Vehbi Camgöz

         Uzun bir süreden beri, gerek ulusal basında gerekse başta bizbolulular.com olmak üzere mahalli basında yer alan haberlere göre, Bolu ili, kişi başına düşen 88.779 TL yıllık gelirle Türkiye’nin en zengin ili olduğu tespiti yer alıyor. Şimdiye kadar da bunun aksini iddia eden çıkmadığına göre Bolu demek ki ülkenin açık ara en zengin ilidir.

         Bu zengin ilimiz bu sene gerek dünyada ve gerek ülkemizde meydana gelen acı ve üzüntü verici olaylar karşısında ne yazık ki zenginliğine uygun bir gönül zenginliği gösterip, başta Afrika olmak üzere dünyanın birçok yerinde özellikle Müslümanlar açlık, acı ve ızdırap içinde kıvranırken kendi eğlencesinden vazgeçememiştir.

         Her gün memleketin özellikle güneydoğusunda oluk, oluk kan akarken ve anadoluda her gün ocaklara ateş düşerken, eğlenceden vazgeçmek niyetinde olmadığını, eğlencesinden taviz vermeyeceğini festival programı ilan ederek ispatlamıştır.

         Sitemizi takip edenlerin bildiği gibi; yaklaşık bir ay önce, bu sene düzenlenecek festival ve eğlence programının iptalini teklif ettik. Bir taraftan ülkede oluk, oluk kan akarken, millet şehitlerine ağlarken bu ilin halkının “vur patlasın, çal oynasın” eğlence yapmasının uygun olup olmadığını ve bu yılki festival masraflarının Somali ye yardım olarak verilmesini, isteyip istemediklerini halka sorduk. Bolu halkı %65 çoğunlukla bu teklifimiz olumlu karşıladı. Sitemizde yayınladık.

         Ama sektör adına hareket ettiklerini söyleyen bazı kesimler ile Bolu belediyesi yetkilileri, bizleri sektöre karşı olmakla ve sektöre cihat ilan etmekle suçladılar. Oysa bizim gayemiz açık ve netti. Tüm ülkede, başta hükümet, TBMM ve Genelkurmay olmak üzere merkezi idarenin tamamı ve mahalli idarelerin tamamı bu yıl tüm eğlence programlarını iptal ettiler. 30 Ağustos resepsiyonu, 1 Ekim meclis açılış resepsiyonu, iptal edildi.

        Hatta CHP 88. kuruluş yıldönümünde, içki ikramını kaldırdı. CHP yetkilileri, ülkede ve dünyada dramlar yaşanırken içki içilip eğlenilmesini kabul edemedi. Ama Bolu da bu hassasiyet gösterilemedi. Ne acı değil mi? Bu davranış ve hassasiyetlerinden dolayı, CHP kutlanmayı hak ediyor. Bu davranışı göstermeyenler neyi hak ediyor!? Takdirlerinize havale ediyorum. 

         Daha da önemlisi her yıl, başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere, birçok belediye halk konserleri verirken bu yıl, aynı gerekçelerle hepsi eğlence programlarını iptal ettiler. Bunun tek istisnası Bolu belediyesi oldu. Bolu belediyesinin böyle davranmasına bir mana veremedik. Bu inadın mantıklı bir gerekçesi de açıklanmadı.

         Bunu yaparken; sadece sektörü koruma güdüsüyle hareket edildiği söylendi. Sektörü ülkeye tanıtma bahanesi öne sürüldü. Hâlbuki bu yıl eğer bu etkinliklerin hem terör ve hem de Somali ye yardım gerekçesi ile iptal edildiği düzenlenecek bir basın toplantısı ile duyurulsaydı. Hem tanıtım daha etkin olur, hem de milletle duygudaşlık kurulması nedeni ile halkın takdirine mazhar olunurdu. Olmadı. “Şinanay çalmak” halkın hassasiyetine tercih edildi.  

         Halkın vergilerinden toplana 350.000 TL çalgıcı ve şarkıcılara verilerek eğlence tertip etmek üzere harcanacak. Bu sadece belediye kasasından çıkacak para, ayrıca sektörden ne kadar harcanacağını, daha doğrusu, harcanıp harcanmayacağını, bilmiyoruz. Geçen yıllarda da aynı gerekçeyle yapılmasına rağmen beklenen tanıtımın olmadığını biliyoruz. Ama zengin bir il olduğu için bunlar herhalde, çokta önemli değil!! 

         Eh nede olsa en zengin ilde yaşanıyor. Boşuna dememişler, tok acın halinden anlamaz diye. Ama şunu unutmayalım, zenginlik Allahın kullarına verdiği, geçici bir imtihan sebebidir. Allah, bu zenginlikleri bize hâşâ, korkusundan vermemiştir. Bugün verir, yarın alır. Bununla imtihan edildiğimizi unutmamamız gerekir. Bugün zengin olanın yarın fakir düşüp, kuru ekmeğe muhtaç olmayacağına garantimiz mi var? Maddi zenginlik gelip geçicidir. Asıl olan gönül zenginliğidir. Gönül zenginliği de, merhamet ve dayanışma gerektirir.

         Sayın başbakan, her gün televizyonlara bizzat çıkıp, canlı yayınlarda yardım toplaması öyle anlaşılıyor ki; Bolu da ki mahalli idarecileri pek enterese etmiyor. Söyledikleri pek kale alınmıyor. Ama netice olarak sayın başbakan indi ilahide hesabını kolay verebilmek için, bu kadar sıkışık anlarında bile saatlerini bu programlara ayırıyor. Umarız umduğuna nail olur. Nede olsa imanının gereğini yapıyor. Darısı tüm inananların ve hepimizin başına…

         Selamlarımla…