Fatime Hilal ERDOĞAN

Duygulardan oluşan uzun bir hikâyedir yaşantınız. Düşünürsünüz, hayal kurarsınız ve bu hayallerinizi gerçekleştirmek için çalışır çaba gösterirsiniz.

Üstelik de, bir MARKA yaratmanın hayalden gerçeğe ulaşmanın ilk basamağıdır.

Bütün içecekler bir şekilde susuzluğun giderilmesine yardımcı olur, bütün kıyafetler bizi örter, bütün yemekler karnımızı doyurabilir ve bütün arabalar bizi bir şekilde istediğimiz yere götürebilir.

O zaman neden milyonlarca marka var?

Neden bazıları daha değerli?

Neden sürekli yenilenen kampanyalar yapılıyor ve reklamlara bu kadar çok para harcanıyor?

Elbette ki marka bilinirliği korumak ve artırmak, tüketicilerle sürekli iletişim ve etkileşim halinde olmak, satışı arttırmak, sürekliliği sağlamak, kısaca izlenim yaratmak. 

2008 yılında mimarlara, tasarımcılara ve proje sektöründe çalışan diğer profesyonellere çözüm ortağı olma yönünde bir adım atan Genpaz, TAVİLO markasıyla sektörde yeni yerini almıştır. 

Yenilikçi tasarım anlayışı ile tecrübesini ve gücünü, teknolojik yatırımlarla genişleten TAVİLO, sizlere ürün ve hizmet kalitesini en üst seviyede sunmayı kendisine hedef olarak belirlemiştir.

Modern teknikler ve ileri üretim teknolojileri kullanarak fabrikasyon yöntemlerle uluslararası kalite standartlarında üretimini gerçekleştiren TAVİLO, akıllı detayları, estetik çizgileri, canlı renkleri ve genç, dinamik, araştırmacı ekip ruhuna bezenmiş yapısıyla dünyada marka olma yolunda hızla ilerlemektedir. 

TAVİLO, üretiminde fikir ve tasarım ilkelerini bir araya getirerek yaşam alanlarınızda size özel çözümleri dilediğiniz görünümle sunmak ve yenilikler getirmek amacındadır. 

TAVİLO; sizler için mükemmeli arayıp ve geçmişten gelen geleneklerle geleceğin teknolojilerini harmanlayarak güzellikler ortaya koymaya devam edecektir Marka dendiğinde akla ilk gelen ürünler olsa da günümüzde her isim bir marka olabilme kapasitesine sahip durumdadır.

Bir ürünü benzerlerinden, rakiplerinden farklı şekilde sunuma yansıttığınız takdirde markalaştırmanız mümkün.

Marka dediğimiz şey artık sonu olmayan bir hikâyedir.

Bu hikâyenin uzun vadede tutarlı olmasının yanında sürekli olarak da pazarlama faaliyetleriyle desteklenmesi gerekir.

Ancak marka olmanın asıl anahtarı gerçek kişilerde yani tüketicilerde yatar.

Onlarla doğru şekilde iletişim kuramayan bir firma sadece üretici olarak kalır ve onların mecburi ihtiyaçları karşılar.

Oysa marka olmak demek insanlara ihtiyaçları olmadığında da ulaşmak ve onlara karşılıklı bir değer alışverişi içinde olmak demektir.

Son söz olarak markalar yaşlanmaktan değil son istasyona eli boş ulaşmaktan korkmalı ve markanın oluştuğu günden itibaren hep şunları sormalı; “Ben neyim, neredeyim ve ne kadarım? Ne aldım çağımdan ve almam gereken kadarını aldım mı? Alamadımsa niçin? Aldımsa ne kattım onlara? Kattımsa yine niçin?”


Biz bu sorularla markamızı sağlamlaştırma yolunda ilerlemekteyiz. 

Amacımız sadece üretmek değil kaliteyi sunmaktır.

SAYGILARIMIZLA….