Fatime Hilal ERDOĞAN

Bugün kadınlar günü. Hangi televizyon kanalını açarsanız açın, nereye giderseniz gidin bir dergi alıp açıp okursanız her köşe ve olay kadını anlatacaktır. Her gün kadına verilen önemibugünkü gibi hissettirebilsek keşke, ister televizyon programlarında, dergilerde, vakıflar ve derneklerde gerektiği kadar çalışmalar yapabilsek…

Kadının gülüşü, sesi, zarafeti, bereketi, annelik duygusunu, canlılığını, kokusunu, su gibi akıcılığı ile kapladığı alana HAYAT verir. Hayat ise aşk, sevgi, saygı, hoşgörü ve merhameti bu kavramlarla bir kadını anlatmaya yetmez fakat en yoğun duyguları anlatmaya kâfidir. Yani “ AŞK KADIN İSE, HAYATTA KADININ TA KENDİSİDİR.”Peygamber efendimizin hadislerini süsleyen, evinizi, aile sıcaklığını, dost sevgisini, her şey kadının ruhuna hitap etmiştir. Peygamber efendimizin kadına vermiş olduğu değeri ve saygıyı bunu üzülerek söylüyorum ki keşke erkeklerde verebilseler anlayıp idrak edebilseler. Kadın kırıldığında çirkinleşir, hırçınlaşır belki içindeki sevgiyi nefrete dönüştürebilir ama asla bir cana kıyamaz ve kıymamalıdır diye düşünüyorum. Kadının yüreği ipek kadar yumuşak,masum ve bir o kadar da güçlüdür. Emekçidir, çalışkandır,evinin hizmetçisidir. Kadın yani insan yaratılmışların en üstünüdür. Bu yüzden kadın dövülmeyi veya şiddet görmeyi değil erkeklerin baş üstünde olmalıdır.

Bu yüzden yıllar geçer yaşlanılır çoğalır insanın yüzündeki çocuk sevinçleri, dostlukları, kırgınlıkları, yaşanmışları ve yaşayamamışları… Bakarsınız çizgilerin derinlikleri anlayamazsınız. Üzüntü, keder, acı ve istenmeyen hayat çizgileri değil de bu çizgilerin mutluluktan, sevinçten, gülmekten ve doyasıya yaşanan hayat çizgileri olması dileklerimle… AŞKINIZA İYİ BAKIN Kİ ODA SİZE İYİ BAKSIN…

Saygılarımla