WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
KRİZ Mİ, NORMALLEŞME Mİ?
30.07.2011

 

Temmuz ayının son cuması, yüksek askeri şura toplantısına 2 gün kalmış. Akşam saatlerinde, genelkurmay başkanı ve 3 kuvvet komutanı istifa etmişler. Diğer bir değişle emekliliklerini istemişler.

Yalın ve düz bir mantıkla olaya bakınca; yapılacak olan şura toplantısında, özellikle tutuklu bulunan general ve subayların terfileri konusunda asker ve sivil kesimler arasındaki anlaşmazlık su yüzüne çıkınca, askerin tepki olsun diye istifa ettiği neticesine varılabilir. Acaba olay sadece bundan ibaret mi? Yoksa daha karmaşık ve dış dinamiklerde, bu sonuçta etkili olmuşmudur? Gerçek soru budur.

Öyle zannediyorum ki; bu yaşananları sadece iç faktörlere bağlamak, işi en azından hafife almak olur. Bazı yorumcular, olayı hemen yanı başımız da ki; Suriye olaylarına bağlıyorlar. Buda olayın tamamını izah etmeye yetmiyor. Belki, kriz konularından birisidir? Ama tek sebep değil. Olayı sadece buna bağlamak, 1990 da, Özal zamanında Irak’a müdahale konusundaki anlaşmazlığın benzer istifaya sebep olmasını delil olarak gösterseler de; bu konuda gündeme gelmiş bir müdahale kararı henüz yok.

Dış politikayı izleyenler, son birkaç ay içinde bölgemizde cereyan eden olayları analiz ettiklerinde göreceklerdir ki; kuzey komşumuz Rusya dada bundan bir ay önce kızıl ordu da benzer bir tasfiye devlet başkanı Medvedev eliyle yapıldı. Hem de tasfiye, bazı generallerin, ordunun yapısal değişimine karşı çıktıkları gerekçesi ile yapıldığı açıklandı.

Dünya ve bölgemiz, soğuk savaş dönemi anlayışından ve o döneme ait yapılardan kurtularak, yeni döneme göre savunma konseptleri ve ordu yapılanmalarına gidiyor. Daha doğrusu dünya gerçekleri orduları ile ünlü ülkemiz gibi devletleri bu yapısal değişiklikleri dayatıyor.


 

Ama son günlerde tartışılmaya başlanan; “terörle mücadelede polisin etkin kılınması” politikası hem askeri kesimleri hem de devletteki mevcut yapıları savunan sivil siyasetçileri bir hayli rahatsız etmişe benziyor. Askeri çevrelere ve “askerci” siyasal yapılara göre; bu yaşananlar; askerlerin etkinliğinin kırılması, ideolojisinin anlamına geldiği söyleniyor. Bu durumu “askeri dışlamak” olarak okuduklarını açıklıyorlar. İstifaları buna bağlıyorlar. Bunda da pek haksız sayılmazlar.

Ama askerin terörle mücadelede yıpratılması, ülkemiz açısından telafisi imkânsız zararlı neticeler doğmasına sebep olduğu aşikâr.

Bugün haklarında tutuklama kararı verilerek yargı önüne çıkarılan askerlerin çoğu, polisin yapması gereken, “kanunları tatbik ve suçlarlar mücadele” görevi konusunda “durumdan vazife çıkarma” hevesinden kaynaklandığı anlaşılmıyor mu? Ortaya çıkan irtica ile mücadele planları” gibi “belgeler” dolayısı ile yargılanmıyorlar mı? Hâlbuki irtica ve terörle mücadele daha ziyade polisin işi olarak görülse, ihtiyaç duyulduğunda kendilerinden yardım istendiğinde polise yardım eden pozisyonda kalsalardı, bugün yargı önünde olurlar mıydı?

Eski alışkanlıklar ordunun en kılcal damarlarına kadar işlediği için, bugün yaşanan olayları ordunun hem üst kademeleri, hem de alt kademeleri bu yaşananları yasaların emri olduğu için yapıldığı gerçeğini görmezden gelerek rahatsızlıklarını açıkça beyan edip tepki koyabiliyorlar. Eskiden suç işledikleri asla kabul edilmeyen askeri kesimlerin suçlu muamelesi görüp yargılanmaları rahatsızlıklara ve tepkilere yol açıyor.

İster iç, ister dış etki ve dinamiklerle yapılsın. İster siyasal iktidara tepki ile ister alt kademelere mesaj gayesi ile yapılmış olsun istifalar, bir kriz değil, normalleşmedir.

Artık bundan sonra ülkenin başbakanına ağza alınmayacak hakaretler yapan general dönemi bitmiştir. Artık resmi törenlerde, kendi amirlerinin de amiri durumundaki başbakan törene geldiğinde tepki olsun diye ayak, ayaküstüne atıp koltuğa çakılı kalan generaller devrinin kapandığının işaretidir bunlar.

Selamlarımla…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar