
05304670437
Vehbi Camgöz
19 seneden beri her yıl özellikle temmuz ayında ısıtılıp kamuoyunun önünde tartışılan madımak oteli yangın son günlerde yine gündemde.
Adeta Sünni çoğunluktan diyet iste gibi tartışılıyor. Olayın mağduru olduğunu öne süren bir sürü insan televizyonlarda arz-ı endam ederek toplumun çoğunluğunun inancına hakaret ederek, onları aşağılayarak hatta iftira ederek mağduriyet edebiyatı yapıyorlar.
3 temmuz 1993 tarihinde Sivas ta yaşanan olaylar tabi ki, çok acı olaylardı. O kadar insanın saatler boyu bir otelde mahsur kalarak sonun da ateşe verilmesi insanlık adına yüz karasıdır. Bunda hiç şüphe yok.
Ama olayların sorumlusu olarak bazen açıktan bazen de ima yoluyla Sivas ta ki Sünni çoğunluğu suçlu sandalyesine oturtmak ta biraz insafsızlıktır. O dönemde, Alevilerin hiç toz kondurmadığı SHP-DYP hükümeti iktidardı. Onlara olaylar saatler öncesinden haber verildiği halde neden çaresine bakıp tedbir almadıklarını hiç sorgulamıyorlar. Sanki olayların önlenmesi için alınan tedbirlere Sivaslılar mı mani oldular.
Kendileri de beyan ediyorlar ki, olay yerine zamanın da gelen askeri birlik bilinmeyen bir nedenden dolayı olay yerini terk etmiş. Bunun üzerinde durup, bunu sorgulayacaklarına bir sürü yuvarlak laf ile Sivaslı Sünnileri suçlamaları akla ziyan olmanın ötesinde olayların üzerine perde çekerek gerçeklerin açığa çıkmasının önüne geçilmesi anlamına geldiğini düşünemiyorlar mı?
Olayların olduğu dönemde Adalet Bakanlığı koltuğunda kendi mezheplerinden hem de çok etkin bir siyasetçi oturmakta iken soruşturmanın iyi yapılmadığını iddia etmelerine kimseyi inandıramazlar. O olayları yakından takip eden herkes soruşturmanın çok iyi yapılmaya çalışıldığını ama işin içinde adliyenin ulaşamayacağı güçler bulunduğu için ele geçen birkaç garibanın üzerine yıkılmaya çalışıldığını tahmin ediyorlar.
Yargının bu güne kadar sanıklara tatmin edici ceza tayin edememesinin altında bu gerçeğin yattığını birazcık hukuk bilgisi ve izanı olan herkes anlar. Nitekim yargı adil bir ceza veremediği için dava zamanaşımı noktasına gelmiştir.
Şimdi bazı aklı evveller, Sivas olaylarının “insanlığa karşı işlenmiş” suç sayılmasını önermektedirler. Her cinayet insana ve insanlığa karşı işlenmiş sayılabilir mi? Yani her toplu cinayet “soykırım” addedilip zamanaşımı sınırının dışına çıkarılabilir mi? Ben hiç zannetmiyorum.
Bana göre bu davanın en azından bir kısmının zamanaşımına uğraması hukukun bir gereği olarak karşımızda duruyor. Kendileri de böyle olduğunu bildikleri halde aylardan beri mahkemeyi baskı altına almak için her türlü faaliyeti yapıyorlar. Başkaları görülmekte olan bir dava hakkında bir kelam ettiğinde “davayı etkilemek” oluyor ama bularınki olmuyor. İlginç değil mi?
Bu olayı bahane eden bazı odakları tıpkı 1993te olayları ajite ederek, bir sürü insanın ölümüne sebep oldukları ve bunun intikamı için de Erzincan ili Başbağlar köyünü ateşe vererek 33 kişinin yanmasını sağladıkları gibi korkarım yeni olaylara da çanak tutmaktan çekinmeyeceklerdir.
O günlerde de şimdiki gibi “intikam” feryatları ile basına çıkıp feryat edenler Başbağlar olaylarına sebep oldular. Üstelikte Başbağlar sanıkları yakalanıp tutuklanmışken, devreye bazı görevliler girerek sanıkları tahliye ettirmişler, daha sonrada tahliye edilip firar edenlerin gerçek suçlular oldukları anlaşılmış ama iş işten geçmiştir. Halen de failler yakalanıp, adli makamların önüne getirilememiştir.
Benim bu olaylar karşısındaki endişem, televizyonlara çıkarak Sivaslı Sünnileri suçlamaları neticesi Sivas ta Başbağlar benzeri olayların yeniden meydana gelmesidir. Onu için yapılan yorumlardan çok ürküyorum.
Selamlarımla….
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
halil
az bile yazmışsınız. ne olacak bu Bolunun hali? cevap benden. burası Bolu öyle de olu böyle de.