
05304670437
Ali Özdemir
2008 yılından beri bir ada ülkesinde yaşıyorum. Burada çok huzurlu günler geçirdiğim gibi çok kötü iftiralara da maruz kaldım. Meyve veren ağaç taşlanır diyen atalarımız sanırım doğru söylemiş.
Ada'ya ilk geldiğim yıl yeni tanıştığım insanlara kendi yazdığım kitapların 1-2 tanesinden 30-40 kadar hediye ettim. Hiç bir meslektaşıma para karşılığı kitap sunmadım. Ancak bağlı olduğum kurumun amirlerine takma adla e-posta gönderilerek "kitap satıyor" denilerek şikayet edildim. Amirim beni çağırdı. "Ek iş yapıyormuşsunuz, öğretmenlere kitap satıyormuşsunuz" dedi. Ben de "Evet yapıyorum ama her şeyim yasaldır, devletin haberi vardır. Türkiye'nin her yerinde ve onlarca web sitesinde yazdığım eserler satılıyor. Bu ülkede bulunan kitapçılarda da eserlerim bulunuyor. Ancak hiç bir eğitimciye para karşılığı kitap satmadım. Sattığımı kanıtlayın meslekten istifa edeceğim" dedim. Amir beni dinledi. "Şimdi git. Ben sizi ararım vb." dedi. Aradan 10 gün kadar geçti. Amir beni aradı ve "Sizi tebrik ederim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Olay kapanmıştır" dedi. İftiradan aklanarak çıkmıştım.
2009 yılında çalıştığım kurumdaki 10 kadar eğitimciye "elektronik-bilgisayar" konularıyla ilgili 40 saatlik bir hizmetiçi eğitim kursu düzenlemiştim. Kurs Salı ve Perşembe günleri öğleden sonraları yapılıyordu. Kursa okulun müdürünün onayıyla başlamıştık.
Amirim beni yine çağırdı ve "Parayla kurs veriyormuşsunuz. Bize şikayet iletisi geldi" dedi. Ben de "Kursun açıldığı okulun müdürünü arayınız. Tek kuruş almışsam meslekten ayrılacağım" dedim. 10 gün kadar sonra amirim beni yine yanına çağırdı ve teşekkür etti. "Okul müdürünün aradım. Para almadığınız gibi kursiyerlere 3'er tane kendi kitabınızdan ücretsiz olarak vermişsiniz. Tebrik ediyorum" dedi. İftiracının iftirası yine tutmamıştı.
Bu yılın Nisan ayının ortasında bağlı olduğum kurumun en üst amiri 150 kadar personelle bir toplantı yaparak sorunlarımızı ve önerilerimizi dinlemişti.
Herkes ekonomik, kültürel, ailevi, özlük haklarıyla ilgili bir şeyler dile getirdi. Ben de naçizane şu görüşümü dile getirdim:
"Sayın Amirim,
5 yıldır bu ülkede görevliyim. Şimdiye kadar hiç bir sorunla karşılaşmadım. Türkiye'de 20 yıl haftanın 5 ya da 6 günü 8-17 arası mesai yaptım. Son beş yıldır ise burada haftada sadece 1.5 gün çalışarak iki misli fazla maaş alıyorum. Burada mesai 8 - 13 saatleri arasıdır. Bu kadar az çalışma nedeniyle görevimi tam olarak yapamıyorum. Bilgilerimi karşımdakilere tam olarak aktaracak zamanı bulamıyorum. O nedenle bu ülkede de tam gün eğitime geçilmesinin uygun olacağını düşünüyorum." dedim.
Aradan 3-4 gün geçti. Görev yaptığım ülkenin vatandaşı olan bir eğitimci, "Bakanınızla yaptığınız toplantıda bölüm şefinizi, 'görevini yapmıyor' diye şikayet etmişsiniz" dedi. Bunu duyunca başımdan kaynar sular döküldü. Yine bir iftirayla karşı karşıyaydım. Bana bu bilgiyi getiren, dürüstlüğünden kuşku duymadığım eğitimci meslektaşıma bunu kimden duyduğunu sorduğumda "ortada böyle bir söylenti dolaştığını" söylemekle yetindi. Ben de "Bu kurumdan 12 kişi bahsi geçen toplantıda bulunuyordu. Onlardan birisi böyle bir yalanı ortaya dökmüş olmalı. Siz toplantıda bulunan diğer kişilere sorarak amirimize ne konuda görüş beyan ettiğimi öğrenebilirsiniz" dedim. Sanırım toplantıda bulunan diğer arkadaşlara bunu sormuş olmalılar ki ses soluk kesildi. Ama 2-3 gün iftiraya uğramış olmanın verdiği moral bozukluğu yaşama enerjimi alıp götürdü.
Bir kaç anımı daha ilerleyen zamanlarda sizlerle paylaşacağım...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Gidişat…
9.08.2024 - Lüks düşkünü azınlıktan usandık
19.04.2024 - Arsız Zenginlere Mektup
3.03.2024 - Yerel Siyasetçi Uyutmaları
13.02.2024 - İsraf hastalığı
17.01.2024 - Ülkemizde Eğitimciler Çok Verimsiz Çalıştırılıyor
27.12.2023 - Bolu’nun Siyaset Ağalarına ve Halka Mektup
5.12.2023 - Asansörler neden düşüyor?
19.11.2023 - Mülakat saçmalığı ve Yetersiz Öğretmenler Sorunu
6.10.2023 - Ülkeyi batıran kim?
15.09.2023
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
ömer maden
Sayın, İlyas Bey, Merkezinizde implant uygulamaları yapılıyor mu? bu konuyla ilgili gelişmeler var mı? saygılar....