Hamza Canbaş

GAZETELEREyansıdı. Hatay İlimizin Dörtyol İlçe Emniyet Müdürlüğünde çekilen bir fotoğraf sanırım Türkiye’nin yüzde 50’sinin yüreğini ayağa kaldırmıştır. Diğer yüzde 50’si Akpartililer, onlara diyecek henüz bir şey keşfedemedim. Ancak içimde biraz da olsa bir umut var, bazı Ak Partililer de o fotoğraf karşısında utanmışlardır.

Fotoğrafı hatırlayalım; Emniyet Müdürlüğünde görevli polisler ellerinde numaralandırılmış şekilde bir duvarın dibine suçlu gibi dizilirler ve Ak Parti Milletvekilinin oğlu tarafından teşhis edilirler. Teşhis edilmeye çalışılan polis memuru o an yaşadıklarını gazetelere şu cümlelerle aktarıyor, “Kendimi vatan haini gibi hissettim. Ama bize yapılanlar vatan hainine yapılmıyor”.

Bu kadar yaygaraya sebep olan konu ise, incir çekirdeğini doldurmayan cinsten. Ak Parti Gençlik Kolları Başkanı Emniyet Müdürlüğünün kantinini işletiyor ve çay ve tost fiyatları yüzünden bunlar yaşanıyor. Yani konu eften püften. Ama benim şimdi burada asıl merak ettiğim konu ise, Emniyet Müdürlüğünün kantin ihalesi gerçekten yasalara uygun yapıldı mı yapılmadı mı? Neyse bu konu da araştırılması gereken konulardan birisidir.

Burada atlanılmaması gereke bir konu da Dörtyol İlçesi Emniyet Müdürü Mustafa Marangoz, yaşanılanların kendisinden büyük bir siyasi baskıya dönüştüğünü söylüyor ve açığa aldığı komiser yardımcısına, “Kusura bakma, çok siyasi baskı yaptılar” diyebiliyor. Esasında bu cümle, Türk polisinin hangi seviyelere düştüğünün bir göstergesidir. Her zaman dediğim ve bu sütunlardan da sık sık dile getirdiğim bir konu şu dur; “Siyasetçiler ellerini bürokratların üzerinden çekmedikçe bu ülkeden hiçbir halt olmaz.” Bir siyasi partiye yönetici hatta delge olan kıçı kırık bile memur tayini yapmaya çalışıyor bu ülkede. Ormanlardan güle oynaya kaçakçılık yapılıyor da garibim ormancı dönüp bakamıyor bile. Bir baksa soluğu bilmediği yerlerde alacak.

Evet, Hatay’dan çok güzel bir Ak Parti fotoğrafı çekildi. Bütün Türkiye bu fotoğrafa bakıp bakıp Ak Parti’nin Türkiye’de siyaseti nerelere getirdiği, hangi üslup ile siyaset yaptığını gördü.

Şimdi bu fotoğraf karşısında, polisimizi sizce gönül rahatlığı ile görev yapabilir mi? Görevini sevebilir mi? Can ve mal güvenliğimizi emanet ettiğimiz polisimize yapılanlar sizce reva mı? Hani bir dizi eylemlerde biber gazı, su, job gibi alet ve edevatlarla hatırımızı sorduğu için, bazılarınız “oh” olsun diyebilir. Ama siz yine de demeyin.  Polisimize sahip çıkalım.

ANAP’ın son zamanlarında yaşanan bütün olaylar yeniden yaşanmaya başladı. Bu sahneleri hepiniz çok iyi hatırlıyorsunuzdur. Tarih tekerrür mü ediyor sizce de?