
05304670437
Fatime Hilal ERDOĞAN
Günümüz dünyasında, konuşma ve dinleme davranışları zorunlu bir denge içerisinde sergileniyor farkında mısınız? Gereksiz kelimelerin gürültüsü çevrede kalın bir sis tabakası haline gelip, insanların birbirlerini anlamasını engelleyip dikkatleri dağıtabiliyor. Düşüncesi bile beni bunaltmaya yetiyor! Az konuşun çok dinleyin, felsefesini biraz değiştirmek istedim. Az konuşup saçmalayabiliyoruz bu yüzden ÇOK DİNLEYİP ÖZ VE NET KONUŞACAĞIZ.
1. Konuşmadan Önce Düşünün
Herkesin bildiği gibi, çoğumuz konuşmadan önce düşünmeyiz. Karşılıklı konuşmalarımızda, ‘’konuşmalarımla kendimi göstermeliyim’’ duygusuyla hareket ederiz, bu da genellikle söylediklerimizin sonunun nereye varacağını düşünmememize yol açıyor.
2. Bir Sonuca Varmadan Önce Dinleyin
Hayatımızda hızlı olma gerekliliği, etkileşimlerimizi basitleştirir ve işe yaramaz hale getirebilir. Sadece birkaç kelime ya da cümleye dayanarak, bazı şeyler veya bazı kişiler hakkında dinlemeden ön yargıya varmak yanlıştır. Gerçekten dinlemenin anlamı, karşınızdakine konuşmasını bitirmek için zaman vermek ve karşınızdakini anlamaktır. Bu durum aynı zamanda, karşınızdakinin hakkında da bir şeyler öğrenmenize ve bakış açınıza yardımcı olacaktır.
3. Kendi Sınırlarınızı Bilin ve Ona Göre Konuşun
İnternet gelişiminin ortaya çıkardığı kötü şöhret, paylaşılmış mevcut bilgi miktarının (aşırı enformasyon) çok fazla olması değildir. Aslında sorun, bilginin güvenilirliği aranan ve uygunluğuyla ilgilidir. Devamlı sosyal ağları kullanarak ağ içerisindeki aktivitelerimizi güncellemiş oluyoruz, blog yazısı yayınlıyoruz veya en basitinden, sosyal ağlar üzerinden birilerine bir şeyler söylüyoruz, böylece farkında olmadan, bu sis bulutuna bir parça duman da biz eklemiş oluyoruz. Söyleyeceklerinizin sonunun nereye varacağını ve söyleyeceklerinizin ne kadar önemli olup olmadığını hiç düşündünüz mü? Bazen gerçekten, sükût altındır. Bunu unutmayın!
Sözler söyleniyor ama “Sen benimle hiç simit yedin mi? Çay içtin mi? Sohbet ettin mi? Nasıl yaşadığımı biliyor musun? Değer yargılarımı anlayabiliyor musun? Ama senin ön yargılarını alıp ne yapabileceğin hakkında benim çok güzel bir fikrim var, peki bunu anlıyor musun? Lal olmak her zaman iyidir.
4. Konuşmak Yerine Daha Gerekli Şeyler Yapın
Bu bir gerçektir ki, daha az konuştuğunuzda, bir şeyler yapmak için daha fazla zamanınız kalır. Genelde odaklanılan nokta, bir şeyin konuşarak gerçekleştirilebileceğidir. Oysaki faaliyete geçmek,’ konuşmak ve duygularınızı ifade etmek kadar önemlidir. Bir günde konuşmalarınızı 5 dakika daha azaltabilirseniz, ay sonunda kazancınız 30 gün x 5 dakika = 150 dakika olacaktır, bu da iki buçuk saat yapar. Peki, siz bu sürede ne yapmak isterdiniz?
Ne isterseniz tabii ki yapabilirsiniz. Spor salonuna gidebilir, eşiniz için yemek yapabilir, el işlerinizi yapabilir, birilerine koçluk yapabilir ya da komşunuza yardım edebilirsiniz. Bunun adını siz koyun. Bu süreçte hedefiniz, konuşmalarınızı azaltıp yerine bir şeyler yaparak hayatınızı daha iyi bir yaşama çevirmek olmalıdır. Tabi boyundan büyük laflar edenler hariç onlar artık bizler için yaşamıyordur. Yani benim için öyledir. Ya sizin için?
5. Daha Fazla Yazın
Günümüzde, yazdıklarımız için ek gelirde elde edebiliriz. Eğer bir şeyler yazarsanız, kendinizi daha sorumlu hissedeceksiniz. Kelimelerinizi kaleme almak, sizi konuşmaktan daha az yoracaktır. Ayrıca düşüncelerinizi yazıya aktarmak, başka birine ihtiyaç duymadan aklınızı temizlemenize yardımcı olur.
Ayrıca, yazı yazarken çok ilginç bir şey olur: düşünce ve duygularınıza maruz kalarak, kendinizi dinlemek zorunda kalırsınız. Daha net söylemek gerekirse, kim olduğunuzu keşfetmeye başlarsınız. İki buçuk saat az bir zaman dilimi değildir. Beyninizi ve ağzınızı yormaktansa, kendinize vakit ayırmanızı tavsiye ederek, farkı hissettiğinizde yorumlamanızı istiyorum.
Saygılarımla…
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2016
5.02.2016
29.11.2015
28.08.2015
29.05.2015
29.04.2015
11.03.2015
30.01.2015
24.12.2014
27.11.2014