Hamza Canbaş

                GEÇENhafta Türkiye siyasetine Has Parti damgasını vurdu. Başbakan,  Halkın Sesi Partisi (Has Parti) Genel Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’u “Yeniden Büyük Türkiye’yi birlikte inşa edelim” diyerek partisine davet etti.  Sayın Kurtulmuş ile Başbakanlık Özel Konutunda 1,5 saat süren konuşmanın ardından kızılca kıyamet koptu.

                Benim resmi olarak siyasi geçmişim iki yılı doldurmak üzere. İki yıl öncesine kadar hep siyasileri dışarıdan izledim. Dışarıdan görebildiğim kadarıyla eleştirdim. Has Partili olmamdaki sebep tüzüğünü iyi okuyup içselleştirmemden kaynaklanıyor. İnsan odaklı ve evrensel değerlerle bezendirilmiş bir tüzük karşısında kayıtsız kalamayıp Bolu’da kurucularının arasına katıldım. Böylelikle bir siyasi hayatım da başlamış oldu. Ha bundan sonra biter mi bitmez mi bunu zaman gösterecek. Has Parti devam eder mi etmez mi onu da bilmiyorum. Gönlüm elbette ki devam etmesinden yana.

                Has Partinın kurulmasından bu yana kısa bir süre geçmesine rağmen toplum tarafından müthiş bir şekilde kendisine görev (misyon) yüklendiğini fark ettim. Bu görev, “Ortada bir olumsuzluk varsa Has Parti bunu dile getirir. Bu olayı protesto eder. Has Parti bizim sesimiz olur” şeklinde. Yani halkta ortadaki yanlışları Has Parti kanalıyla söylem haline getirtme çabası var. Bu durum, bugünkü konjöktürde daha da belirgin olarak ortaya çıktı. Bolu Belediyesi’nin olumsuz icraatlarını beğenmeyen, ama “başkan bana dokunmasın” diyerek sessiz kalanlar Has Parti sayesinde yüreklerindekini dile getirebiliyorlardı. Daha doğrusu Has Parti onların sesiydi de onlar Has Partiye sessiz kalmışlardı. İşte bu yüzden halk birleşmeye tepkili davranıyor.

                İster istemez “birleşme” kelimesi kullanıyorum, ancak bu güne kadar gelinen süreçte henüz net olan bir şey de yok. İşin enterasan tarafı da şu; Ak Parti’ye kızanlar Has Parti ile birleşince kızdıkları kişilerin koltuklarından indirilmelerini istiyorlar. Daha yakın geçmişe kadar Ak Parti kadrolarında bulunmuş, ancak bu gün o kadrolardan uzaklaştırılmış kişiler ellerini ovuşturarak Ak Partideki kişilerin bizim tarafımızdan dövülmelerini bekliyor. Ve bunu da utanmadan dile getiriyorlar. Eski Ak Partililer diyeceğim bu kişiler bu günlerde ellerini boşu boşuna ovuşturmasınlar.

                Unutulmasın ki, Has Partililerin hiçbir zaman koltuk düşüncesi olmadı. Biz sürekli ve hiç aksatmadan yaptığımız haftalık toplantılarda hep birbirimize şunu söyledik. “Bizim koltuk diye bir düşüncemiz yok. Gerçekten Allah rızası için insanlık onuru için siyaset yapıyoruz.” Bu cümleyi Has Parti’deki bütün yönetici arkadaşlar samimiyetle ifade etmişlerdir. Bu anlamda, olası bir birleşmede de hiçbir Has Partilinin koltuk rüyası olmayacaktır. Has Partililerin tek rüyası, kendi fikirlerinin hayat bulduğu ve o fikirlerini hayata geçirebilecekleri koltuklardır.

                Buradan kamuoyuna da ciddi ve samimi bir açıklama yapmak istiyorum. Has Partili arkadaşlar, her platformda yanlışları söylemeye devam edeceklerdir. Örneğin, yine Belediye Başkanını eleştirmeye, yine Ak Parti yönetimini ve Milletvekillerini eleştirmeye devam edecekler yanlışları haykıracaklardır. Ancak bu şu demek değildir. Has Parti’nin en büyük özelliği asla bel altı vurmadan, çözüm önerisini getirmeden maksat eleştirmek olsunda nasıl olursa olsun şeklinde olmadan bir eleştiri şeklidir. Bu ülkede siyasette kavga üslubunu Has Parti kaldırmıştır.

                Sayın Başbakan’ın, “Yeniden Büyük Türkiye inşası” cümlesi çok ciddi bir davettir. Ve Has Parti Genel Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un bu cümleyi samimi bulması bizleri bugünlere getirmiştir. Ve bütün olay bundan ibarettir. Bazı kişilerin senaryolar üretmesi doğru değildir. Özellikle Basın’da çıkan, bazı haberlerde Has Partili arkadaşlara bazı koltuklar verilmesi sadece o haberleri yapanları gülünç durumlara düşürmektedir.

                Gelinen noktada gördüğüm bir şey daha var. O da şu dur; Ak Parti kendi içersinde ciddi bir şekilde koltuk kavgası yaşamış. Koltuklarını kaybedenler, “Acaba o koltukları geri alabilir miyiz?” diyerek acayip bir şekilde bize gaz vermelerinden anlıyorum.

Bizim için önemli olan Has Parti düşüncesinin iktidar olmasıdır. Erk’in peşinden koşan zavallılara yüz vermeyecek tek düşünce de Has Parti’nin fikirleridir.  Bu fikirlerin savunulduğu her yer Has Parti’dir. Bu yüzden bu güne kadar Has Parti hakkında yapılanlar haber değil, kişilerin kendi yorumlarıdır.