
05304670437
Ali Özdemir
Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon, Adana gibi illerimizden uçakla ortalama 1 saatte, Mersin’den gemiyle ortalama 10 saatte ulaşılabilen Kıbrıs adası tatil için ideal bir ülkedir.
Paramızı yabancı ülkelerde dökeceğimize kardeş ülke Kıbrıs’ta harcayalım derim.
Gezilecek, görülecek yerleriyle, altın plajlarıyla, tadılacak yemekleriyle cennetten bir parça olan Kıbrıs’ı görmeden bu dünyadan göçmemeli…
Cafcaflı reklam sayfalarının etkisiyle Arap ülkelerine, Uzakdoğuya, Rusya Federasyonu ülkelerine vb. dinlenmek için gidip helak olmuş vaziyette Türkiye’ye dönen insanlar bilirim. Kıbrıs’ta 1 hafta yaşamanın 1 aylık tatile eşdeğer dinginlik sağlayacağını söyleyebilirim.
12 ay yaşanabilecek bir yer değil Kıbrıs. 4 yıldır buradayım. Özellikle 4 aylık kış sezununda bomboş bir köy manzarası sunan Ada Nisan – Kasım döneminde huzur ülkesidir.
2008 yılının Ağustos ayından bu yana görevim nedeniyle Kıbrıs’ta yaşıyorum. 4 yıllık deneyimlerimle şunu iletebilirim: Kuzey Kıbrıs dünyanın en huzurlu, en temiz, en sağlıklı yerlerinden birisidir.
Kıbrıs’ta yaşayan 292 binlik kitlenin içinde iyi insanlar da problemli tipler de var. Ancak çoğunluk kitle hoşgörülü, modern, becerikli, dost, insancıl, demokrat ve yardımseverdir. Bugüne kadar hiçbir Kıbrıslı’dan kötü söz, iftira, fesatlık görmedim.
Sahtecilik, hile, nankörlük, kalleşlik, yalan, tutarsızlık gördüğüm kişiler üzülerek belirteyim ki alt kültür (lumpenlik) katmanlarından çıkamamış, Adaya 1974’ten sonra göç etmiş Türkiyeli’lerdir.
400 yıldır Kıbrıslı olan kitle 120 bin kişi kadar. Bir o kadarlık kitle de İngiltere’ye, Avustralya’ya vb. göç etmişler.
Eğitim, kültür düzeyi son derece yüksek olan eski Kıbrıslılar yeme-içmeye, eğlenceye, sohbete, iletişime, akrabalığa, dayanışmaya çok önem veriyorlar. Kötülük, fesatlık, hile düşünenleri çok az.
Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan gibi Türk kökenli devletleri nasıl ayrı bir ülke olarak görüyorsak Kıbrıs’ı da ayrı bir devlet olarak görmek zorundayız. Buranın değer yargıları bir çok açıdan bize göre farklı. Bunu küçümsemeyelim, yadırgamayalım. Hatasız toplum olmaz.
Her ülkenin geleneği, göreneği farklıdır. Her şeyi Anadolu’nun değer yargılarıyla ölçmek bizi hatalı noktalara götürür.
Kıbrıs ile Türkiye kardeş iki ülkedir. Her iki ülkenin toplumu da yüzde 100 mükemmel ya da tam tersi çöpe atılacak düzeyde değildir. Önemli olan “iyi” örnekleri görmek, onları örnek almaktır.
Türkiye’de yer etmiş bulunan “kötüleyici, dışlayıcı, küçümseyici” Kıbrıslı imajının değişme zamanı gelmiştir.
Kıbrıslı kötü derken neye göre bunu söylüyoruz? Kendimizin hastalıkları yok mu? Biz pek mi pür-i, pakız diye soralım…
Sizleri çok sıkmadan şunu belirteyim: Kıbrıs’ı görün, tanıyın…Kıbrıs’ın güzel yanları
Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon, Adana gibi illerimizden uçakla ortalama 1 saatte, Mersin’den gemiyle ortalama 10 saatte ulaşılabilen Kıbrıs adası tatil için ideal bir ülkedir.
Paramızı yabancı ülkelerde dökeceğimize kardeş ülke Kıbrıs’ta harcayalım derim.
