Hamza Canbaş

                GEÇTİĞİMİZhafta, Gerede ilçemizdeki Deri Sanayinde çalışan işçiler ücretlerin yetersizliği ve sigortasız çalıştırıldıkları için eylem yaptılar. İşçilerin bu eylemi, Bolu’daki yerel gazetelerde çarşaf çarşaf haber oldu.

                Ülkemizde, TÜİK’in resmi rakamlarına göre, açlık sınırı 1000 (Bin) TL, yoksulluk sınırı ise 2500 TL olarak belirtiliyor. Dolayısıyla, bu ücretlerin altında çalışan herkes açlık sınırı ve yoksulluk sınırında demektir ki, bu da insanda onurun bitme noktası demektir. Doğal olarak bütün çalışanlar, insan onuruna yakışır bir şekilde ücret almayı hak ediyordur ve bunun altında kalan rakamlarda ise eylem yapmak en doğal hakkıdır.

                Bizim ülkemizde işveren çocukları ve eşine lüks arabalar alabilir,  hatta metreslerinin bile altında lüks araba çeker.  Ama işçisine yerli bir otomobili çok görür.

Bizim ülkemizde işveren kendisi şatolarda yaşar, metreslerine ayrı ayrı evler alır. Ama işçisine nohut oda bakla sofası bir evi bile çok görür. Birde bu işçiden üst düzeyde performans bekler.

Bu nedenle bizim ülkemizde hem sigortasız, hem de düşük ücretle çalışan bir işçi her zaman eylem yapmakta haklıdır ve işçinin bu eylemi Dünya’nın her yerinde haber değeri taşır.

                Bu yüzden ben Gerede’deki işçi eylemini sonuna kadar destekliyorum ve işverenler anlaşmış olmalarından da memnunluk duydum. Umarım anlaşma işçilerin lehine sonuçlanmıştır.

***

Gazeteciler çok mu para kazanıyor?

Ancak benim tuhafıma giden başka bir şey var. İşçilerin bu eylemini gazete sayfalarına taşıyan muhabirlerin durumlarına da bir göz atmak gerekiyor.

İşçiler; sigortasız çalıştırıldı ve ücretleri düşük diye haber yapan gazeteci arkadaşlara soruyorum, sizin durumunuz nedir? Sigortanız var mı? Maaşınız 3000 TL’nin üzerinde mi?

  Gerede’deki işçiler onurları için mücadele ederken, sizlerde onların bu eylemini haber yaparak destek verdiniz. Peki, siz de bizimde maaşımız yeterli değil, bizimde sigortamız yok diyerek bir eylem yapabilir misiniz?

                Peki, siz Gerede’deki işçilerin haberlerini sayfalarınıza koyduğunuzda sizi sigortasız ve düşük ücretle çalıştıran patronlarınız ne yaptı? Sizi karşılarına alıp, “Senden özür diliyorum, seni sigortasız çalıştırdım ama yarın sigortan başlıyor, maaşında 1500 TL oluyor” dedi mi?

                Sevgili gazeteci dostlarım, sizi en iyi ben anlarım, sizin çalıştığınız gazetede köşe yazan insanlar var ya, işte onlardan sizi anlayıp patronunuza bir şeyler fısıldamasını falanda beklemeyin. İnanın, ne çalıştığınız gazetenin patronunun, ne de köşe yazarının umurunda değilsiniz.

                Sevgili gazeteci arkadaşlarım, dostlarım, kaçınızın maaşı 1000 TL’nin üzerinde. Kaçınız muhabirlikten aldığınız parayla ev geçindiriyorsunuz, kira veriyor, çocuk okutuyorsunuz. Aldığınız para sigara paranıza yetiyor mu? Sosyal Demokrat ve Paylaşımcı olduğunu söyleyen patronlarınıza durumunuzu anlattığınızda, yani maaşınıza zam ya da sigorta istediğinizde kapının önüne konulmayacağınızın garantisi var mı?

                Cumhurbaşkanı fotoğrafladım, vali ile yemek yedim, bedava maç seyrediyorum diyorsanız, hepinize hayırlı işler. Sömürülmeye devam o zaman.