Hamza Canbaş

            TÜRKİYE’de başörtüsü sorunu kalmamıştır diyen Sayın Başbakan,  Bolu’da yaşanan Başörtüsü zulmünden haberi var mı?

             Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, zaman zaman konuşmalarında, Türkiye’de başörtüsü sorununu çözdüklerini dile getiriyor. 22 Eylül 2012 tarihinde yapılan İstanbul İl Danışma Kurulu Toplantısında da, Ak Parti’ye geçen Sayın Numan Kurtulmuş’ta yaptığı konuşmasında mecliste başörtülü milletvekillerin olabileceğini söyledi. Ben bütün bunların bir hayal olduğunu düşünüyorum. Çünkü değil mecliste başörtülü bir vekilin olması, daha Elginkan Vakfında, Grafik Tasarım ve Animasyon kursunda bile başörtülü öğrenci kursa katılamıyor.

            Evet, yanlış duymadınız, Elginkan Vakfının açmış olduğu kurslara başörtülü kursiyerler alınmıyor. Yanlışlıkla kursa kayıt yaptırmış başörtülü kursiyer ikinci derste kurstan atılabiliyor. Bu yüzden ben ne Başbakanın, “Ülkemizde başörtüsü sorunu kalmamıştır” sözüne, ne de Ak partiye yeni katılan Numan Kurtulmuş’un “Mecliste başörtülü vekil olacak” sözüne itibar etmiyorum, edemiyorum.

            Hani biraz fotoğraf hobimiz var ya, işte onu biraz daha geliştirmek ve çektiğimiz fotoğraflarla bir takım animasyonlar yapabilmek için, geçtiğimiz hafta, Elginkan Vakfın’daki kurslara katıldım. İlk ders vakfın iş alanlarının tanıtımı, reklamı ve Vakfın katı kurallarını dinlemekle geçti. İkinci derse girdiğimde sınıfta eksik öğrenciyi fark ettik. Başörtüsü sebebiyle meğer kursta atılmış. Kızcağızı almışlar odanın birisine “ikna” etmeye çalışıyorlar. Birden dizlerimin bağı çözüldü ve titremeye başladım. Allah’ım hangi çağdayız. Hala daha takmışlar insanların kafalarındaki örtüye. Birde başbakan övünüyor; “ülkede başörtü sorunu yok” diyor.

            Bu konuyu birkaç dostumla paylaştım, aman Hamza sakın gazeteye falan yazma, Vakıf buradan gider diyorlar. Gördünüz mü, birde yetkilileri “Bolu’dan gitmekle” tehdit etmişler. Gidersen git kardeşim, bana bir şey öğreteceksin diye insanlar inançlarından taviz mi versinler. Ha çok mu gitmek istiyorsun o zaman bu ülkenin dışına çıkarsın olur biter. Ha bu arada şunu da söylemek istiyorum ben bu vakfın babasının hayrına bu işleri yaptığına da inanmıyorum. Bence amaçları şu, kurs verdiklerimiz hayatlarının bir bölümünde nasıl olsa bizim ürettiklerimiz ürünlere ihtiyaç duyacaklar. Bize mihnet borçları olsun, bizim ürünlerimizi alsınlar istiyor.

            Eyyy Ak Partili yetkililer, burnunuzun dibinde neler olup bitiyor haberiniz olmuyor mu? Yoksa haberiniz var da sesinizi mi çıkartamıyor sunuz? Eyyy Ak Partili Bolulu Vekiller Başbakanımız ne diyor siz neredesiniz. Burnunuz dibinde başörtüsü zulmü yaşanıyor. Sesiniz gıkınız çıkmıyor. Bırakın birbirinizle didişmeyi de şu sorun niye şimdiye kadar çözülmedi onun hesabını yapın.

            Bu arada muhtemelen Elginkan Vakfı İdarecileri kendilerini şu şekilde savunacaklardır. “Biz Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol yaptık. Bu protokol gereği kurslarımızda Bakanlığın genelgelerini uyguluyoruz.” El insaf, Halk Eğitim Merkezleri direk Bakanlığa bağlı, oralarda nasıl yapılıyor bu kurslar. Vakfın duvarlarında bulunan rahmetli Ümmühan Elginkan’ın başörtülü fotoğrafını da kaldırın olsun bitsin bu iş.