Hamza Canbaş

             OLACAĞI buydu işte. Aslında ben çok uzun zamandır böyle bir olayın yaşanacağını tahmin ediyordum. Bu yüzden en baştan Bolu Günden gazetesi çalışanlarına ve Süha Alpaslan’a geçmiş olsun diyorum.

                Bolu’da çok uzun yıllardır bu camianın içinde birisi olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bugün Süha Alpaslan’ın başına gelenler öyle basit bir “adli” olay değildir. Gelinen bu nokta şunu gösteriyor; Bolu’da çok ciddi bir zafiyet oluşmuştur. Bolu güvenli şehir olma özelliğini yitirmiştir. Bolu eski huzurlu Bolu değildir. Bolu artık, gazetecilerin bile tehdit edildiği, darp edildiği bir şehir haline gelmiştir. Geleceğin Bolu’sunun hayallerini kuran ve benden başka hiç kimse Bolu için düşünmüyor, çalışmıyor diyen Sayın Belediye Başkanı Alaattin Yılmaz’ın oğlu bile çıkıp bir gazeteci tehdit ediyorsa, Benim de aklıma “Belediye Başkanının hayal ettiği şehir bu mu?” demek geliyor.

                Meydan boş, meydanı boş bırakanlar ise yine bizim kendi arkadaşlarımız. Bölünmüş olmaları, erkin peşinde koşmaları ve nemalanmaları yüzünden şöyle bir araya gelip ağız tadıyla sorunlarını çözmek yerine birbirlerine olan husumetleri, kinleri, birbirleri hakkındaki dedikodularını konuşmaları yüzünden bu gün Süha Alpaslan olayı yaşanmıştır. Bu olay nedeniyle Süha Alpaslan’a yapılanlar bana yapılmaz diyen basındaki arkadaşlara ve basını tetikçi olarak kullanmak isteyenlere bir şeyler söylemek isterim; “sırtlarını bir yerlere dayayarak gazetecilik yapanların hiç kimseyi eleştirmeye hakkı olamaz. Onların söyledikleri ve yazdıkları okurlar tarafından ciddiye alınmaz. Bugün birilerin yandaşlık yapıp onun tetikçiliğini yapanlar yarın Bolu caddelerinde gezerken başları önüne düşer. Kendilerine yandaş medya oluşturanlar da iyi bilmelidirler ki, Basını nemalandırmakla kendinizi halktan ve gerçeklerden gizlemiş olmazsınız. Aklanmış olmazsınız. Sizden öncekilerde basını tetikçi olarak kullanmıştı. Ama gün geldi o tetik kendilerine yöneldi, unuttunuz mu yoksa.”

                Yıllar önce Boluspor Yönetim Kurulunda benzer bir olay yaşanmıştı. Zaman Gazetesi Muhabiri Hakan Yıldız, Boluspor Kulübü Başkanı Yılmaz Becikoğlu tarafından tartaklanmıştı. O zaman bir avuç gazeteci idik. Gazeteciler Cemiyetinin üyesi bile olmayan bu arkadaş sayesinde Cemiyet dimdik ayakta durdu ve olayın failleri bütün basın kuruluşlarını teker teker ellerinde çiçeklerle gezerek özür dilediler. Şimdi bu olayda da bir araya gelme zamanıdır ve bu olayı gerçekleştirenler yüce yargıya hesap vermelidirler ve gerekli cezayı almadırlar. Hem de Bolu’daki bütün basın mensuplarından özür dilemelidirler. 

                Bu vesileyle ben Bolu’daki her iki cemiyeti de en azından bu olay için bir araya gelmeye çağırıyorum. Hem Kardelen Meydanında, hem de Belediye Meydanında her iki cemiyetin üyeleri bir araya gelip bu olayı protesto etmeye çağırıyorum. Bugün Süha, yarın bir başkası olmasın. Hatta bu olayın sanıklarının yargılanacağı davaları hep birlikte takip edip, adliye önünde de eylem yapalım.