
05304670437
Vehbi Camgöz
Yukarıdaki başlığı okuyanlar eminim bir şey anlamamışlardır. Gerçi öteden beri, PKK’nın Ermenilerle ilişkisi, Kürt milliyetçiğini savunan partilerin de yine terörle alakası, bilinmesine rağmen hep gerçekler gözden kaçırılıyor. Sanki PKK Kürtlerin sosyal, kültürel ve siyasi haklarını elde etmeleri adına tek başına bu konu için mücadele ediyormuş gibi algı yaratılıyor.
Konuya aşına olanlar bilirler ki; Kürt kardeşlerimizin yaklaşık 150 yıldan beri kültürel bazı talepleri olagelmiştir. Bu taleplerin ortaya çıkışı ile Osmanlı devletinin İslami bir yapıdan uzaklaşarak kendisine batı kültürünü örnek alması ile eşzamanlıdır. Ama özellikle kurtuluş savaşı sonrası batılılar bu coğrafyada bizim aramızı açmaya yeltenmişlerse de bunu başaramamışlardır. Bunu tarihi belgesi Lozan antlaşmasıdır.
Osmanlı’nın son yıllarında devlete musallat olan, Siyonist planı ittihat ve terakki ırkçılığına rağmen bu ayrılık kotarılamamıştır. Hatta bugünlerde bağrımızı yakan terör olaylarının yaşandığı Gaziantep’in kurtuluşunda bölgedeki Kürt beylerinin bizzat kendi topladıkları kuvvetleri ile kurtuluş mücadelesinde çok büyük yararlılıklar gösterdiğine, kendilerine verilen istiklal madalyaları şahittir. Gaziantep’te böyle olmuşta, Şanlıurfa da, Kahramanmaraş ta değişik mi olmuş? Hayır, buralarda da ümmetin diğer unsurları ile beraber Kürt kardeşlerimizde ellerinden gelenin fazlasını yaparak, kurtuluş için kanlarını, canlarını vermişlerdir.
Ama cumhuriyetin ilanından sonra devletimiz, ümmetin diğer unsurları ile tüm bağları koparma politikası izlemiştir. Bizi hakikaten millet yapan ortak bağlarımız yerine kendiside bir Siyonist olan Tekin Alp (Moiz Kohen) adlı sözde Türk milliyetçisi ittihatçının milliyetçilik anlayışını benimseyerek, ümmetin diğer unsurlarını, bu arada da ülkemizde asli unsur olarak kabul edilen Kürtleri de yok sayma politikasına yönlendirilmiştir.
Dünyanın en kadim ırkçıları olan Siyonistler; İslam’ın istikbal vadeden en önemli unsuru olan toplumumuzun içine fitneyi yerleştirmişlerdir. Bu dönemde ırka o kadar önem verilmiş ki; önemli bazı tarihi şahsiyetlerin kafatasları mezardan çıkarılıp ölçülmüş.
Buna rağmen bu toplumda, ırkçılık tabana yayılmamış, Siyonist ve batılıların planları boşa çıkmıştır. O dönemlerde meydana gelen Şeyh Sait isyanı da iddia edildiği gibi Kürt isyanı olmaktan ziyade, İslam ahkâmının devlet hayatında yürürlükten kaldırılıp, yerine batıdan kanunlar alınmasına, hilafetin ilgasına bir isyandır.
Daha sonrada, devletin tüm asimilasyon ve inkâr politikalarına, Kürt halkı hep katlanmış, sıkıntılarını isyan vesilesi yapmamıştır. Çünkü Kürt İslam âlimleri hep İslam’ın istikbaline inanmışlar, yaşananları geçici sıkıntılar olarak algılamışlardır.
Ama bizi 1.dünya savaşında, bölüp yok edemeyen batılı emperyalistler boş durmamış, içimizden çökertmek için çeşitli planlar ve tuzaklar kurmaya devam etmişlerdir. 1973 yılında Kıbrıs ta ülkemizin kazandığı zaferden rahatsız olan bu çevreler o günlerde, Ermeni taşnaklarını yeniden canlandırarak diplomatlarımızın üzerine saldırtmışlar ve kendi ülkelerindeki birçok diplomatımızı şehit ettirmişlerdir.
Bununla da sonuç alamayacağını anlayan batılılar, cumhuriyetin kurulması ile beraber dinden bihaber yetişen solcu Kürtleri, Ermenilere müttefik yapma planlarını devreye sokarak, mevcut Kürt derneklerini bir araya toplayıp, PKK adlı terör örgütünü devlet destekli kurdurmuşlar ve diğer Kürt örgütlerinden, olup ta birleşmeyenleri, silahla yok ettirmişlerdir. Tıpkı bugün PKK ya ters siyaset yapan Kürt partileri yok ettikleri gibi….
Bu örgüte, Ermeniler; 1915 in intikamı karşılığında yardım etmişler ve Ermenistan da, Ermenilerin etkin oldukları Lübnan Ve Suriye de, öteden beri Ermenilerle dost olan İran da ve tabi Avrupa da üsler ve destekler sağlamışlardır. Nitekim PKK terör örgütü teröre başlayınca Ermeniler, diplomatlarımıza suikast den vazgeçmişlerdir. Artık maşa varken, işi onlara havale edip, kendileri ateşe el sürmemişlerdir. Yoksa ermeni militanlarını bizim istihbaratçıların bitirdiği haberleri şehir efsanesidir. Gerçekle de pek uyuşmuyor.
Ama koskoca devletin, böyle bir örgütle baş edip, şimdiye kadar yok edememesi meselesi çok başka bir nedene dayanıyor. O neden tek kelimeyle Siyonizm’dir. Evet devletimize sızmış adına “kripto” dediğimiz Siyonist anlayışın içten, uluslararası büyük sermaye sahibi Siyonistlerin özellikle, Avrupa ve ABD vasıtası ile dıştan, her türlü desteği vermeleri nedeniyle baş etmek güçleşmiştir.
Hele birde vesayetçi, militarist bürokrasinin de bu örgütü kurdurduğu ve her an, bir darbe sebebi olarak elinin altında bulundurmak istediğine dair iddiaları da buna eklediğimizde meselenin mahiyeti ve zorluğu daha da belirginleşiyor. PKK elebaşı, örgütü yurtdışına çıkarmak istediğinde, kendisini ziyaret eden bir üst düzey bürokratın “ hiç olmazsa 500 silahlı militan yurt içinde kalsın” dediği yazılıp söylenmişti.
Öteden beri Müslümanların söylediği gibi bu meselenin tek çözüm yolu vardır. Oda İslam kardeşliği ortak bağının güçlenmesidir. Bu aşamadan sonra Kürtlerin başta genel af olmak üzere, her türlü istekleri yapılıp, terör marjinalleştirilebilir. Evet, dağdakiler bir genel afla ağdan indirilebilir. Kendilerine icap ederse yeni bir hayat kurmaları için maddi yardım bile yapılabilir. Unutmayalım batlılar kendi teröristleri ile böyle baş ettiler. İtalyanlar kızıl tugayları para ile satın aldı. Almanlar, badermainof’u bu şekilde bitirdi. İspanyollar, ETA’yı, İngilizler İRA’yı böyle bitirdiler.
Batılı ırkçılar kendi teröristleri ile her türlü pazarlığı yaparken bizim kendi teröristlerimizle görüşüp, kanın dökülmesini önlememizi içimizdeki kendi adamları vasıtası ile önlemeye çalışmaktadırlar. Bu oyunlara gelinmemeli, daha önce de denildiği gibi, “icap ederse şeytanla bile” görüşülmelidir. Hükümetin PKK ile müzakeresi (Oslo süreci) seçimlerden önce ortaya çıkmasına rağmen, halkın bunu normal karşılayıp, iktidarın oyunu artırması sizce de enteresan değil mi?
Bugün yapılması gereken, yaşanan acıları istismar edip, intikam çığlıkları atmak değildir. Bu bize bir şey kazandırmaz. Bu cinayetlerin bitmesi için çözümü her zamankinden daha fazla gündeme getirmek ve gereğini acilen yapmaktır..
Selamlarımla….
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018