WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Hamza Canbaş

Hamza Canbaş
Hamza Canbaş
Tüm Yazıları
Üniversite, Medya Kuruluşu, Rüşvet, İftira
9.12.2012

              BOLULULARolarak koskoca bilim yuvasını ne hale getirdik. Tabiri caizse kedinin fare ile oynadığı gibi oynamaya çalışıyoruz. Abant İzzet Baysal Üniversitesine sahip çıkar gibi yapıp, aslında zarar veriyoruz.

                İki haftadır, Abant İzzet Baysal Üniversitesi üzerinden yapılan söz dalaşının (polemiklerin) ardı arkası kesilmiyor. YÖK Yasa Tasarısı için, Üniversiteden gönderilen rapor sonrasında başlayan tartışma henüz kapanmamışken, geçen hafta, bir medya kuruluşunun Üniversiteden rüşvet istemesi yine Bolu’da gündemi oluşturdu. Bu konu gerçekten önemli; çünkü birçok kişiyi töhmet altında bırakıyor. Öncelikle belirtmeliyim ki bu konu çok ciddi ve çirkin bir konudur. Rüşvet kelimesi başlı başına bir suçtur. Hem alanı hem vereni suçlu yapan bir eylemdir. Bu nedenle rüşvetin muhataplarına toplumda iyi gözle bakılmaz.

                Öte yandan, bu rüşvet olayı ne kadar çirkinse, birçok kişiyi ve kuruluşu töhmet altında bırakacak şekilde kamuoyuna yansıması da o kadar çirkindir. Bu nedenle,  kendisine rüşvet teklif edildiğini iddia eden kişi ya da kurum, konuyu derhal adli mercilere taşımalıdır.

                Bu durum, olayın bir boyutudur. Ancak bir başka boyutu daha vardır ki o da şudur: Bu tür olayların olması Bolu’da basında bir kirlenmişlikten söz edilmesine neden oluyor. Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nin son Genel Kurulunda Bolu Valisi Sayın İbrahim Özçimen’in “Kalitesizlikten” bahsetmesinin temelinde acaba bu da olabilir mi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Belki bir boyutuyla böyle bir konu da söz konusu olabilir.

                Medya da olmak, medya yöneticiliği yapmak elbette ki zordur. Ve lanet olsun ki, medyanın tek geçim kaynağı reklamdır. Reklam nedeniyle Ulusal Basının neler yaptığını, iktidarlara ne tür baskılar uyguladığını, bankalardan aldıkları kredilerin üzerine nasıl yattıklarını bilen birisiyim. Hatta zaman zamanda bazı yazılarımda, yerelde de ulusal basına özentiler olduğunu bu sütunlardan siz değerli okurlarımıza duyurdum. Ancak söz konusu bir bilim yuvasına, “bize şu kadar para verirseniz, sizinle ilgili olumsuz haber yapmayız” şeklinde benzer ifadelerle baskı yapmak da hiç affedilir bir şey değildir.

Elbette ki burada AİBÜ yönetimine büyük görevler düşmektedir. Kendisine bu ahlaksız teklifte bulunan Medya Kuruluşunu derhal açıklamalıdır.  Bu fütursuzca cesarette bulunan her kimse açığa çıkmalı, halka teşhir edilmeli ki, okur ve izleyiciler kimi okuduklarını ve izlediklerini öğrenmelidir. Bir bilim yuvasından bu şekilde tehditle haraç ister gibi para isteyen bir kişinin yazdığı yazı, haber, fotoğraf, görüntü her ne ise sağlıklı değildir. Bu tür kişilerin her zaman halkı yönlendirme yapabileceği bir ruh hali vardır. Bu yüzden halkın bilmesi önemlidir.

Evet, AİBÜ kendisinden para isteyen medya kuruluşunu açıklamalıdır. Çünkü birçok suçsuz insan töhmet altında kalmaktadır. Bu olayın basına sızdırılması noktasında bazı kişiler, bazı kişileri ortaya atmakta, bir nevi günah keçisi oluşturmaktadır. Böylelikle olayın oluş şekli kasıtlı olarak unutturulmakta, olayın basına yansıyış şekli yargılanmaktadır. Ve kendisinden hiç beklemediğimiz sevgili arkadaşlarımız nedensiz bir şekilde bir başkasını suçlar duruma düşmektedirler. Ben bu yüzden8 kendileri adına da üzüntü duyuyorum. Çünkü gözümde ve gönlümdeki yerlerinin değişmesinden korkuyorum.  İhtimaller üzerine birilerini suçlamak en büyük iftira ve günahtır. 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar