Vehbi Camgöz

                    Geçen hafta sonu ilimizin tatil mekanı Abant ta düzenlenen toplantıda “Vesayet ve demokrası”konusunun irdelendiği basına yansıdı . Mahalli basından bazı köşe yazarları da toplantıya katılan bazı katılımcıların konuşmalarını yazılarına konu ederek eleştirilerini yaptılar. Kimi yazarlar toplantı da konuşma yapan bakanların vesayetten şikayet etmelerini haklı olarak eleştirdiler.Gerçekten haklılar iktidar mensuplarının vesayetten şikayet hakları yoktur.Hele sekiz yıldan beri iktidar da iken buna hiç hakları yotur. Vesayet rejimini sonlandırmak onların görevidir.

                       Ama yaklaşık iki asırdan beri bu toplum Batılı ülkelerin ve onların yerli fikirdaşlarının vesayetinin bu toplumun üzerinden eksik olmadığı da bir vakia dır.Ne zaman bu vesayet kelepçesi biraz gevşese toplum talepleri ön plana çıksa toplum yararına icraatlar yapılmış Maddi ve manevi ilerlemede mesafe alınmaya başlamış.Miletin dostuna dost-düşmanına düşman denmeye başlamışsa hemen yerli ve yabancı vasiler devreye girerek toplum taleplerine set çekmişler ,duvar örmüşler ve toplum mühendislerine “ işbaşı “talımatı vermişlerdir.Bu kurtuluş savaşından sonra Lozan sürecinde ,de Kıbrıs çikarmasından sonra barış görüşmelerinde de,  daha sonra sanayi hamlelerinde de ,İsrail yanlısı dış politka yürüten dış işleri bakanının gensoru ile düşürülmesinden sonra da Milli ve halk yararına politika izlemeye çalışan 54. Hükümeti tsaviye etmeye çalışan 28 şubat sürecinde de böyle oldu.

                    Peki bu vesayet nedir? Lügatta “emir,vasiyet,tenbih,tavsiye”anlamlarına gelır.Yasalarımızda ise (medenikanun) her hanginbirkısıtlılığı bulunan(reşid olmama ,akıl maluliyeti,mahkumiyet vs) kişilerin idaresi veonları yasalar nezdinde temsil edecek birisinin atanması anlamına gelmekte dir.Yani bize sistem dayatanlar bizim kendi kendimizi idareden aciz olduğumuzu ,akılsız ve cahil olduğumuzu,bizi bize bırakırlarsa efendilerimizin iradesi dışına çıkarak “ya davulcuya yada zurnacıya “ varacağımızdan ve kendilerinin hakimiyet alanından çıkacağımızdan korktukları için her on yıda bir bizi hizaya sokmaktadırlar. Bu rutin haline geldi hem ordu hemde halk bu anormal durumu benimsedi aksini yadırgamaya başladı.Sivil iktidarları seçim sandıkların da alt edemeyeceğini anlayan siyasi partiler hemen bakışlarını kışlaya çevirerek oradan medet ummaktadırlar.Halen iktidarla alışılmış sıyası anlayış arasın da bu mücadele devam etmektedir.Ama bu mücadele de her iki traf ta dışarıdan yardım alıyor intiba ‘ı vermekte ve mücadele de faul yaparak birbirlerine bel altı vurmaktadırlar

                 İlimizde yapılan bu toplantı da esasen ilk bakış da isim olarak kulağa hoş gelmekle birlikte ilk yapıldığı yıldan beri en azından benim gibi düşünen insanlar açısından ayrı bir proje imajı vermektedir.Zira yine bana ve benim gibi düşünenlere göre platformu düzenleyen anlayışın kendisi  de bir dış projedir. selamlarımla