WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
AK PARTİNİN NESİ VAR?
25.03.2012

 

         Kasım 2002 den beri, yaklaşık 10 yıldır tek başına ezici bir çoğunlukla iktidarda bulunan ak parti’nin ülkenin siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik hayatına kendi damgasını vuracak her hangi bir yapılanmaya gittiğini göremedik.

         İçinden çıkarak geldikleri siyasi hareket, hiçbir zaman tek başına iktidara gelmemiş olmasına rağmen, ekonomide, sosyal hayatta, siyasette millete soluk aldıracak, kurulu düzene alternatif program ve kurumlar ihdas ederken, Ak parti bulduğu hazır teşkilatlanmaların, programların, sivil toplum teşkilatlarının üzerine oturarak iş görme yolunu  seçmiştir.

         Ayrı bir parti olarak ortaya çıkmaya karar verdiklerinde, milli görüş partilerinin teşkilatları üzerine oturmuşlar, ideolojiyi İngiliz muhafazakar partilerinden öndüç almışlar, ekonomi programı olarak Kemal Derviş politikalarını tercih ederek iktidarlarını sürdürmüşlerdir.

         Her gün “değişim” den söz etmelerine rağmen resmi ideolojiyi, adaletsiz sosyal ve ekonomik düzeni değiştirmek için hiçbir oluşuma gitmemişlerdir. Kendi iktidarları zamanında damgalarını taşıyan toplumsal hiçbir yapılanma içine girmemişlerdir. Mevcutların başına kendileri geçtiğin de meselenin hallolacağını sanmışlardır.

         Ülkemizde siyasi partilerin kurulmaya başladığı tanzimattan beri kurulan bütün fikir partilerinin sivil yapılanma da kendi damgalarını taşıyan sosyal yapılanmaları vardır. Mesela ittihat ve terakki partisinin, “Türk ocakları” cumhuriyet halk partisinin, “halk evleri” ve “MTTB” milliyetçi hareket partisinin “ ülkü ocakları” anavatan partisinin kendi devrinde kurduğu “MÜSİAD” milli görüş hareketinin ise; “hak-iş” “memur-sen”, “akson” “AGD”  “İHH” ve sayılamayacak kadar çok teşkilat kurmuşlardır. Bu teşkilatlar sonradan değişik amaçlar edinmiş olsalar da topluma kendi çaplarında hizmet etmişler ve toplumu dönüştürüp gelişmesine sebep olmuşlardır.

         Yukarda da söylediğim gibi; 10 yıldan beri tek başına iktidarda bulunan ak parti ideolojisini, Avrupalı muhafazakarlardan, teşkilatını milli görüşten, ekonomisini Kemal derviş vasıtası ile amerikan kapitalizminden dayandığı sendika, sivil toplum örgütlerini yine milli görüşten devşirerek düzenin kurumlarına da kendi adamlarını terleştirerek onlara hakim olarak düzene pansuman tedbirleri uygulayıp, geçici ferahlama yaratma peşinden gitmiştir.

 

         Halbuki; eğer isteseydi arkasındaki bu halk desteği ve meclis çoğunluğu ile hem topluma, hem ülke insanının inancına hem de dünya Müslümanlarına hizmet edecek bir yeniden yapılanmanın temellerini atabilir, kurulu bulunan bu adaletsiz ve haksız düzeni değiştirecek, entelektüel faaliyetleri yürütecek yapılar oluşturabilirdi. Bunu tercih etmeyip klasik sağ ve muhafazakar partilerin yolunu seçmiştir.

         Öyle anlaşılıyor ki, akıbeti de ANAP, DYP, DP gibi olacak. Yani olar gibi “baki kalan bu kubbe de hoş bir seda” bırakmadan siyasi partiler mezarlığında yerini almayı tercih etmiştir. Yani Müslüman halkın kendisine nice umutlarla verdiği desteği, bu adaletsiz düzenin ömrünü uzatmak için kullanmıştır.

         Bütün enerjisini ve gayretini, sonuç getirmeyecek veya geçici rahatlama sağlayacak politikalarla geçirmenin acısını da sadece kendisi değil, ondan hakka, adalete, özgürlüğe, üretim ve eşit paylaşıma hizmet umudu taşıyan tabanına çektirecektir.

         Selamlarımla…       

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yorumlar (1)
  • Azmizan

    Azmizan

    18.09.2011 05:49

    Yemek.

Yazarlar

Haber İhbar