
05304670437
Vehbi Camgöz
Bu slogan beni gençlik yıllarıma götürdü. Benim gençliğimde sempati ile baktığım, fikirlerini benimsediğim Akıncılar teşkilatı vardı. Bu teşkilattaki arkadaşlar, siyaseten dönemin Milli Selamet Partisine yakındılar. Ülkede sağ-sol mücadelesi ile kan gövdeyi götürürken, akıncılar mümkün mertebe bu olayların dışında kalırdı. Bunu da sağlayan rahmetli Erbakan hocamızdı.
O dönemde Müslüman gençliği, yürütülen silahlı mücadelelere karıştırmak istemediği için, hem akıncılar hem de Milli Türk Talebe birliği mensubu gençler birçok kesim ve kanaat önderi tarafından pısırıklıkla suçlanırdı. Hatta bunların başında da şair Necip Fazıl Kısakürek vardı. Bunlar memlekette komünizm mücadelesi sürerken neden komünistlerle silahlı mücadele edilmediği sorusunu sorarlardı. Hocamızda her seferinde “ülke korunacaksa jandarması, polisi var. Onlar görevlerini yapar” diye karşı çıkardı. Ve kavgaya karışılmasını istemez buna müsaade etmezdi.
Bu tazyik ve suçlamalardan bıkan Müslüman gençlik hocayı sıkıştırıp, mitinglerde “vur de vuralım, öl de ölelim” sloganı atarak mücadele için izin isterlerdi. Ama her seferinde hocamız buna kaşı çıkıp, “bizim işimiz vurmak kırmak değildir” diye meydanlardan haykırırdı.
Daha sonra 28 Şubat sürecinde başbakan Tayyip Erdoğan hapis cezasına çarptırılınca, bu kez aynı damarın devamı olan gençlik bu sloganı ona da attılar. Oda aynı gelenekten gelen bir lider olduğu için “bizim işimiz vurmak, kırmak değil yaşatmaktır. Sizin soyadınız Savaş mı ki savaşın diyeyim, sizin adınız Vural mı ki vurun diyeyim” diye cevap verip, yeniden mahkemelik olmuştu. Çünkü bu beyanlarda Vural Savaş’a gönderme yapılmıştı.
Bu slogan şimdilerde yeniden hortladı. MHP’nin Bursa mitinginde bir kısım ülkücüler bu sloganı attılar. Ama verilen cevap eski cevaplara benzemiyordu. Eskiden bu sloganlara “sakın haa..” diye cevap verilirken şimdi, “madem öyle, vurmaya, ölmeye hazırsınız bekleyin. Ben zamanı zemini ayarlayayım zamanı gelince size söylerim” tarzında bir cevap verildi.
Bunun sebebi de 30 yıldan beri on binlerce insanın hayatına mal olan bir mücadelenin bitirilmeye çalışılmasıdır. Bu anlayışa göre ülke demokratikleşip, herkese doğuştan gelen hakları verilince bölünecek, parçalanacaktır. Ülkemizde seksen senedir, kan ve gözyaşı ile idame ettirdikleri ulus devlet ve ulusalcı anlayışın sona erme ihtimali bazı kesimleri delirtiyor, çıldırtıyor. Bu çılgınlıkla da halkı olabildiğince tahrik ederek birbirini boğazlatacak kışkırtmalar yapabiliyorlar.
Bir taraftan teşkilatlarına “provokasyona gelmeyin” diye genelge yayınlarken, diğer taraftan da toplulukları bu şekilde kışkırtmaya getirdiklerinin herhalde farkında değiller.
Ben bu kışkırtmaların gençlerce ciddiye alınacağını düşünmüyorum. Artık tüm millet bu anlamsız inat savaşının bitmesini istiyor. Bu ulusalcı ideolojinin bir asırdan beri kan ve gözyaşından başka bir şey getirmediğini, ülke insanına dar geldiğini idrak sahibi herkes anladı. Tek dilli tek dinli, tek tip topluluk yaratma projelerinin ülkeye çok pahalıya mal olduğunu anladı.
Bin seneden beri Anadolu da hep çok dinli, çok dilli yaşadık kimsenin bir şikâyeti olmadı. Ama son asırda devletin uygulamaya kalktığı tek tip insan üretme projesi nedeniyle yüz binler öldü. Yüz binler göçe zorlandı. Netice kan ve gözyaşından başka bir şey elde edilemedi. Artık yeter demenin zamanı geldi. Her insana her türlü hakkı verilerek bu iş kalıcı bir çözüme bağlanmalıdır.
Anadilde eğitim, federasyon, eyalet ne istenirse istensin, hatta verilsin. Ama yete ki artık cenazeler gelmesin. Osmanlıda bunların hepsi verilmişken bir arada kardeşçe yaşarken şimdi bunların verilmesinin bölünmeye sebep olacağı kuru iddiadır. Bu iddialara da herkesin karnı tok dur.
Selamlarımla….
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ADAYLAR VE TARİH BELİRLENDİ
11.03.2023 - YENİDEN BAŞLARKEN
7.12.2022 - EMİN AĞABEY HAKKA YÜRÜDÜ.....
30.12.2019 - MISIR’IN YİĞİT MÜSLÜMANLARI
14.07.2019 - DEMİRELDEN SARKOZY’E KURAN DÜŞMANLIĞI!!
13.05.2018 - İKTİDAR İLE MUKTEDİRİN HİKAYESİ
22.04.2018 - ASANSÖRDE HALVET!!
6.02.2018 - TARİHTE BUGÜN!...
28.02.2018 - ESETLE BARIŞIN DİYENLER PKK İLE BARIŞIN DEMİŞ OLMUYUR MU?
12.02.2018 - TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ
9.02.2018
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
fatih güler
noktası virgülüne katılıyorum. ağzına diline eline sağlık efendim fatih güler