WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Hamza Canbaş

Hamza Canbaş
Hamza Canbaş
Tüm Yazıları
NECİP BAŞKAN VE BASIN
18.03.2012

 

BEN,esasında spor yazısı yazmıyorum. Sporla ilgili yazılarım, bir yıl içinde iki bilemedin üçtür. Bu yazıyı da Boluspor Klübü Başkanı Sayın Necip Çarıkçı’nın, “O haberi yapanlardan hesap sorarım” yazısı üzerine yazmam gerektiğini düşündüm.

Necip Başkanesasında bizim komşumuzun çocuğudur. Yaşlarımız da aynıdır. Çocukken, yani 10 –15 yaşlarımızdayken hayratın çayırında birlikte çift kale maç yapmışlığımız vardır. Ben futbol ayakkabısını ilk önce Necip Başkanın ayağında gördüm. Biz lastik Ankara lastiği ayakkabı ile futbol topuna vurmaya çalışırken, o enikonu krampon giyerdi. Biz iyi futbol oynamasını ayağındaki kramponlara bağlardık. Babası babamın dostudur. Annesi de annemin. Her zaman bizim bakkal dükkânımızın en iyi müşterilerinden oldular. Velhasıl-ı kelam, kendisi hakkında basında olumsuz bir yazı çıktığında yüreğimin sızlaması bundandır. Kendisinin, Boluspor Kulübü Başkanlığında başarılı olmasını, kendisinden daha fazla isteyecek kişiyimdir. Yönetimindeki Kamil Erbayram’da benim için tıpkı Necip Başkan gibidir. Necip Başkanlığı bırakacağını her söylediğinde benim, Yüreğimdeki diğer Başkan Adayı Kamil Erbayram’dır. O’ da arka sokağımızda oturan komşumuzdur. Çok şükür, Basın onun hakkında çok olumsuz bir yazı yazmaz ve ben bu konuda rahatımdır.

                Şimdi bunları niye yazdım; geçen hafta sanırım Boluspor ve Başkanın kendisiyle ile ilgili olarak olumsuz bir haber yayınlanmış ve bunun üzerine Necip Başkan,“Bu yazıyı yazandan hesap sorarım” gibilerinden bir açıklama yapmış. Bunca emeğe, bunca çalışmaya karşın Boluspor bulunduğu yeri hak eden bir takım değildir. Bu emeğe karşılık Boluspor bugünlerde Spor Toto Süper Lig kategorisinde olmalıydı. Ama değil, bunun sebeplerinden birisi de işte Necip Başkan’ın, “Hesap sorarım” cümlesinde yatıyor. Bütün yöneticiler gazete sayfalarında yer almak isterse, gazetelere haber olmak için türlü varyeteler içine girerse, her gördükleri basın mensubuna bir açıklama yapma gafletine düşerlerse sonucun bu duruma gelmesi kaçınılmazdır. Basına verilen sürekli tavizler neticesinde bu son kaçınılmaz olmuştur. Önceden basına bilgi sürekli tek ağızdan verilirdi. Ya sadece Başkan konuşurdu, ya da Başkanın görevlendirdiği Genel Sekreter ve Basın Sözcüsü konuşurdu. Baş çalıştırıcının haftalık basın toplantısı olur onun dışında çalıştırıcı bile konuşmazdı. Konuşamazdı. Futbolcular bile çalışmalarının dışında şehirde geçirdiği zamanlarda da basın mensuplarıyla bir araya gelemezlerdi. Dolayısı ile bir kirlilik yaşanmazdı. Yöneticiler ile Basın mensuplarının arasında her zaman bir seviye olur, bu seviyeyi de Genel Sekreter ve Basın sözcüsü korurdu. Günümüzde ise bu durumdan söz etmek mümkün değil. Bugünlerde ise Basına verilen bu kadar tavizden sonra örneklerini verdiğimiz uygulamaları yapmak çok zor. Zamanında bu kadar çok taviz verirsen, bugün ağlarsın. Bu yüzden Necip Başkan’ın, basından ağlamaya hakkı yok. Ama yine de Kulüp ile Basın arasında saygınlığı inşa etmek gibi bir durum söz konusu olmuştur.

Spor muhabirliği yaptığını söyleyen arkadaşlara da naçizane tavsiyem Kulüp bir saygınlık inşa etmiyorsa o saygınlığı siz inşa edin. Ayrıca, spor muhabirliği yalnızca Boluspor’dan ibaret değil. Bolu’da birçok salonda size haber olacak malzeme var. Karaçayır’ın rüzgârını yemeden spor muhabirliği olmaz. Bedeniniz biraz soğuk ve rüzgârdan titresin ki, Boluspor’un kıymetini bilin.  

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • hülya kumcu

    hülya kumcu

    16.09.2011 11:13

    ŞEHİRİÇİ DUBALARI

Yazarlar

Haber İhbar