WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
NORMALLEŞME SÜRECİ BİTTİMİ? YENİMİ BAŞLIYOR?
7.08.2011

 

 

         Son askeri şura toplantısı öncesi ve sonrasında yaşananlar, bazıları tarafından, askerin etkinliğinin kırılması, yıpratılması olarak ifade edilirken, bazı aydınlar ile milletin çoğunluğu, bu yaşananları; “normalleşme” olarak gördüler.

         Ülkemiz ittihat ve terakki cemiyetinden beri fiilen askerler tarafından idare edilmiş, zaman, zaman millet kendi iradesiyle kendisini idare etmesi için seçtiği siyasetçileri, gerek askerler ve gerekse asker kafalı siviller tarafından alaşağı edilmiştir. Sadece alaşağı edilmekle de kalmamışlar, idam edilmişler, zindanlara atılmışlar, yasaklanarak siyasetten men edilmişler ve horlamış, aşağılamışlar, milletin gözünde itibarsızlaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yapmaktan geri durmamışlardır.

         Darbe sever bu çevreler, bütün bunları sözde sivil, fakat anlayışları militarist, siyasetçiler ve “kışla basını” diyebileceğimiz basın marifetiyle onların yönlendirme, kışkırtma ve yardımları sayesinde yapmışlardır.

         Yaklaşık 100 seneden beri ülke insanını adeta “demir yumrukla” sindirerek yönetmişler. Kendilerini devletin gerçek sahipleri gören bu anlayış, bu zaman zarfında, kendi elitlerini, kendi sermayedarlarını, kendi basınlarını oluşturmalarına rağmen milletimiz, bunların desteklediği siyasi anlayışları hiçbir zaman, iktidara taşımamış, onun içinde halkın seçtiği sivil iktidarla hep mücadele etmişlerdir.

         Bazen milleti çeşitli hilelerle kandırıp, iktidara gelen sözde siviller olmuş, ama millet bu hileleri anlayınca bunlara da gerekli dersleri vermiştir. 1960 darbesinden sonra “demokrat partinin devamıyız” diye % 50 oy alan patiler, iktidara gelince düzeni millet lehine değiştireceklerine iyice askeri vesayete teslim olmuşlardır. Bunun en önemli örneği Süleyman Demirel’dir.

         Keza 1970 muhtırasından sonra; anti militarist söylemlerle halkın teveccühü ile 1. parti olan Bülent Ecevit de bu söylemi ile çelişen davranışları sebebiyle halk bundan da kısa sürede desteğini çekmiştir.

         Siyasi tarihimizde, askeri vesayete karşı ilk direnişi Turgut Özal göstermiş, gerekli adımları atmaya başlayınca kendisine Çankaya köşkü dar edilmiştir. Bu konu için öldürüldüğü şüpheleri bile dillendiriliyor. Ama vefatından sonra cenaze töreninde halk sokakları, caddeleri doldurarak, onu hak ettiği şekilde istirahatgahına, sevk ederken çok çarpıcı mesajlar vermiştir.

         Ama vesayete teslim olmadan direnmenin en iyi örneğini 54. hükümetin başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller vermişler, o süreçte adeta kelle koltukta darbe tehditlerine, horlama ve hakaretlere direnmişlerdir. Darbe yapacak gücü kendilerinde bulamayan cuntacı çevreler adına “pos modern darbe” dedikleri Bizans oyunları ile hükümeti düşürebilmişlerdir.

         Ama olan olmuş, lambadan cin çıkmıştı. Ondan sora asker emri ile hareket eden iktidar da dikiş tutturamayınca mevcut iktidar işbaşına gelmiş, onlarda vesayetle mücadelede inatçı çıktıkları için bugün bu hayırlı dönüşümler yaşanmaya başlamıştır. Artık CHP bile genelkurmayı, milli savun bakanlığına bağlamaktan söz ediyor.

         Normalleşme süreci, bundan sonrada devam edecek gibi görünüyor. Eğer hükümet bu konuda şimdiye kadar sergilediği dik duruşu sergilemeye devam ederse milletin 100 senelik makûs talihini yenmiş olarak tarihteki saygın yerini alacaktır.

         Bu konuda başarılı olunmak isteniyorsa; başta askeri okulların eğitim programları olmak üzere; hemen her konuda yeni bir anlayışla yeniden yapılanmaya gidilmelidir. Kendisini vatan savunmasına adamış, idealist, milletin değerlerine saygılı yeni nesil subaylarla, millet devlet kaynaşması sağlanabilir. Ama yapılanlarla yetinilip, bu şekilde kalınırsa, değişim çok uzun ömürlü olmaz. Millete de bir faydası dokunmaz. Tarihte bir kez daha tekerrür eder.

         Selamlarımla…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar