
05304670437
Vehbi Camgöz
İnsanlık tarihi boyunca birçok zulümler yaşanmıştır. Tarih hep büyük mazlumların hikayesini yazmaktadır. Batı da engizisyon mahkemeleri zulüm yapan mahkemeler olarak anılmış, akla hayale gelmeyen cezalarla insanlara inanç şekli verilmeye çalışılmıştır. Kilise despotizminin sembolü olarak hep bu mahkemeler anılmıştır. Engizisyon mahkemelerinin derdi statükonun devamını sağlayıp, insanları kilise inancı doğrultusunda şekillendirmekti. Bunu sağlamak için asırlar süren zulümlere imza attılar.
Efendimizin dünyayı şereflendirdiği coğrafyada müşrik statüko da keza kendi sapık anlayışlarına insanları çekmek, ve bu inancı terk etmeyi önlemek için olmadık zulümler yapmışlardır. Mübarek sahabeye akla hayale gelmeyen işkenceler yapmışlardır. Hz. Bilal’ in karnına yüzlerce kilo ağırlığında kaya koyup, çöl sıcağında, kumlar üzerine yatırmışlardır.
Müslümanların tamamına yıllarca yiyecek, içecek ambargosu uygulayıp, hepsini açlığa, susuzluğa mahkum etmişlerdir. Bununla da yetinmeyip, mallarına, mülklerine el konularak, vatanlarından çıkarılarak çeşitli yerlere hicrete zorlanmışlardır.
Bütün bu ve benzeri birçok mezalim, insanlık tarihinde hep yaşanmış ve hatta yer yüzünde özellikle İslam coğrafyasında halende yaşanmaya devam etmektedir.
Fakat İskilipli Atıf hocaya(yazdığı bir risaleden dolayı) yapılan zulüm gibisine ne bölgemizde nede dünyada başka hiçbir yerde rastlanamaz. İnsanlığın başlangıcından o güne kadar elde edilen hukuk birikimi ile alay eden bir yargılamaya maruz bırakılan hoca,yazıldığı dönemde suç olmayan bir yazısından dolayı yargılanıp, 3 yıl önce yazdığı bir risaleden ötürü yargılanmıştır.
Yargılanması hukuksuzdur, kabul ama suç sayılan fiile verilmesi gereken ceza verilse gene önemli değil. 3 yıl hapis istemi ile dava açılıp, işlediği iddia edilen fiilin azami cezası 3 yıl hapis iken, ölüm cezasına mahkum edilmiştir.
Bir insanı mahkum etmek için yargılama yapılıp karar verilmesi gerekirken öyle yapılmamış, “önce idam edilmesine, bilahare şahitlerin dinlenerek yargılamanın yapılmasına” diye karar verilerek, insanlık tarihinin yüzkarası bir yargılamaya imza atılmıştır.
İdam (böylesine cinayet denir) dan sora naşı kayıp edilmek istenmiş, mezarı ailesine gösterilmemiştir. En acısı da; hocaya bu hukuksuz yargılamayı yapan Ankara istiklal mahkemesi başkanı Ali Çetinkaya’nın adını Ankara yeni mahallede yapılan bir parka vermişlerdir. Bunu da tabi tahmin ettiğiniz gibi geçmişte yargılamaları adına yaptıran CHP li belediye yapmıştır.
Sayın Dr. Mehmet SILAY beyefendi uzun çalışmalar sonucu hocanın yattığı yere ulaşmış, konuyu derli toplu hale getirip, okuyucunun ibretle okuyacağı bir kitapla anlatmıştır. Ellerine kollarına sağlık. Konuda bir miktar tuzumuz var diye kitabında bu fakirden de bahsetme alicenaplığını göstermiştir. Bu sayede de İskilip’e nakledilen naaş yapılan mezarda istirahata tevdi edilmiştir.
Geçtiğimiz Cumartesi günü, Mazlum-der önderliğinde, hocanın asılarak idam edildiği Ankara ulucanlar cezaevi önünde, hem hocayı anmak, hem yapılanları protesto etmek için bir basın toplantısı düzenlenmiştir.
Uzun yıllar bu cezaevinde görev yapmam, konu ile yakından ilgilenmem dolayısı ile beni de bu etkinliğe davet etmişlerdi. Ancak müsait olmadığım için icabet edemedim. Ancak Muhterem Ekrem Doğanay hoca efendinin mahdumu Muhterem İsmail Doğanay hocam beni kırmayıp bu etkinliğe katıldılar.
Etkinliğe ilişkin fotoğraflar editörümüzce uygun bir şekilde sizlere sunulacaktır. Ben başta, hocanın yaşadıklarını kitaplaştıran Dr. Mehmet Sılay beyefendiye, konuya hassasiyet gösteren mazlum-der ve sivil toplum kuruluşlarına ve etkinliğe katılan İsmail Doğanay hocama teşekkürlerini sunuyorum.
Rabbimden bir daha, ender görülecek böyle zalimlere fırsat vermemesini, böyle zulümleri değil Müslümanların, hiçbir insanın yaşatmamasını niyaz ediyorum.
Selamlarımla….
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
İsmail yildirim
Sayın Cop ne kadar da güzel demiş . Katılıyorum