Gezilecek, görülecek yerleriyle, altın plajlarıyla, tadılacak yemekleriyle cennetten bir parça olan Kıbrıs’ı görmeden bu dünyadan göçmemeli…
Cafcaflı reklam sayfalarının etkisiyle Arap ülkelerine, Uzakdoğuya, Rusya Federasyonu ülkelerine vb. dinlenmek için gidip helak olmuş vaziyette Türkiye’ye dönen insanlar bilirim. Kıbrıs’ta 1 hafta yaşamanın 1 aylık tatile eşdeğer dinginlik sağlayacağını söyleyebilirim.
12 ay yaşanabilecek bir yer değil Kıbrıs. 4 yıldır buradayım. Özellikle 4 aylık kış sezununda bomboş bir köy manzarası sunan Ada Nisan – Kasım döneminde huzur ülkesidir.
2008 yılının Ağustos ayından bu yana görevim nedeniyle Kıbrıs’ta yaşıyorum. 4 yıllık deneyimlerimle şunu iletebilirim: Kuzey Kıbrıs dünyanın en huzurlu, en temiz, en sağlıklı yerlerinden birisidir.
Kıbrıs’ta yaşayan 292 binlik kitlenin içinde iyi insanlar da problemli tipler de var. Ancak çoğunluk kitle hoşgörülü, modern, becerikli, dost, insancıl, demokrat ve yardımseverdir. Bugüne kadar hiçbir Kıbrıslı’dan kötü söz, iftira, fesatlık görmedim.
Sahtecilik, hile, nankörlük, kalleşlik, yalan, tutarsızlık gördüğüm kişiler üzülerek belirteyim ki alt kültür (lumpenlik) katmanlarından çıkamamış, Adaya 1974’ten sonra göç etmiş Türkiyeli’lerdir.
400 yıldır Kıbrıslı olan kitle 120 bin kişi kadar. Bir o kadarlık kitle de İngiltere’ye, Avustralya’ya vb. göç etmişler.
Eğitim, kültür düzeyi son derece yüksek olan eski Kıbrıslılar yeme-içmeye, eğlenceye, sohbete, iletişime, akrabalığa, dayanışmaya çok önem veriyorlar. Kötülük, fesatlık, hile düşünenleri çok az.
Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan gibi Türk kökenli devletleri nasıl ayrı bir ülke olarak görüyorsak Kıbrıs’ı da ayrı bir devlet olarak görmek zorundayız. Buranın değer yargıları bir çok açıdan bize göre farklı. Bunu küçümsemeyelim, yadırgamayalım. Hatasız toplum olmaz.
Her ülkenin geleneği, göreneği farklıdır. Her şeyi Anadolu’nun değer yargılarıyla ölçmek bizi hatalı noktalara götürür.
Kıbrıs ile Türkiye kardeş iki ülkedir. Her iki ülkenin toplumu da yüzde 100 mükemmel ya da tam tersi çöpe atılacak düzeyde değildir. Önemli olan “iyi” örnekleri görmek, onları örnek almaktır.
Türkiye’de yer etmiş bulunan “kötüleyici, dışlayıcı, küçümseyici” Kıbrıslı imajının değişme zamanı gelmiştir.
Kıbrıslı kötü derken neye göre bunu söylüyoruz? Kendimizin hastalıkları yok mu? Biz pek mi pür-i, pakız diye soralım…
Sizleri çok sıkmadan şunu belirteyim: Kıbrıs’ı görün, tanıyın…
K. KIBRIS
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Gidişat…
9.08.2024 - Lüks düşkünü azınlıktan usandık
19.04.2024 - Arsız Zenginlere Mektup
3.03.2024 - Yerel Siyasetçi Uyutmaları
13.02.2024 - İsraf hastalığı
17.01.2024 - Ülkemizde Eğitimciler Çok Verimsiz Çalıştırılıyor
27.12.2023 - Bolu’nun Siyaset Ağalarına ve Halka Mektup
5.12.2023 - Asansörler neden düşüyor?
19.11.2023 - Mülakat saçmalığı ve Yetersiz Öğretmenler Sorunu
6.10.2023 - Ülkeyi batıran kim?
15.09.2023
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
ayse
Öfkemize yenik düşmememiz gereken bir durumdayız ,üzerimizde oynanmaya çalışılan kirli oyunlara alet olmayalım sag duyulu olmaya dikkat etmemiz gerekiyor ...