WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
ULUSALCILIK= BÖLÜCÜLÜK
3.02.2013

 

 

                              
 
           Gündemdeki son tartışmalarla iyice ipin ucu kaçtı. At izi, it izine karıştı. Bayan Isparta milletvekilinin meclisteki “tevil götürmez” konuşmasından sonra buna yönelik tepkileri asgariye indirme çabaları kavram kargaşasına sebep olmaya başladı. Kimileri ulusalcılılığın millicilik demek olduğu iddiasına sarılmaya başladılar. Bu tamamen halkı kandırmaya yönelik kavram kargaşası üretmektir.
           Ülkemizde bir milliyetçiler vardır, birde milliciler vardır. Milliyetçiler Türkçüdür, milliciler Türkiyeci, milliyetçiler ırki değerleri savunur, milliciler milli ve manevi değerleri savunur. Milliyetçilik adı üstünde ırka dayanan milliyetçi ulus devlet anlayışını hedefler, milliciler evrensel, cihanşümul, değerleri önceleyen kapsayıcı, kuşatıcı anlayışı hedefleyen devlet anlayışını savunur.
          Milliyetçilik ve ulusalcılık konjönktürel ve reaksiyonerdirler, batıdan ithal edilmiş ithal fikirlerdir. Batıda Fransız ihtilalinden sonra servis edilen anlayışı ithal edip, onun üzerine ideoloji kurmuşlardır. Milliciler ise 1000 yıllık tarihi birikim ürünü olan kendi yerli medeniyet değerlerimiz üzerine ideolojilerini kurmuşlardır.
          Bu coğrafyada milliciler ile ulusalcıların mücadelesi uzun zamandan beri devam etmektedir. Mücadelenin en amansız etabı 28 Şubatta verilmiştir. Ülkenin millici başbakanı, ulusalcı resmi ideoloji yanlısı kurumlar ve kişilerce, alaşağı edilmiştir.
         Çünkü millicilik, ülkeyi, onun değerlerini, içinde yaşayan halkı ve onun maddi ve manevi birikimlerini savunmaktır. Millici başbakan rahmetli prof. Necmettin Erbakan da bu anlayışa uygun olarak milletin ekonomik birikimlerine sahip çıkmış, milletin dişinden tırnağından artırıp yaptırdığı ekonomik tesislerini korumuş, ihtiyaç duyulan ne varsa dışarıdan almak yerine kendimizin üretmesini hedefine koymuş bir insan olarak milliciliğin gereğini yapmaya çalışmıştır.
        Ulusalcı anlayış, savunma sanayiyi yapmayı hedefleyen kendi başbakanını Amerika ve İsrail’e karşı savunmak yerine, kurumları ile bürokratları ile basını ile onu hedefe koymuştur. Neticede millici anlayış alaşağı edilerek, silahları ABD ve İsrail den temin etmiş, tamir ve revizyon işi de onlara verilerek milletin malı yağmalatılmıştır.
        Devletin dağınık imkânları bir araya toplanarak, imkânlar en verimli bir şekilde değerlendirilmeye başlanmışken bizim, milliyetçi- ulusalcılar, bu durumdan rahatsız olarak, hükümete isyan bayrağı kaldırmışlar, hükümet düşünce de, bankalar yolu ile yüzlerce milyar doların yağmalanmasına sebep olmuşlardır. Bunun neticesi olarak da tarihinin en büyük ekonomik krizini çıkararak adeta milletten intikam almışlardır.
         Millicilik ülkede yaşayan herkesi ırkına bakmadan, kendi ırklarını öne çıkarmadan kucaklarken, ulusalcılar kendi ırklarının milliyetçiliğini yaparak diğer ırkları yok sayıp ülkeyi bölünmenin eşiğine getirmişlerdir. Milliyetçilik, karşı milliyetçilikleri körüklemiş, bunlarda körükleri durmadan çekmeye devam etmişlerdir.
           İlk çıktığı dönemlerdeki milliyetçilik, zaman içerisinde güç kaybederek, günümüzde savunulan milliyetçilikle yer değiştirmiştir. Günümüzde milliyetçi olduğunu söyleyen bir sürü insan aslında milliliği savunmaya başladığı için, bu kesimlerde uzun zaman ulusalcıların hedefinde olmaya devam etmişlerdir. Çünkü milliyetçi olduğunu söyleyen bu kardeşlerimiz, İslam’a muhalif bir milliyetçiliği asla benimsememişler, aksine “kanımız aksa da zafer İslam’ındır” dedikleri için onlarda bu ulusalcıların hedefinde olmuşlardır.
         Ulusalcıların savunmaya devam ettiği ulus devletler kriz içindedirler. Teker, teker tarihin karanlık sayfaları arasındaki yerlerini almaktadırlar. Ülke insanına birkaç beden dar gelen bu devlet anlayışından kurtulmak üzere olduğumuz için ulusalcıları bir telaş aldı. Eski mutlu mesut günleri mumla arayacakları için hırçınlaşıyorlar. Pusulayı şaşırıyorlar. Yarattıkları kavram kargaşası ile de millicilikle ulusalcılığın aynı olduğu masalını bize yutturmaya çalışıyorlar. “hadi oradan… hadi oradan… sizi gidi batı taklitçileri…”
          Selamlarımla…
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar