
05304670437
Vehbi Camgöz
Özellikle 28 Şubat “post modern” darbesinden sonra, bazı liberal!! Müslümanlarda moda deyimi ile fikri eksen kayması çok bariz bir şekilde görülmeye başlandı.
Sözü edilen darbenin verdiği yılgınlıktan mıdır, başka bir saikle midir bilemediğim bir sebeple, özellikle kendilerine “Müslüman aydın” denen kitlede gözlemlediğim fakat anlamakta güçlük çektiğim, bir değişim yaşandı, yaşanıyor.
Darbe sürecine kadar hemen hepsi “İslamcı” ve “şeriatçı” olan bu insanlar, adeta gökten kendilerine vahiy gelmişçesine; kendilerinin Müslüman olduklarını, ama İslamcı olmadıklarını sık, sık yerli yersiz belirtmek gereği duyar oldular. Hatta bazıları; “İslamcı” tabirini öylesine küçümsemeye başladı ki; “ İslamcılık leblebicilik gibi bir şey” diye alay edenlerine bile rastladık.
Çok az bir kısmı dünya görüşlerini hatta siyasi kamplarını bile değiştirip, kendilerine “dönek” dedirttiler. Bundan da hiç gocunmadılar, marifetmiş gibi bu durumla övünüp, karşı kampta köşe kapma gayretine girdiler.
Bazıları, bu süreçte zenginleşip, televizyonlar kurarak, daha önce ellerini öpüp, çantalarını taşıdıkları insanları zor günlerinde, muarızlarının diliyle suçlamaktan geri durmadılar. Bunu yapanlar öyle sıradan cahil insanlar değil, aksine her gün kendi televizyonlarında kuran tefsiri yapan insanlardır.
Yaşım gereği son 40 yılda; siyasi kültürel ve sosyolojik olay ve dönüşümleri yakından takibe çalışmış bir Müslüman olarak, yaşanılan bu ve bunun gibi değişim ve savruluşların Müslümanları, kuran ve sünnetin çizgi ve hassasiyetinden uzaklaştırıp, tağuti, “la dini” sistemleri normal görme noktasına getirdiğini düşünüyorum. Bazı değişimlerin bir kısım cemaat ve oluşumları iman ve İslam eksenin den uzaklaştırıp, özellikle “ehli kitap” denen batının kucağına ittiğine şahit olduk
Mesela: 1960ların başında ülkemizde var olan bir cemaatin yaşadığı değişim macerası buna en iyi örnektir. O tarihlerde tarafsız bir gözlemciye deseydiniz ki; “ şu toplumu incele, bu toplumda sivil, davası için çile çeken, kurulu düzene muhalif, İslami cemaat hangisidir bize söyle” hemen basit bir inceleme ile bu cemaatin adını verirdi.
Bugün aynı incelemeyi yaptırıp, deseniz ki; “ülkemizi incele ve bu ülkede, adı İslami cemaat olarak bilinmesine rağmen kendi toplumu ve imanı için mücadele yerine ülke Müslümanlarını küresel hakim güçlere ve kurulu düzene, entegre etmek isteyen, toplumu onların menfaati doğrultusunda oluşturup kurtuluşu onlara yamanmakta gören cemaat hangisidir?” diye sorsanız size aynı cemaati gösterir.
Cemaat ismi vermeme gerek yok zaten herkes biliyor. Değiştirip dönüştürme batılıların her zaman uygulaya geldikleri metot dur. Halende bu metodu uygulamaya devam ediyorlar. Maalesef sadece anlatılan cemaate değil birçoğuna bu usul uygulanmıştır.
Son on senede de Milli Görüş’e bu ameliye uygulandı. İslamcılığından ve şeriatçılığından kuşku duyulmayan, bu uğurda çileler çekip, birçok defa kapısına kilit vurulan, mensupları hücrelerden geçirilip, siyaset yasağı konan bu topluluktan; İslamcılığı reddeden, İngiliz tipi “muhafazakâr demokratlar” türetildi. Bu da hem dış dinamikler hem de onların iç uzantıları, “etkin güçler” marifeti ile yapıldı.
Dediğim gibi, batının âdetidir. Eğer bir hareketi, önüne geçip önleyemiyorlarsa, için nüfuz edip, değiştirip kendileri için zararsız hale getirip, “ılımlılaştırıp” kendi gayelerine hizmet eder hale getirmektedirler. Ülkemizdeki birçok İslami gurup ve cemaatler bu kabil operasyonlara tabi tutulmuşlardır.
Son günlerde bazı “muhafazakâr liberallerin” İslamcılığı aşağılayıp, kurulu düzenlere uyum sağlamaları konusunda gayret sarf etmedikleri için eleştirmelerinin sebebi aslında “ağababalarına” yaranma gayretinden başka bir şey değildir.
Hakkın ve adaletin hâkimiyeti için çalışmaktan vazgeçip, batılı ve batıl sistemlere uyum için gayret sarf etmiyor, demokrasiyi benimseyip içselleştirmiyorlar diye Müslümanları eleştirme noktasına getiren değişim, Müslüman’ın imanına zarar vermez mi?
Selamlarımla…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
cem
çok güzel ziya.. eline sağlık ve kalbine...