Emin Candan

Son zamanların en büyük kuraklığı

Öyle bir  kuraklık ki sormayın gitsin.

Susuz bedenler, açlığın acısını unutmuş gözüken   benlikler.

Çaresiz   bekleyişler .

“Hangi çocuğun yaşama ihtimali daha fazla

Hangisini arkada bırakıp yola devam edeyim”

Diye düşünen annelerin ülkesi ,

Acımasız  kuraklığın pençesinde kıvranan  Somali .

***

Kuraklık ve kıtlıktan kaçmak için iki hafta  boyunca sırtında taşıdığı bir yaşındaki kızı ve yanındaki 4 yaşındaki oğluyla yürümek zorunda kalan Wordo Mahmut Yusuf  anlatıyor.

“Yolculuğun sonunda oğlum iyice bitkin düştü ve onu serinletmek için su  verdim . Bizimle   beraber kaçan diğer ailelerden yardım istedim ancak ailelerden hiç biri durup yardım etmedi”

Bunun üzerine 29 yaşındaki kadın çok zor bir karar vermek zorunda kaldı. Şu anda Kenya’daki mülteci kampında kalan Yusuf sonunda onu yolda bırakarak Allaha emanet etti.

“O anda hayatta olduğundan eminim.Bu içimi burkuyor şimdi ne zaman onun yaşında bir çocuk görsem fena oluyorum” diyor Yusuf. 

Fadime Sakow Abdullahi  adlı kadın da kucağındaki bebeği ve diğer çocuklarıyla Dadaab’a ulaşmaya çalışıyordu.

Mülteci kampına henüz  ulaşamadan iki çocuğu moladan sonra yerlerinden kalkamadı.

Abdullahi elindeki 5 litrelik suyu geride başka çocukları varken ölmekte olan çocukları için harcamak istemedi.

Sonra kararsızlıkla yerdeki çocukların yanına döndü.

Durum pek umut verici değildi.

Nihayetinde iki çocuğunu bir ağacın altında bırakıp yola devam etti.

Somali’den gelen haberlere göre son üç ayda  5 yaşın altında  29 bin çocuğun öldüğü tahmin ediliyor.

Milyonlarca çocuğun da aynı kaderi beklediği.

***

Açlık ve susuzluk bedenleri kavururken

Bizim de taaa derinden yüreğimizi kasıp kavuruyor.

Öyle alçak bir kapıdır ki açlık . Geçilmesi zorunlu oldu mu insan ne kadar büyükse o kadar eğilmek zorunda kalıyor diyor Victor Hugo

Açlık , ne dost,ne akraba,ne insanlık ,ne de hak tanır diyor Daniel Defeo

Evet artık bir şeyler yapılmalı

İnancım ve insanlığım da aynı şeyi söylerken,

Kesinlikle bir şeyler yapılmalı.

Bu İnleyişlere Bolu  da duyarsız kalmamalı . 

Mademki  yurdun en zengin ili burası .En yüksek yardım da buradan yapılmalı.

Belediyemiz beyaz et festivalini iptal ederek

Ona  harcanacak para da bir nebze bu kardeşlerimize merhem olmalı.

Sonrada ilin yetkilileri göğsünü gere gere

Bağış rakamlarını açıklamalı.