İbrahim Atalay

Tren gelir hoş gelir de, vagonları ve koltukları boş mu gelir, dolumu gelir iyi düşünmek gerekir. Bölgemize gelecek nüfus artışı ne getirir, neyi de alıp götürür. 
Yüksek Hızlı Tren(YHT) 'in Düzce-Bolu-Gerede hattı, bölgenin geleceği için son derece önemli. Ben bu değerli projeye, ilimize yararı bakımından, "yüz yılın projesi"  diyorum.

Yüksek Hızlı Tren hattının Bolu -Düzce üzerinden geçmesi için yoğun çaba harcayan ve bölge kamuoyunu bilgilendiren Sayın Prof. Dr. Ayhan Şamandar’a çok teşekkür ediyorum.
 
Ancak, şahsım gibi Bolu Halkının da YHT’nin faydalarının yanında, kaygılandığı ve çekimser kaldığı yanları da var.

Mesela; Bolu’dan geçecek hattın teknik yapısı, eğim özelliği ve tarım alanlarına zarar verip vermeyeceği gibi hususlar tam olarak yanıt bulabilmiş değil. 
Bir başka önemli nedeni de göç... 
Prof. Dr. Ayhan hocamızın ve diğer yetkililerin sürekli şehir ve üniversite nüfuslarının üç dört kat artacağına, büyük şehir ve sanayi şehri olacağına dair söylemleri, şahsen beni tedirgin ediyor. 
Şu an 200 bin civarında olan Bolu nüfusunun en fazla 250 bin olması ve üniversitemizin öğrenci sayısıyla değil, niteliğiyle anılmasından ve içinde yeterli sanayinin de olduğu, turizm, sağlık, sanat ve spor şehri yani Bolu’nun “kimlikli” bir şehir olmasından yanayım.
 Avrupa'da Bolu ölçeğindeki şehirlerin 30 yıl önceki nüfuslarıyla şimdiki nüfusları arasında çok az fark var olduğunu görüyoruz. 
Onlar bunu şehir master planıyla koruyorlar. Proje sunumunda bu konu özellikle üzerinde durulmalı ve irdelenmeli...

YHT bulunmayan Bursa 2000li yıllarda 1 milyon civarında nüfusa sahipken, bugün 3 milyonluk bir şehir.
Öncesinde Bolu gibi “Yeşil Bursa” diye anılan şehirde bugün; hava kirliliği, trafik vb gibi olumsuzluklar en üst seviyede problem. Kısacası bugün yaşam kalitesi çok düşük.
 Bolu'nun yüz ölçümü sınırlı, çevresi dağlarla kaplı, hava koridoru yok. Bu nedenle YHT’den önce çevre ve şehir master planlarımızı yapmaz, doğamıza, çevremize sahip çıkmaz isek, Bursa’dan daha yaşanmaz bir şehir oluruz.

Yüksek Hızlı Treni destekliyoruz, önemsiyoruz ama projeyi bölgenin tüm siyasi iradesi, kamu kuruluşları ve toplumun tüm kesimleri ile birlikte, ”siyaset üstü” geniş bir konsensüs içinde planlamak daha yararlı olacaktır, düşüncesindeyim.
YHT ile İstanbul-Ankara arası 2 saate düşüyor...
Prof.Dr Ayhan Şamandar tarafından 7 yıldır takip edilen ve projelendirilen  Yüksek Hızlı Tren ( YHT) Bolu'dan da geçerek Düzce , Bolu,Ankara, İstanbul' a ulaşımı kısaltacak . 2 bin yılında Düzce de yaşanan depremden sonra Türkiye'ye gelen 2 Japon bilim adamının projesini 2016 yılında gören ve ekonomik olduğuna inanan Prof Dr Ayhan Şamandar, bu proje 20 yılda kendini amorti ediyor diyerek anlattı. Türkiye'nin kilometrekareye 3100 kişinin düştüğü İstanbul'un , YHT ile bölgeye yayılarak rahatlayacak müjdesini verdi.Rahatlama olacakta İstanbul da yaşayan insanların gelmesi ile özellikle kuzey aksta boş arazi, ormanlık alan kalmayacak. Ne mi olacak yüksek yüksek binalar yükselecek Bolu da artık nefes almak zorlaşacak düşünün 20 yıl sonrasının Bolu'sunu... Nefes alacak ağaçlık bir yer  kalmayacak . Her taraf yerleşke olacak. Ankara ,İstanbul ve Kocaeli'nde çalışıp insanlar Düzce, Bolu ve Gerede de yaşayacaklar.Bu da Düzce,  Bolu ve Gerede'nin havasını suyunu etkileyecektir. Çünkü Düzce de özellikle Beyköy Organize Sanayi kurulduktan sonra yaşanan hava kirliliği artmasından dolayı,aynısı Bolu'nun kuzey aksına yerleşimin artması ile yaşanacak hava kirliliğinin ve çevre kirliliğinin de hesaba katılması gerekir diyorum. Düzce Ovası bitti. Bolu Ovası da biterse, 20 yıl sonra binalar insanları ne kadar besleyebiliri de düşünmeliyiz. Planlı yapılan her iş önemlidir.  Ben öncelikle Bolu'nun doğasının yok olmasına karşıyım. 
Fakat Yüksek Hızlı Trenin bir nimet olduğunu da ifade etmek isterim. Bölgemize hayırlı olsun diyorum proje güzel fakat getirisi-götürüsü iyi hesaplanmalıdır diye düşünüyorum.