WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Hamza Canbaş

Hamza Canbaş
Hamza Canbaş
Tüm Yazıları
BEYİNLER SAĞLAM DEĞİL Kİ ,BİNALAR SAĞLAM OLSUN
13.11.2011

 

                TÜRKİYE’de hemen hemen her yıl bir ilimizde deprem meydana gelmekte ve yetkililer bildik beyanatlar verip bizleri uyutmaktadırlar. Her deprem sonrasında şöyle yapacağız böyle yapacağız şekline verilen sözler de, depremden kısa bir süre sonra unutulup gitmektedir. Ve bu yüzdendir ki, makyajlanan binalar her deprem bölgesinde öğrencilere kiraya verilmektedir.

                12 Kasım 1999 tarihinden sonra ilimizde depreme yönelik hangi önlemlerin alındığını halk tam olarak bilmemektedir. Ve ilimizde 12 Kasım depremine maruz kalmış binaların hangileri olduğu da bilinmesine rağmen ve ne tür önlemlerin alındığı merak edilse de kimsede bu binalar konusunda ciddi bir çalışma yapıldığını söyleyemez.  

                17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin ardından 12 yıl geçmesine rağmen, her yıl depremi unutmayalım ve önlemlerimizi alalım diye bu günlerde ilimizde çeşitli etkinlikler düzenliyoruz. Ancak bunun ötesine geçtiğimiz söylenemez. Ve hatta ben bugünlerde depremde yitirdiklerimi hatırlayıp hüzünlenmem gerekirken, yetkililerin gazetelere verdiği beyanatları görünce gülüyorum. Ve beni bu yıl en çok güldüren ise, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Sayın Cahit Çıngı oldu. Sayın Çıngı, Bolu Gündem gazetesinden Mehmet Korkusuza yaptığı açıklamada, “Belediye açıklasın, evlerimiz ne kadar sağlam” diyor. Haberin başlığını görür görmez “Sen ne kadar sağlam yaptıysan, evlerde o kadar sağlamdır” diye haykırmak geldi içimden. Esasında haberin içeriği hepimiz açısından faydalı bilgiler içeriyor. Örneğin evlerimizin depreme ne kadar dayanıklı olup olmadığını Belediye’den sorup öğrenebileceğimiz söyleniyor. Ne güzel, ben oturduğum evimin ne durumda olduğunu öğrenebileceğim. Peki, evinin depreme dayanıksız olduğunu öğrenen bir vatandaş acaba ortaya çıkıp da benim evim sağlam değilmiş der mi? Evin sahibi, müteahhitten ve o binanın kontrol mühendisliğini yapan İnşaat Mühendisinden hesap sorabilir mi?

Ben oldum olası bu tür durumlarda kendi yaptıklarını ve görevlerini unutup başkalarına görev isnat eden kişilere ve kurumlara hep şüphe ile yaklaşmışımdır. Ve bu yüzdendir ki, bende İnşaat Mühendisleri Odasına birkaç soru sormak istiyorum.

Örneğin;

— İnşaat Mühendisleri Odasına kayıtlı üyeler, kontrolü altındaki binaların yüzde yüz depreme dayanıklı yapılar olduğunu söyleyebiliyorlar mı?

— Hem yap satçılık yapıp hem de İnşaat Mühendisliği yapan oda üyeleri Yapı Denetim Firmaları ile nasıl ve ne şartlarda çalışıyorlar.

— Yapı Denetim Firmasının haberi olmadan bina yapan İnşaat Mühendisi oda üyeleri var mı?

— Ya da hiç Yapı Denetim Firmasıyla çalışmayıp da inşaat yapan Müteahhit İnşaat Mühendisi Oda üyesi var mı?

Elbette ki, sorularımızı çoğaltılabiliriz. Benim söylemek istediğim şu dur ki, depreme dayanıklı bina yapmanın tek şartı, binayı yapan, yaptıran ve kontrol edenlerin beyinlerinin depreme dayanıklı olması gerekiyor. Bizim ülkemizde, beyinler depreme dayanıklı değil ki, yapılan binalar depreme dayanıklı olsun. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar