WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
ŞİDDET KÜLTÜRÜ VE KADINA ŞİDDET
12.10.2011

 


        Şiddet eğilimi, tedavi edilmesi gereken bir psikolojik hastalıktır. Her hastalık gibi bu hastalığında giderilmesi için tedavi edilmesi gerekir. Ama modern toplumlarda şiddet eğilimi hastalık olarak görülmediği için tedavi edilmesi yönünde bir gayrette sarf edilmiyor. Bunun yerine kapitalist sistemler, bu eğilimleri olabildiğince tahrik ederek bu durumdan nasıl para kazanabileceği konusuna kafa yormaktadırlar. Hatta daha küçücük çocuklara oyuncak ölüm makineleri satmak, şiddet arzularını bastırmak tan daha çok azması arzu edilip adeta teşvik edilmektedir.

         Çağdaş!! Toplumlarda ve bizim toplumumuzda şiddetin kaynağı iman denetimi dışında oluşmuş adet, töre ve geleneklerdir. Sanıldığı ve propaganda yapıldığı gibi bunun panzehiri de, diplomalı fertlerin çoğalması değildir. Artık herkes çok iyi biliyor ki toplumun bütün fertlerine üniversite eğitimi ve diploması verilse bile şiddet eğilimlerini ve kadına şiddeti önlemek mümkün değildir. Bırakın önlemeyi vaka adedini dahi bu yolla azalmak kuşkuludur.

         Şiddet eğilimi ve kadına şiddet konusu sadece kriminal konu değil aynı zamanda iman ve ahlak konusudur. Toplumları dini ahlaktan uzaklaştırıp, felsefi ahlaka yöneltmek şiddet eğilimlerini azaltmak yerine azdırmaktadır. Çünkü bu ahlak yapısı imandan kendisini soyutlayıp, materyalizme dayandırdığı için merhamet yerine menfaati ön plana çıkardığı için merhamet yoksunu nesiller yetişmesine neden olmuştur.

         Şiddetin panzehiri, merhamettir. İddia edildiği gibi merhametten maraz doğmaz. Aksine merhametten rahmet doğar. Kendisi merhametle muamele eden bir kişi merhametlilerin en merhametlisinin rahmet ve merhametine mazhar olacağı bilinciyle hareket edeceği için, “karıncayı incitmez” ruh inceliğine sahip olur. Böyle bir insanda takdir edileceği gibi değil kadına hiçbir canlıya şiddet uygulamaz.

         Her konuda olduğu gibi bu konuda da sıkıntımız ve derdimiz dinimizi öğrenip, kitap ve sünnet çizgisinde yaşmamamız başımızı belaya sokmaktadır. Eğer hakikaten iman edip, bizim için en iyi örnek olan rahmet ve merhamet peygamberini örnek almış olsak, bu yönde nesiller yetiştirsek bu konuda da bir sıkıntımız kalmayacak.

          Ama biz bunun yerine materyalist, menfaatçi batıyı örnek aldığımız için şahsi, küçük menfaatler için en yakınımızdaki insanlara dahi merhamet etmiyoruz. Merhamet ve sevgiden yoksun nesiller yetiştirip kendi elimizle kendi zalimlerimizi türetiyoruz.

         Hepimiz biliyoruz ki, şiddetin panzehiri sevgidir. Bütün sevgilerin kaynağı ve anası Allah sevgisidir. Allah’ı tanımayıp, sevmeyen insan onun yarattığını sevemez. Sevdiğini söylemesi aslı astarı olmayan bir iddiadır, kendisini kandırmaktır. Nice sahte sevgi insanı vardır ki, menfaatine dokunulduğunda sevgisinden eser kalmaz.

         Kanaatime göre kadına şiddet konusunda şikâyet edeceğimize, bu şiddeti uygulayanları iman ve ahlak konusunda eğitip, bu eğitimi de öncelikle annelerden başlayarak verdiğimiz takdirde uzun vadede bu marazdan kurtulabiliriz. Tek çare budur. Bunu örneklerini ve pratik sonuçlarını görmek isteyenler; yeterli düzeyde dini eğitim almış annelerin yetiştirdiği evlatları inceleyip araştırsınlar. Bunun böyle olduğunu göreceklerine eminim.

         Nitekim sinema oyuncusu Hülya Koçyiğit de bunun farkına vardığı için çocuklara ve ailelere İslami eğitim verilmesi gerektiğini haykırıyor. Aksi takdirde batı hümanizminden medet umanlar umduklarını hiçbir zaman bulamazlar.

         Selamlarımla…

        

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar