
05304670437
Vehbi Camgöz
Yine bir mübarek Ramazan dayız, her yıl olduğu gibi bu Ramazanda da dünya coğrafyasının bir köşesinde Müslümanlar katliama, tecavüze ve çeşitli zulümlere uğratılmaktadırlar.
Çoğumuzun adını ilk kez duyduğumuz, Myanmar’ın batısındaki Arakan bölgesi, Rahingya Müslümanları zalim İlkel ve vahşi Budistlerin tarihte eşine az rastlanacak vahşetlerine maruz kalmaktadırlar.
Günde yaklaşık 1000 Müslüman katledilmekte, kadınlara tecavüz edilip, çocukların elleri bağlanarak nehre atılmakta, evleri, okulları, camileri, içindeki kadın, erkek, genç, yaşlı, insanlarla beraber ateşe verilmektedir. Bu güne kadar insanlığın şahit olduğu vahşetlere yeni ve unutulmaz sahifeler eklenmektedir. Bu zulümler geçmiş zalimleri kıskandıracak ve insanlığında yüzünü kızartacak özellikte zulümler olarak tarih sayfalarındaki yerlerini alacak niteliktedir.
Bugün İslam dünyası bir baştan bir başa zulüm altında inlemektedir. Uzun süreden beri zulüm altındaki bölgeleri; Keşmir, Filistin, Çeçenistan, Eritre, şimdilerde bunlara ilaveten Irak, Libya, Suriye gibileri sayılmaya başlandı. Ama hiç birisi Arakan Müslümanlarının yaşadığı kadar acımasızca, vahşi bir zulüm yaşamamıştır, herhalde.
Peki, bütün bu zulümler neden Müslümanların başına geliyor? İnançlarında bir problem mi var? Yoksa kendileri de zalim oldukları için mi bunlara zulüm ediliyor? Bunların hiç birisi değil,
Müslümanların bu zulümlere muhatap olmalarının sebebi, imanlarının gereği olmasına rağmen, birlik oluşturamamalarıdır. Osmanlı, çeşitli ırkçı anlayışlarla, milliyetçi duygularla paramparça edilirken bunun böyle olacağını Osmanlı aydınları öngörmeliydiler. Ama onlar tahsil yapmak üzere gittikleri Avrupa’nın etkisi ile Müslümanların geri kalmalarının inançları nedeniyle olduğuna o kadar inanmışlardı ki, İslam’dan ve Müslümanlardan bir an önce uzaklaşarak hızla modernleşileceğini zannettiler. Böylece hem inanç birliğinden oldular hem de birliğimizin sembolü olan, Hilafetten yoksun kalarak, her bir Müslüman toplum kendi başının çaresine bakmak durumunda bıraktılar.
Batı ilk kez “böl ve yönet” prensibini Müslümanlar üzerinde uyguladı. Yurtlarını cetvelle belirledi. Sosyal yapımızı tahrip edip birbirimize düşürecek coğrafi haritalara bizi mahkûm etti. Çoğunlukları, azınlık diktalarına teslim etti.
Asırlarca hilafet sancağı altında birlikte, olabildiğince tasasız yaşamaya alışmış Müslüman toplumlar, hilafetin ilgasından sonra uzun süre bu duruma alışıp başlarının çaresine bakamamışlardır. Ellerindeki zengin yeraltı kaynaklarına göz diken batılılar, bunları birbirine düşman ederek, zayıf düşürmüş, sonrada zulümlerini icraya başlamışlardır. Bu gün yaşananlar bunların tezahürüdür.
İslam dünyansın düşünür ve aydınları bu duruma bir asırdan beri itiraz edip İslam birliğini savunmaktadırlar. Mehmet Akif den Muhammed İkbal’e, Mevdudi den Seyyid Kutub’a Necmettin Erbakan’dan Burhanettin Rabbaniye, son asırda İslam’ın hâkimiyeti ve Müslümanların birliği için gayret sarf etmişlerdir. Ama batılı sömürgeciler bu insanlar ve onlarla birlikte mücadele edenleri itibarsızlaştırıp yok etmek için kendi ülkelerinde kimilerini kendi adamları vasıtasıyla etkisizleştirip fikirlerini takipçisiz bırakmak istemişlerdir. Dünün İslamcılarının bu gün fikirlerini terk etmeleri hatta geçmiş fikirlerini küçümsemeleri bu sinsi mankurtlaştırma planların eseridir.
Dün kürsülerde Müslüman kardeşliği nutukları atanların bugün “İslamcıyım” dememek için “İslamcılık” ve “ittihadı İslam”ı savunanları adeta alaya almaları imanlarını reel politiğe?!! satmaları hep bu sinsi planların uzun vadede elde ettiği sonuçlardır.
İşte inancının birliğini savunduğu için aynı inançtan olduğu söylenenlerce alaya alınan, Peygamberinin “inanalar bir vücudun uzuvları gibidirler” buyruğuna rağmen “dinsel milliyetçiliğe” karşı çıkma adına “İslam birliği diye bir derdimiz yok” (2005 Cidde) anlayışları hâkim iken, İslam birliğinin sağlanması ve ümmetin dertlerinin bitmesi pek mümkün görülmüyor.
Arakan Müslümanlarına yapılanlar eğer bir Hıristiyan topluma yapılsaydı. Onların dini önderi durumundaki Vatikan papalığı dünyayı ayağa kaldırmazmıydı? Eğer İslam toplumunun başında birliğini temsil eden bir liderliği olsaydı, dünyada zulüm altında inleyen Müslümanlara hiç olmazsa manevi destek olup, insanlık vicdanını harekete geçirmek için gerekli adımları atmazmıydı?
Günümüz Müslümanlarının “İslam birliği” etrafında birleşmekten başka çareleri yok. Eğer bundan 15 sene önce başlatılmış bulunan birlik projeleri ( D-8 gibi) akamete uğratılmayıp geliştirilebilseydi, bugün başta Suriye meselesi olmak üzere tüm küresel meselelerimizde inancımıza uygun çözümler üretilip, zulümlere dur diyebilirdik. Ama başta ülkemizde olmak üzere bu projeye imza atan siyasetçilerin tamamına yapmadıklarını bırakmadılar. Biz teşkilatsız savunmasız Müslümanlara da sadece gözyaşı dökmek kaldı.
Selamlarımla….
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Mülayim
80lik azgın tekenin eti kolay pişmez. Haliyle ateşinin harlı olması gerekir. Bu yaptıklarıyla ateşini harlamış Azgın Teke.