WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET AKİF ERSOY
18.03.2012

 

         Bugün Çanakkale zaferinin yıl dönümü. İslam tarihinin bedirden sonraki en önemli tevhid savaşıdır. Yer yüzünden tevhid inancının silinmesi için ehli küfrün giriştiği ilk savaş bedir savaşıdır. İkincisi de Çanakkale savaşıdır.

         Tarihte daha önce yapılan savaşların kimisi fütuhat için, kimisi ganimet için kimisi şan şöhret için kimisinin de taç ve taht için yapıldığı bilinmektedir. Ancak Bedir ve Çanakkale bunun iki istisnasıdır.

         Bilindiği üzere hicretten sonra Müslümanları yeryüzünden silip, İslam inancının yok edilmesi için, 1000 kişilik bir kuvvetle Medine önlerine gelen müşrik ordusu karşısına 300 kişilik Müslüman savaşmak üzere iken; Resul-i Ekrem efendimiz: “Ya rabbi eğer bu topluluğu galip getirmezsen yer yüzünde tevhid inancını yaşayacak kimse kalmayacak yardım et” diye dua etmiştir. Böylece, kardeşin, kardeşle, babanın oğulla savaştığı bu savaşta iman şirke galip gelmiştir.

         Çanakkale de tıpkı Bedir savaşı gibi yer yüzünde tevhid inancının devamı için yapılmış bir iman mücadelesidir.

         Bunu ilk anlayan; tabi ki o savaşta canlarını seve, seve veren mübarek şehitlerimizdir. Çünkü bizzat o şehitlere komuta eden yerli ve yabancı komuta kademesi ile karşılarında düşman saflarında savaşan askerlerin tarihi şahitliği söylenip yazılmıştır.

         İkici kesim evlatlarını sarsılmaz bir iman ve bu imanla beslenen halk irfanına sahip, Anadolu başta olmak üzere tüm İslam diyarlarından cepheye evlatlarını kurban olarak gönderen, İslam ümmetidir.

         Üçüncüsü de kendisi ile her zaman iftihar ettiğimiz iman ve aksiyon insanı merhum Mehmet Akif Ersoy üstadımızdır. Onun bu savaş için yazdığı

                “Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhid’i

                  Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi”

Mısraları ile işin esasına temas etmiştir. Onun haricinde hiçbir şair bu zafer konusunda şiir yazmamış, hiçbir yazar bu konuda; roman, hikaye tiyatro yazmamış yazamamıştır.

         Ne hazindir ki; Türk ve İslam tarihinin bu ölüm kalım savaşı ve zaferi son yüz yılda adeta yok sayılmış, tarih kitaplarında ve ders müfredatında hak ettiği ölçüde işlenmemiştir.  Hepimiz bu okullarda okuduk ama hiç birimiz, bu savaşa katılmış olan birkaç komutanın ismini sayamayız. Savaşa katılan yaklaşık 400 tane yarbaydan sadece birisi olan Mustafa kemal paşayı biliriz ikinci ve üçüncü bir subayı bilemeyiz.

         Merhum Akif sarsılmaz iman feraseti ile bu savaşın önemini ve manasını kavrayarak halka anlatmak için şiir sanatının zirvesi sayılan bu şiirini yazınca onu adeta aforoz etme noktasına getirmişlerdir. Suçu bu zaferi sadece bir millete değil, tüm İslam ümmetine mal etmesi ve burada savaşanları sahabeye benzetmesidir.

         Bu benzetme dolayısı ile üstat iki cepheden saldırıya uğramıştır. Bunlardan birinci kesim, adına dindar denen, dini takvim yapraklarından ve yarım yamalak ilmihallerden öğrenen kesimlerdir. Bunlara göre Çanakkale de savaşanları sahabeye benzetmek büyük bir günahtır. Onun için adeta Akif’in imanı sorgulanmıştır.

         Diğer kesim ise, dinden rahatsız olan din, iman ve en önemlisi de tarih cahili olan meyhane ehli aydınlardır. Bunlar Türkçülük ayağına yatarak bu savaşı, ya yok saymışlar, yada Akif’in benzetmesinden rahatsızlıklarını sık, sık dile getirmişlerdir.

         Geçen hafta 15. yılını andığımız malum sürçte bir çok subay hatta general, merhum Akif’i yazdığı bu şiir nedeniyle suçlayıp, ona “Arap hayranı” diye yaftalamışlar ve bununla da kalmayarak efendimize ve mübarek sahabeye “çöl bedevisi” diyerek hakaret etmekten çekinmemiş, üstelik yüzlerce subay tarafından alkışlanmışlardır.

         Bu yıldönümü vesilesiyle sizlerin moralini bozmak niyetinde değildim. Ama ne zaman Çanakkale zaferi lafı edilse, birileri çıkıp, bu zaferin manevi güçle kazanıldığı hakikatini gizlemek istemişlerdir. Hatta savaş alanına yapılan ziyaretlerden, ve orada askerimize Allah’ın yardım ettiğine dair anekdot anlatılmasından rahatsız olmuşlardır. İşi o kadar ileri götürmüşler ki, adeta orada şehitlere fatiha okunmasına bile tahammül edemediklerini açıkça ifade etmektedirler.

         Kim nasıl isterse öyle düşünsün, ama güneş balçıkla sıvanmaz. İslam ümmeti Çanakkale de destansı bir mücadele vererek zafer kazanmış ve kanıyla tevhid’i kurtarmıştır. Akif de bunun destanını yazmıştır. Şehitlerimize de büyük Akif ede Allah’tan rahmet diliyoruz. Ruhları şad olsun.

         Selamlarımla….         

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar