
05304670437
Ali Özdemir
1968’de bir orman köyünde hayata başladım. Hemen hemen herkesin ayağında kara lastik ayakkabı vardı. 1982 yılında liseye giderken dahi aynı tür ayakkabıyı giyiyordum. Kalitesiz, çirkin ama ucuz bir eşya olduğu için hala kullanıldığını görüyoruz...
Köylümüzün yoksulluğu bugünün sorunu değildir. Bu yaklaşık bin yıldır böyledir. 1299’da kurulan Osmanlı Devleti köylüleri bal-börek içinde yaşatmış değildir. Onu sadece ırgat, amele, asker, hizmetçi olarak görmeyi / kullanmayı tercih etmiştir.
Gerçek tarihçiler daha iyi anlatacaktır. Ben kısa bilgi vereyim. Osmanlı’da köylerde yaşayan Türkler “etrak-ı bi idrak” yani idraktan yoksun cahil sürüler olarak nitelenmiştir…
Osmanlı; şatafat, israf, aşırı askeri harcamalar, teknolojiye ayak uyduramama, ilkel tıbbi yöntemler sebebiyle yaşanan yüksek ölümler, eğitimsizlik, rüşvet, bilime sırtını dönme, üretmeme, demokrasiyi reddetme, dini saptırma, zevk-sefaya dalma, komplolar, kumpaslar, dış tuzaklar vb. gibi sebeplerle 600 yılın sonunda çöktü.
Yerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde “Köylü milletin efendisidir” sözü şiar olarak kabul edilmiş gibi göründü ama bu sadece teoride kaldı. Köylü yine köle olarak yaşamaya devam etti…
Köylülere doğru dürüst eğitim götürülmedi. Tarım bilgisi aktarılmadı. Hayvancılık çobanlığın ötesine geçemedi. Onun ürettiği mallar tüccarlar tarafından ucuza kapatıldı. Bu yapı hala devam ediyor.
Köylü süt üretiyor. Bunu 30-40 Kuruşa fabrikaya veriyor. Pakete giren süt 2-3 TL oluyor. Elma yetiştiriyor. Tüccar 30-50 Kuruşa alıyor. Markette 2-3 TL oluyor. Antalya’da sebze ölü fiyata. Şehirlere gelince ise ateş oluyor…
Bu yazıda şu anki siyasi iktidarı eleştirdiğim filan düşünülmesin. Ben 1000 yıldır değişmeyen yapıyı anlatıyorum. Kim ne derse desin Anadolu’da yaşayan köylüler asırlardır en altta. Hep az gelire razı ediliyorlar.
2007’de Almanya’nın köylülerini, modern tarım alanlarını görünce içim cız etti. Bizim topraklarda tarım ve hayvancılık hala büyük oranda taş devri bilgileriyle yapılmaya devam ediyor.
Bilgiye, bilime sırtımızı döndüğümüz sürece hiçbir zaman demokrasi buralara gelmeyecektir. Demokrasinin olmadığı yerde de refah olmayacaktır…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Gidişat…
9.08.2024 - Lüks düşkünü azınlıktan usandık
19.04.2024 - Arsız Zenginlere Mektup
3.03.2024 - Yerel Siyasetçi Uyutmaları
13.02.2024 - İsraf hastalığı
17.01.2024 - Ülkemizde Eğitimciler Çok Verimsiz Çalıştırılıyor
27.12.2023 - Bolu’nun Siyaset Ağalarına ve Halka Mektup
5.12.2023 - Asansörler neden düşüyor?
19.11.2023 - Mülakat saçmalığı ve Yetersiz Öğretmenler Sorunu
6.10.2023 - Ülkeyi batıran kim?
15.09.2023
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Recai ŞENLİK
Sade, samimi, mütavazi bir anlatım olmuş.Tebrikler....