
05304670437
Ali Özdemir
Kimi bilimcilerin 5, kimilerinin 8, kimilerinin ise 18 milyar yaşında olduğunu söylediği dünya üzerinde 7.5 milyar dolayında insan yaşıyor. Bu insan toplulukları irili ufaklı 227 kadar ülkede yaşama savaşı vermekte.
Dünyanın en kalabalık ülkeleri Çin (1 milyar 351 milyon), Hindistan (1 milyar 226 milyon), ABD (313 milyon), Endonezya (245 milyon), Brezilya (196 milyon), Pakistan (175 milyon), Nijerya (162 milyon), Rusya (143 milyon), Bangladeş (142 milyon)… şeklinde sıralanıyor. Türkiye nüfus büyüklüğü olarak 18. sırada yer alıyor.
7.5 milyarlık insan kitlesinin ancak 1 milyarlık dilimi bolluk, refah, huzur içinde günlerini geçirirken geriye kalan topluluklar açlık, kıtlık, ayrılıkçı terör, din kavgaları, mezhep çatışmaları, doğal afetler, salgın hastalıklar, yetersiz sağlık hizmetleri, kötü çalışma koşulları, işsizlik ile boğuşuyor.
Refah seviyesi yüksek toplumlar israf, gösteriş, aşırı beslenme, gereğinden fazla tüketme, moda çılgınlıkları içinde yaşayabilmek için geri ülkelerin kaynaklarını insafsızca sömürüyor.
Bilimcilerin hesaplamalarına göre dünyanın gıda kaynakları 10 milyarlık insanı besleyebilecek potansiyeldedir. Avrupa’nın ilk beş ülkesinin tüketemeden çöpe attığı gıdalar Afrika’daki toplumları doyurabilecek miktardadır.
Şımarık, sapıtmış, ahlaki değerlerini kaybetmiş, tüketme hastalığına yakalanmış, moda sektörünün esiri olmuş Batı toplumları medya, istihbarat, askeri güç, bilişim, borsa gibi faktörleri kullanarak geri ülkelerin ekmeğini çalmaya devam ediyor.
Çalışmadan, üretmeden, sadece tuzaklar, komplolar, arkadan hançerlemeler ve askeri güç uygulama yöntemleriyle soygun yapan küresel çeteler asırlardır faaliyettedir.
Geri ülkelerin gözü açılmış, aydınlamış, şifreleri çözmüş, bağımsız düşünebilen, tuzakları görebilen düşünürleri, yazarları, aydınları, din adamları, bilimcileri sömürgenler tarafından “statükocu, dinozor, fosil, çağdışı, bağnaz, yobaz, cahil, gerici, küreselleşme düşmanı, dikta yanlısı, şovenist, kafatasçı, jakoben, komplo teorisyeni gibi etiketlerle karalanmaktadır.
Dünya genelinde yazılı, görsel ve internet medyasında köşebaşlarını küresel soyguncuların adamları tutmuştur. Bağımsız araştırmacılar yaşanan olayların gerçek sebeplerini ortaya çıkardıklarında “bunlar komplo teorisyeni” denilerek karalanmaya başlanmaktadır.
Dünya medyası, çökertilmek istenen toplumlar hakkında yalan haberler, resimler, filmler, mizansenler yayınlayarak kitleleri ikna etmektedir.
Son 20-30 yılda yaşanan siyasal, askeri olaylara tek tek baktığımızda esas komplocuların küresel sömürgenler olduğunu görebiliyoruz.
Sade (sıradan) bir Türk vatandaşı olarak hiçbir siyasi yapıyı suçlamak, kimseyi karalamak gibi bir amacım yoktur. Sadece dünyanın düzenindeki adaletsizlikler nedeniyle çok enerji kaybettiğimizi düşünüyorum. Yani 21. yüzyılda çok para kazandıran bilişimde, genetikte, otomotivde, cep telefonu endüstrisinde yarışın çok gerisinde kaldık. Tüm dünyaya satılabilen popüler bir yazılımımız hala yok. Hala 500 gramlık bir bilgisayar için binlerce kilo elma, armut, soğan, patates, üzüm vb. satmak zorundayız.
İhracatımız son 10 yıldır çok hızla artıyor. Ama ihraç ettiğimiz ürünleri yapabilmek için dışarıdan almak zorunda olduğumuz parçalar için ödenen para da artıyor.
300 yıldır komplocu Batı ülkelerinin bizlere kurduğu komplolar nedeniyle sürekli tökezliyoruz. Tarımımız, hayvancılığımız, endüstrimiz, eğitimimiz, demokrasimiz vb. istenilen düzeye gelemiyor.
Asırlardır ayağımızı kaydıran sahte dostların gerçek yüzünü görme zamanımızın geldiğini düşünüyorum.
Ermenilerle aramızda yaşananlar, Rumların Kıbrıs’taki oyunları, Osmanlının kanını emen kapitülasyonlar, sağ-sol kavgaları, Alevi-Sünni çatışmaları, eğitimimizi yanlış yöne iten ABD’li uzmanlar (?), İngiliz kışkırtmasıyla bizi arkadan hançerleyen Arap toplumları, düşman ülke fobileriyle bize satılan eski teknolojiye sahip pahalı silahlar, katma değeri düşük sektörleri dayatan kalkınma reçeteleri vb. gibi olgularımız komplocuların yalanlarına kapılmadan irdelenecek olursa bir çok meselemiz düzelme yoluna girecektir.
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.08.2024
19.04.2024
3.03.2024
13.02.2024
17.01.2024
27.12.2023
5.12.2023
19.11.2023
6.10.2023
15.09.2023