
05304670437
Vehbi Camgöz
Anayasa mahkemesi başkanı Haşim Kılıç bir sempozyumda yaptığı konuşma nedeniyle toplumun gündemine oturdu. Bu açıklamalar bazı kesimlere sürpriz gelmesine rağmen bana hiç öyle gelmedi. Ben böyle bir konuşmayı yapmasını çok tabii ve kendisinden beklenen bir konuşma olarak yorumluyorum.
Sayın başkan yaklaşık 20 seneden beri anayasa mahkemesinde görev yapmaktadır. Bu süre içinde mahkemenin aldığı kararlarda hep toplum vicdanının sesi olarak, kararlardan özgürlük ve demokrasiye, evrensel hukuka aykırı gördüğü her karara muhalif olmaktan çekinmedi. Hep doğru ve hukuka uygun davranmayı kendisine ilke edindi. Ve bundan hiç vazgeçmedi.
Daha düne kadar inancı ve özel yaşantısı dolayısı ile rejim muhalifi saydıkları, bu yüzden açık ve imalı hakaretlere maruz kalan başkan bu konuşmasından sonra malum kesimlerce göklere çıkarılıyor. Meğer Haşim bey ne büyük hukuk adamıymış demeye başladılar. Şimdi yere göğe sığdıramıyorlar. Hatta bazıları hızlarını alamayıp, onu Cumhurbaşkanı adayı bile ilan ettiler.
Malum topluluğun yeni savunucusu, yaşlı sarışın bayan yazar hemen onu aday ilan etti. Zavallı konuşmayı henüz okumadan bu erken yorumu yaptığı için biraz ofsaid pozisyonuna düştü. Konuşmaya şöyle üstünkörü bakınca hükümete yüklenmiş zannedip, “mademki hükümete karşı o halde bize yakındır” diye aceleci davranmış.
Ulusalcı kesim de aynı gerekçe ile başkanın konuşmasına hararetle destek veriyorlar. Onlarda başkanın konuşmasında hükümeti eleştirdiği zehabına kapılmışlar. “Eski vesayetten kurtulup, yeni vesayet odaklarının yargıyı kuşatması endişesini” ifade edince, yeni vesayet odağı olarak hükümeti kastettiğini anlamışlar. Ama yanlış anladıklarının herhalde farkında değiller.
Anayasa mahkemesi başkanımızın kast ettiği yeni vesayet odaklarının ne olduğunu, gazeteci Fikret Bila anlamış. Kendisi ile yaptığı röportajda bu konuyu açıkça sorunca, malum topluluk yandaşı olan emniyetçiler ile yargı mensuplarını kastettiğini anlamış. Bunu bir televizyon programında açıkça anlattı.
Yargının işleyişinden, yargılamalarda çeşitli hak ihlallerinden ve yüksek yargıdaki daire başkanlarının seçim şekillerinden memnun olmadığını dile getirmesi sayın başkandan beklenen bir davranıştır. Ondan beklenmeyen bu hak ihlallerine sesiz kalması idi.
Sayın başkanın bu endişelerini, Danıştay binasının açılış töreninde cevaplayan sayın başbakan da vesayet endişelerinin yersiz olduğunu anlatıp, konuşmayı kendi üzerine alınmadığını belli etmiştir. Hatta kendilerinin bu vesayetlere izin vermeyeceğini beyan etmiştir.
Geçmişte ne yapmış olurlarsa olsunlar bugün Silivri de devam eden davalardaki hak ihlallerine sessiz kalması beklenemezdi. Hepimiz bu haksızlıklara çok uzun zamandan beri karşı çıkıyoruz. Çıkmaya da devam edeceğiz. İman sahibi olduğunu bildiğimiz sayın başkanında karşı çıkması hem hukuk adamı olmasının hem de imanın bir gereği olduğunu düşünüyorum. Bu olanlar karşısında tepkisiz kalsaydı kınamamızı hak ederdi. Şimdi takdir ve dualarımızı hak ediyor.
Yeri gelmişken şunu belirtmek vicdan borcumuzdur. Silivri davaları başladığında davanın sanıkları ve avukatlarından başka kimse buna karşı çıkmazken; mahalli seçimler sırasında milli görüşçüler bu hukuksuzluğa açıktan karşı çıktılar. Hem de “ Ergenekon’un İslamcı kanadı” yaftasını yemek pahasına karşı çıktılar. Hiç kimse yargılamaya çıt çıkaramazken ülkemizin inançlı insanları inançlarını gereği olarak burayı, ABD’nin “guantanamo”suna benzetmeden çekinmediler.
Hukuki kaygıları bir tarafa, sayın anayasa mahkemesi başkanımızın demokrat kişiliği ve imanı gereğince bu çıkışı yaptığına inanıyorum. Arkasında başka gayelerin olduğuna inanmam imkansızdır. O hep haktan adaletten yana olduğu bugüne kadarki tavırları ile ispatlamış bir kişiliktir.
Selamlarımla….
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
ahde vefa
selam verdiğinizde selamı almadan tuhaf bakan soğuk insanları,patatesi keşli cevizli makarnası ...