinin öğretmeni Mobilya Dekorasyon öğretmeni sayın Mustafa Namdar idi. O zamanlar orta yaşlarını süren Namdar bey bende saygın öğretmen imajının tasviri olarak yerleşti.

 

İyi öğretmen nasıl olmalıdır diye düşündüğümde ilk önce aklıma Mustafa Namdar gelmiştir. Başka iyi öğretmenlerim de var ama onları başka bir yazımda anlatmak isterim. İlkokul öğretmenim rahmetli Fazlı Erhan, ortaokul öğretmenlerimden, şeker gibi insan Zeki Işık, lise öğretmenlerimden Bekir Hamdi Ayyürek, Nevzat Soner, Muhittin Erküçük, üniversite öğretmenlerimden Fahri Ünal… 

 

1985 yılında liseyi bitirdim. 1995 yılında mezun olduğum okula elektrik öğretmeni olarak döndüm. O dönemde sayın Namdar müdür başyardımcısı idi. Daha da aydınlanmış bilge insan olmuştu. Birkaç yıl aynı ortamda görev yaptık. Kendisi daha sonra memurluktan emekli olmayı yeğledi. Ama yazmayı, konuşmayı, düşünmeyi, üretmeyi hiç bırakmadı.

 

Mesleki – teknik eğitimin daha iyi yerlere taşınması, ileri bir toplumun oluşması için TV programları yaptı, gazetelere yazılar yazdı. Sivil toplum örgütlerinde (dernekler, vakıflar) aktif rol aldı. Halen Bolu Gündem gazetesi ve internet sitesi aracılığıyla bilgi paylaşımına devam etmektedir.

 

Sayın Namdar’ın yazdığı makalelerin çoğunu okudum. Hiç birinde ters bir fikre rastlamadım. Aksine ufkum açıldı, pencerelerim çoğaldı. 

 

Sayın Mustafa Namdar’ın topluma örnek olması gereken birkaç yönünü yansıtmak istiyorum:

 

- Milli duruşludur.

 

- Çalışmaktan usanmaz.

 

- Çok güzel el yazısı yazar.

 

- Konuşurken kullandığı sözcükler çok özenli ve kalitelidir.

 

- Hiçbir zaman bakımsız, hırpani, tıraşsız dolaşmaz.

 

- Titizdir, temizdir.

 

- Makaleleri herkesin anlayabileceği berraklıktadır.

 

- Uzlaşmacıdır. Bölücü, küçümseyici, dışlayıcı fikirler yaymaz.

 

- Yerel ve ulusal düzeyde daha çağdaş bir toplum olma ideali taşır.

 

- Öğretmenlik konusunda mükemmeldir. Ondan aldığım teknik resim bilgileri 30 yıl geçmesine rağmen hala belleğimden silinmemiştir.

 

- Hiçbir zaman kahvehane köşelerinde vakit öldürdüğünü görmüş değilim.

 

Tüm öğretmenlerin Mustafa Namdar hocam gibi olması en büyük dileğimdir. 

 

Not: Sayın Mustafa Namdar hakkında yazılan bu yazı hiçbir ticari amaç taşımamaktadır. Sadece kaliteli bir aydınımızı tanıtma amaçlıdır. Kısa bir portre çalışması da diyebiliriz.

 

 

 

Ali Özdemir

 

www.aliozdemir.net

 

KIBRIS