WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
BİR SEN EKSİKTİN HAKKI
13.11.2011

 


         Ulusal yayın yapan bir televizyon kanalında, magazin programlarının vazgeçilmez hocası Yaşar Nuri Öztürk’ün katılımı ile bayram programı yapılıyor. Her zaman olduğu gibi hoca kendisinin ne kadar büyük bir âlim olduğunu, ilk kuran eğitimini babasından aldığını, babasının da, hem Nakşî şeyhi olduğunu hem de Atatürk hayranı olduğunu büyük bir iştahla anlatıp, hava atıyor.

         Programı sunan sunucu; (yanılmıyorsam tefsir sahibi bir âlimin kızının oğlu yani torunu) Okan Bayülken hocaya veriyor gazı. Ama tam coşacakken Hakkı Devrim alaylı bir şekilde araya girip, anlatılanları makaraya sarıyor. O şiddet ve celaletiyle, ünlü hoca hep alttan alıyor. Eğer Hakkı Devrimin yaptığını bir başkası, hele de dindar bir başkası yapsaydı. Hoca köpürüp ona olmadık hakaretleri yağdırırdı. Ama bu adama hiç bir şey diyemedi. Her seferinde ağabey, ağabey diye yaltaklandı durdu. Kendisinden beklenen tepkiyi vermekten uzak kaldı.

         Malum Müslüman’ın özelliği; mümine müşfik, imansıza şedit davranmak iken, bu bizim hocada tam tersi bir şekilde davranışa sebep oluyor. Sebebi hakkında fazla yorum yapmak istemem ama bu durum hep böyle.. Eğer bu kabil programlara katılmasa, oralarda dini konuları gündeme getirip tartıştırmasa şöhretinin yok olacağını ve unutulacağını zannediyor olmalı.

         Programda İslam’a aykırı bir sürü saçma sapan yorumlar yapılırken onların cehaletine bağlamıştım. Ama ilerleyen dakikalarda, iş iyice şirazesinden çıkıp İslam ı ve onun muazzez peygamberini aşağılamaya kadar vardırıldı. Efendimiz için “Muhammet kabile şefi, kuranda onun sözleri” diye zırvalamaya ve Kurban ibadeti ile resmen alay etmeye başladı. Bütün bu olanlara ne programın sunucusu, nede bizim sosyetik, din profesörü ağzını açıp bir tepki vermediler. Programa bağlanmak ve canlı yayında tepki koymak isteyenlere de sansür uygulandı.

         Ama programda başka bir 70lik tiyatrocu daha vardı. Onun, Hakkı Devrimi destekler mahiyetteki müdahalelerine sansür uygulamak bir yana teşvik edildi. Hakkının İslam’a ve peygambere her hakaret ve aşağılama cümlesinden sora “yaşa ağzını öpeyim, ağzına sağlık” diye tezahürat yapmasını ibretle izlettiler. Onlar da zafer kazanmış kahraman edasıyla kabardıkça kabardılar.

        Yaşar hoca da sanki sokaktaki vatandaş aşağılanmış edasıyla yapılanları görmezden ve duymazdan gelerek elin imansızlarına kabadayılanma fırsatı yarattığı için mutlu- mesut yerinde oturdu. 80lik “azgın teke” de kabardıkça kabardı. Oysa günümüz Türkiyesinde Allaha peygambere ve İslam’a hakaret kabadayılık değildir. Çünkü bu değerler kanunla korunmuyorlar. Müslümanlarında tepki gösterecek halleri yok. İsteseler bile seninle karşılaşıp, teessürlerini bildirme imkânları yok. O yüzden sen ve senin gibiler için meydan boş. İstediğin hakareti yaparsın. Sıkıysa kanunla korunanlara bu söylediğinin onda birini söyle sana dünyanın kaç bucak olduğunu belletsinler.

         Bak gencecik bir bayan gazeteci yorum yaparken “Atatürk de çağdaşları gibi diktatördü” dediği için ne hakaretlere maruz kalıyor. Ne baskı ve tehditlere tabi tutuluyor. Sıkıysa, Atatürk’e, bırak hakareti en küçük bir eleştiri yap ta seni anandan doğduğuna pişman etsinler. Senin katıldığın program, “itlerin salınıp, taşların bağlandığı” bir arenaya benzediği için bunları yapabildin. Taşları bağlayanlara dua et.

         Selamlarımla…           

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar