Vehbi Camgöz

         Basın yayın organlarında çıkan haberlere göre;  Ak parti genel merkezinde, has parti genel başkanı Prof. Numan Kurtulmuş ile DP eski genel başkanı Süleyman Soylunun partiye davet edilmesi gündeme gelmiş.  

        Konu hakkında görüşüne başvurulan Numan Bey, kendisinin böyle bir davetten haberi olmadığını ifade ederek, olayı yalanlamamış, daha da önemlisi böyle bir davet olması halinde bunu reddedeceğini söylememiş geçiş için açık kapı bırakmıştır.

        2007 genel seçimleri öncesi de böyle haberler çıkmış, başbakanın, Numan beyi partiye davet ettiği haberleri basına servis edilmiştir. O dönem de de Numan Bey açıklama yaparak kendisine böyle bir davetin vaki olmadığını görüşme talebi olduğunu söylemiştir. Kendi iddiasına göre durumu o zaman Rahmetli hocamıza bildirmiş oda görüşebilirsin dedikten sora görüşme yaptığını açıklamıştı.

         O günlerde görüşme veya davet gerçekleşmeyince; Numan Bey kamuoyuna bir açıklama yaparak; “saadet partisi milli görüşün kaptan köşküdür. Siyaseti ancak burada yaparım” demiştir. Daha sonra böyle bir davetin ve görüşme talebinin vaki olmadığı anlaşılmıştı.

         Şimdi ortaya atılan bu haberler sorasında, ak parti yetkilileribu haberleri doğrulamıyorlar. Ama Numan Bey haberleri yalanlamak ve kendi partisinin başında olduğunu, arkadaşlarını yarı yolda bırakmayacağını söylemek yerine, kendisinin haberinin olmadığını söylemekle yetiniyor. Oysa bir parti genel başkanına yakışan böyle bir teklif almadığını alsa bile kendi başına karar veremeyeceğini, partilileri ile istişareden sonra karar verebileceğini söylemekti. Öyle anlaşılıyor ki siyaset hırsı, kendisi ile birlikte yola çıkan arkadaşlarını bile göz ardı etmesine sebep oluyor.

        Bu davetin doğru olup olmadığı konusuna gelince ben böyle bir davetin olmadığını, eğer olduysa bile, Tayyip beyin böyle bir davetten haberinin olmadığını düşünüyorum. Siyasetin kurdu olanbaşbakanın bu konuda adım atabileceğini düşünmüyorum. Kendisi ile geçmişte (fazilet dönemi) yaşadığı karşıtlık bir yana, saadet partisinin parçalanması sürecinde, Numan Beyin gösterdiği tutum vedavranışları nedeniyle de böyle bir daveti onun yapmayacağını düşünüyorum.

        Saadetten ayrılma sürecini yakından takip ettiğine kuşku duymadığımız sayın başbakanın, Cemaatin Numan Bey vasıtası ile uyguladığı operasyonu görmemesini, kendisi ile sürtüşen bu topluluğunu onu kendisine ve partisine alternatif olarak hazırladığının farkında olmamasını asla kabul edemem.

        Dışardan olaylara bakan bir kişi olarak ben bile onun kaç kez arkadaşlarını yarı yolda bıraktığını bildiğim halde onun bilmemesi, bilememesi düşünülemez. Eğer bilmiyorsa bile kendisini 1999dan beri 3 kez yarı yolda bıraktığı Sayın Bekaroğlu’ndan sordurabilirdi. Onu en iyi tanıyanlardan birisi olduğunu kuşku duymadığımız, siyasetin “doğrucu Davut’u” Bekaroğlu’ndan öğrenebilecek tecrübesi yok mu

        Süleyman Soylu ile beraber bu partiye angaje etmeyeçalışılması, bazı kesimlere ak partinin kapılarını açtığı şeklinde yorumlanabilse de bunun daha çok cemaatin yeni hamlesi olarak yorumlanması gerektiğini düşünüyorum. Bugünlerde devam eden cemaat iktidar çekişmesi bunun başka şekilde yorumlanmasına bana göre engeldir. Eğer bu konu tamamen uydurma değişe, ak partiye uygulanan plan olabilir.

       Bu olay belki de, başka bir katılmanın önüne geçmek üzere parti içinde planlanmış olabilir. Belki de partide Erbakan ismine alerji duyan odakların son günlerde basında sıkça yer alan Erbakan ailesi ile Tayyip Beyin yakından ilgilendiği haberlerinden ürken Fatih Erbakan’ın partiye geçişinin önünü kesmek isteyenlerce planlanmış olması mümkündür. Çünkü Numan Bey saadet partisinden ayrılırken, olayı Kerbela’ya, Hoca ve etrafındakileri de yezide benzetmemiş miydi? Hatta o dönemde eksik olan Kurana saldırıda yine bir kışkırtma ile tamamlanmamış mıydı? Eğer bu olay gerçekleşirse partinin milli görüşü içine almasının önü de kesilmiş olmaz mı?

       Numan Bey partiden ayrılırken partinin tabanının tamamınıalacağını umarken o kadar basın ve cemaat desteğine rağmen sadece az bir kısmını koparabilmişti. Partinin büyük parçası yerinde kalmıştı.

      Onun için eğer Tayyip Bey, milli görüşçülerin partiye gelmesini istiyorsa orayı terk eden az bir kısmı yerine “baba ocağında” kalan büyük kısmı ile ilgilenir, diye düşünüyorum. Yanılıp, yanılmadığımız kısa sürede anlaşılacaktır.

      Selamlarımla….