Vehbi Camgöz

         Seçim sonuçlarına yönelik, tahminler gırla gidiyor. Kimi kalem erbabı seçime yönelik, tarafsız analiz ve yorumlar yapmak yerine kendi görüşüne uygun partileri başarılı gösterme gayreti ile bin dereden su getiriyorlar.

         Bunu da “ parmağım kör gözüne” kabilinden, olayları saptırarak yapıyorlar. Böyle yapmakla seçmeni yönlendireceklerini zannediyorlar. Aslında böyle yapmakla karşı oldukları, partinin ki; (bu genellikle iktidar partisi oluyor) değirmenine su taşıyorlar. Son 50 yıldır bunu her seçimde yapıyorlar. Her seçimde de onların yorumlarının aksine sonuçlar çıkıyor.

         Zaman, zaman bunu iktidara “kıyak” olsun diye, iktidarla anlaşmalı yapıp yapmadıkları kafama takılır. Ama işin içinden bir türlü çıkamam. Bir insan bunu bilmeden, neticesini tahmin etmeden yapamaz. Eğer yaptıkları yorumları gerçekten inanarak yapıyorlarsa bunların anlama sorunları var demektir. Yok, sadece seçmeni “yönlendirmek” için yapıyorlarsa o zaman gerçekten bir zekâ ve kavrayış problemleri var demektir.

         Ülkemizde kendilerine “aydın” denen, elitist ve seçkinci şakşakçıları, halkın düşünce, duygu ve yaşayışına yabancı oldukları için zaten halkın çoğunluğuna yabancılaşmış vaziyettedirler. Onun içinde bu gazeteci ve yazarlar kimin lehine yönlendirme ve yorum yapıyorlarsa, kimin propagandasını yapıyorlarsa halk otomatik olarak o siyasi partiye cephe alıyor.

         Artık halkın kafasına yer eden hüküm şu; “ basın kimi övüyorsa o, milletin hayrına değildir. Kime karşı çıkıyorsa oda hayırlıdır.” Bu durum aşağı yukarı bütün seçimlerde denenmiş bir olgudur. Özellikle 1994 mahalli seçimlerinde bu durum çok net olarak anlaşılmıştır. Aslında son birkaç seçimde de durumun pek değişmediğini gördük.

         Her seçimde olduğu gibi bu seçimlerde de kendisine “merkez medya!? İsmini veren basın organları, yine tam gaz iktidar partisi aleyhine yayınlara devam ediyorlar. Bunu hem ulusal basında, hem de bunların fikirdaşı, mahalli basında yapılıyor. Bunun karşısında haklı olarak iktidar partisi mensuplarına “hadi gene iyisiniz” demekten başka yorum yapamıyoruz. Nasıl olsa bunlar sizin propagandanızı yapıyorlar. Siz hiç çalışmasanız bile bu yayınlar sayesinde halk gene istemese de bunlara kızgınlığı dolayısı ile size oy verecekler.

         Nasıl vermesinler? Bu halka tepeden bakan, onun örfünü, âdetini, dinini, yaşayışını, kıyafetini, devlete ve kendilerine düşman olarak gören, “batı kulübü” kafalı aydınlardan ve onların desteklediği partinin 1950lere kadar yaptıkları, insanların genetik hafızalarına yerleşmiş. Eğer onlar iktidara gelirse, hallerinin yaman olacağını biliyorlar.

         Bu yazar ve yorumcular; halkı küçümseme konusunda çok kabiliyetliler. Kendilerinin desteklediği partiye oy vermeyenlere şimdiye kadar öyle hakaret ve aşağılamalar yaptılar ki; insan “insanlığından utanıyor” işte birkaç veciz! Sıfat.

         Sıralarken bile hayâ ederim. Okuyucularımdan özür dilerim. “ göbeğini kaşıyanlar”, “bidon kafalılar” bundan yaklaşık 3 ay önce R.Turan adlı yazarın; “AKP ye oy verenleri eşek” diye yorumlaması vs.

         Son olarak da çalıştığı bir çok gazeteden kovulan meşhur!! Bir Urfalının seçimlerde iktidar partisine oy verecekleri kastederek “ ahmak sayımı” yapılacağını yazması işin tadını iyice kaçırdı. Ben şimdiye kadar bu yazarlardan Ak partinin neden hukuk zeminin de hesap sormadığını merak ediyordum. Sonra düşününce, iktidarın değil hesap sormak bu insanlara teşekkür etmesi gerektiğine hükmettim. Çünkü bu insanlar sayesinde ak parti halkı ikna etmek gereğini hiç duymuyor. Çünkü bunlar hakaret ederek halkı zaten kendilerine yönlendiriyor. Daha ne olsun?

         Onun için ben bu seçimlerde de hem ülke genelinde hem de ilimizde iktidar partisinin çok büyük bir seçim başarısı göstermesini hatta ilimizde % 70, ülke genelinde de % 50–55 oy alırsa sürpriz saymam. Benim seçim tahminim şimdilik bu. Ak partinin yeni sloganı “ yaşasın laikçi basın” olursa şaşmam. Acaba bu yazarlar Ak parti ile gizlice anlaşmamı yaptılar.

         Selamlarımla…