Hamza Canbaş

      BOLU’nun siyasi tarihine bakıldığında, bu günkü kadar rezil bir dönem olmamıştır. İnsanların birbirlerini sinek gibi vurdukları 1980 öncesi dönemlerde bile, karşılıklı iki taraf birbirleri hakkında bu şekilde rezil ifadeler kullanmamışlardır.

      Son bir haftadır, Bolu basınına yansıyan manşetlere dikkatle bakıldığında görülecektir ki, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan ile Akparti Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun’un birbirleri hakkında söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. Bu ikisinin anlamsız tartışmalarına zaman zaman Belediye Başkanımız Sayın Alaaddin Yılmaz’da dâhil olunca ortaya doyumsuz kavgalar çıkıyor maşallah.

      Hal böyle olunca birbirlerine laf yetiştirmek için zaman harcayan vekillerimiz doğal olarak Bolu içinde bir şeyler yapmış olmuyorlar. Hoş zaten ne yapacaklar ki? Meclis kürsüsünden soru önergesi vermek Bolu’ya ne kazandıracak ki çok merak ediyorum doğrusu. Zaten Sayın Özcan, Belediye Meclis Üyeliği döneminde de benzer tavır sergileyerek (ki bana göre) boşu boşuna kürsü işgal etmişti. Başkan Alaaddin Yılmaz, “anlat kızım Melahat” der gibi kendisini dinlemiş ciddiye almadığını göstermişti. Hatta hatta daha da ileriye giderek, “Tanju benim stres topum” diyebilmişti.

      Yani bu cenahta değişen bir şey yok. Tanju Özcan dün Belediye Meclis kürsüsünden yaptığını bugün TBMM kürsüsünden yapmaya çalışıyor, dün Belediye Başkanı kendisiyle muhatapken bugün kendisinin muhatabı Ali Ercoşkun. Gerçi Sayın Tanju Özcan karşısında muhatap olarak Başbakanı istese de “eh o kadar da değil” babından bakıldığında Ali Ercoşkun’a bu görev düşüyor.

      Sayın dostlar, yani demem o ki; bu seçim dönemi gereksiz kavgalarla geçeceğinden Bolu yine avucunun içini yalayacak. (Unutmayın ayılar 40 gün boyunca ayak tabanlarını yalayarak karınlarını doyurabilirler. Eeeee burası Bolu değil mi?) Mecliste Bolu’nun ismi geçer mi bilemem. İki milletvekilimiz aralarındaki köprüleri yıktılar. Ben ikisine de aferin ve de maşallah diyorum. Birbirlerinin yüzüne nasıl bakabileceklerini çok merak ediyorum. Hadi bu siyaset deyip onlar birbirlerinin yüzüne bakabildiler, bakalım ikisi bu sefer halkın yüzüne nasıl bakacak onu da çok merak ediyorum. Bu merak ta beni öldürecek zaten.

***

     Sayın Umut Oran’ı evliliği için tebrik ederken, Bolu’ya kadar gelip basın toplantısında söylediği “Başbakan diğer yüzde 50’nin başbakanı değil” türünden sözleri içinde kınıyorum. Bu mantıkla bakıldığında Sayın Tanju Özcan’da CHP’ye oy vermeyenlerin vekili olmuyor. Zaten o da Sayın Ali Ercoşkun’la gereksiz tartışarak bunu ispatlamış oluyor.

     Aslında bu siyasilerin hiç halk yardakçılığı yapmadan bir araya gelip kafa kafaya verip Bolu’nun sorunlarını çözmesi gerekmiyor mu? Peki, bunlar bu şekilde birbirlerine davranırsa bir araya gelip sorun çözmeleri mümkün mü? Değil. Öyleyse niye vekil oldular ki? Muhalefet yapmak illa ki iktidarın her yaptığına yanlış demek midir? Bolu’nun bu günkü durumu halka yardakçılık yapan siyasilerin suçu değil midir?

     Tavuk kümesleri şehrin içinde kalmıştır. Sanayi Sitesi şehrin içinde kalmıştır. Halka yardakçılık yapacağız diye bu gerçeği görmemezlikten gelmek siyaset midir?  Siyaset bu ise ben tutmayayım sizi.