
05304670437
Emin Candan
Ramazan ayına dair hoş bir hikaye.
Hayırlı Ramazanlar .
Yaşlı çoban sürüsünü otlatmak için yaylaya çıktığında tepeye yakın bir elma ağacının altında dinlenir ve eğer mevsimiyse, onunla konuşarak:
"Hadi bakalım evladım, derdi. Bu ihtiyarın elmasını ver artık".
Ve bir elma düşerdi, en güzelinden, en olgunundan.
Yaşlı adam sedef kakmalı çakısını çıkartarak onu dilimlere ayırır ve
küçük bir tas yoğurtla birlikte ekmeğine katık ettikten sonra, babasından kalan Kur'an'ını okumaya koyulurdu.
Çoban, bu ağacı yirmi yıl kadar önce diktiğinde sık sık sular,
bunun için de büyükçe bir güğüme doldurduğu abdest suyundan geriye kalanı kullanırdı.
Elma ağacının kökleri, belki de bu sularla kuvvet bulmuş ve kısa sürede serpilip meyve vermeye başlamıştı.
Çoban o zamanlar henüz genç sayıldığından şöyle bir uzandı mı en güzel elmayı şıp diye koparırdı.
Fakat aradan geçen bunca yıl içinde beli bükülüp boyu kısalmış,
ağacınkiyse bir çınar gibi büyüyüp göklere yükselmişti.
Ama boyu ne olursa olsun, ağaç yine de yavrusu değil miydi?
Onu bir evlat sevgisiyle okşarken:
"Ver yavrum, derdi, gönder bakalım bu günkü kısmetimi."
Ve bir elma düşerdi hiç nazlanmadan, yıllar boyu hiç bir gün aksamadan.
Köylüler, uzaktan uzağa gözledikleri bu hadiseyi birbirlerine anlatıp yaşlı çobanın veli bir zât olduğunu söylerlerdi.
Yaşlı adam, ağacın altında dinlenip namazını kıldığı bir gün,
yine elmasını istedi.
Ancak dallar dolu olmasına rağmen nedense bir şey düşmemişti.
Sonra bir daha, bir daha tekrarladı isteğini.
Beklediği şey bir türlü gelmiyordu.
Gözyaşları, yeni doğmuş kuzuların tüylerini andıran beyaz sakalını ıslatırken, ağacın altından uzaklaşıp koyunların arasına attı kendini.
Yavrusu, meyve verdiği günden bu yana ilk defa reddediyordu onu.
İhtiyar çobanın beli her zamankinden fazla bükülmüş,
güçsüz bacakları da vücudunu taşıyamaz olmuştu.
Hayvanlarını usulca toplayıp köye doğru yöneldiğinde,
aşağıdaki caminin her zamankinden daha nurlu minarelerinden yankılanan ezan sesiyle irkildi birden.
Yeniden doğmuştu sanki çoban.
Bir şey hatırlamıştı.
Çocuklar gibi sevinerek ağacın yanına koştu ve ona şefkatle sarılırken :
"Canım" dedi, hıçkırıp ağlayarak.
"Benim güzel evladım, mis kokulum.
Şu unutkan ihtiyarı üzmeden önce neden söylemedin,
bu günün Ramazan'ın ilk günü olduğunu ?"
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Özcan’ın açıklamalarını şaka sandım
22.01.2023 - Suçluyu Sonunda Buldum !!!
1.10.2022 - Sosyal Medya Belediyeciliği
1.02.2022 - Özcan’ı Anladık Vali Beyi Anlayamadık
25.09.2021 - Şehir olarak daha fazla küçülmeyelim!
4.09.2021 - Laf ağızdan kaçtı mı ?
2.09.2021 - Bir eksik sandalye...
26.10.2020 - SIFIR BAŞTA OLURSA
15.10.2020 - Hisar tepesinde dalgalanan bayrak
- Meşe Ağacı Altında Başkan Özcan'a sordular
9.09.2020
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Davut EKER
Boyacı İbrahim Kardeş, SGK önünde boyacılık yaptığını söylüyorsun. Seni hiç görmedim. Bizim sana niçin teşekkür edeceğimizi anlayamadım ancak yapılandırma döneminde müşterilerinin arttığını düşünürsek senin bize teşekkür etmen gerekmez mi?