WhatsApp Hattı
WhatsApp Haber İhbar Hattı

05304670437

Mobil Uygulamalarımızı Hemen İndir

IOS UygulamamızAndroid Uygulamamız

Vehbi Camgöz

Vehbi Camgöz
Vehbi Camgöz
Tüm Yazıları
BÜLENT ARINÇ PANSİLVANYAYA NEDEN GİTTİ?
27.05.2013

           Başbakan’ın son ABD ziyareti sırasında en çok merak edilen konuların başında Gülen hoca ile görüşüp görüşmeyeceği geliyordu. Cemaatin hararetle beklediği görüşme olmadı. Ancak başbakan görüşme için, parti içinde cemaate yakın durduğunu bildiği, yardımcısı Bülent Arınç Beyi ve daha saadet partisinde iken cemaatle arasını düzelttiği bilinen Numan Beyi gönderdi.

          Cemaat tarafından sızdırılan(nazlı ılıcak vasıtası ile) bilgilerle görüşmeye ilişkin topluma ve tabanına mesajlar veriyor. Buna göre; hoca Bülent beye hükümete ve siyasi gidişata ilişkin sert eleştirilerini sıralamış. Tıpkı Mehmet Altan vasıtası ile servis ettikleri haberde olduğu gibi. Bu görüşmede hükümetin güç zehirlemesine uğradığı, diktatörleştiğini, iktidar nimetlerini tek başına götürdüğünü, barış sürecinin yanlış olduğunu, başta kendi cemaatleri olmak üzere seçimlerde iktidara destek verenleri görmezden geldiğini sıralamışlar. Bülent Bey de geçmişte olduğu gibi büyük bir kızgınlıkla anlatılanları dinleyip başbakana iletmiş.

          “Geçmişte olduğu gibi” lafını bilerek kullandım. Çünkü Sayın Bülent Arınç’ın geçmişte de hükümet ve cemaat arasındaki problemleri gidermek üzere birkaç kez okyanus ötesine gittiği biliniyor. Bu pazarlıklardan birisi HAS partinin iltihakı öncesi olduğu ve cemaat’in bu birleşmeyi mutlaka istediği şeklinde olmuş ve buna karşı çıkan Bülent Beyinde yine okyanus ötesinde ikna edildiğini duymuştuk.

          Bir başka görüşme MİT krizinden sonra yaşanmış bu sefer de hükümet olarak cemaatle bu konuyu görüşmüş. Uzun tutukluluk süreleri konusundaki şikâyetleri de bizzat hocaya söylenmiş. Ama tatmin edici sonuçlar alınamadığı için hükümet “dershaneleri kapatma” kozunu ileri sürmüş, cemaate ait 450 civarında dershane kapatılmış. Diğer kalanlarında kapatılması için hazırlıklar devam ediyormuş.

          Ama bu seferki pazarlık en çetin olanı, zira cemaat arkasındaki küresel gücüde öne çıkararak ak partiyi ve politikalarını yeniden dizayn etmeye kalkışmış, verilen haberlere bakılırsa dayatmalarında da başarılı olmuş. Tayyip beye kendisinden sonra partinin başına cemaate parti içinde en yakın olduğunu düşündükleri Prof. Numan Kurtuluşun genel başkan olacağı mesajını kerhen de olsa da verdirmişe benziyor. Bunları ben uydurmuyorum teyzekızı Nazlının yalancısıyım. O bu konuyu hararetle anlatıyor. Ayrıca cemaatin ülkemizdeki sözcüsü durumundaki gazeteci Hüseyin Gülerce de aynı konuyu anlatıyor. Eğer Numan beyden umduklarını bulamazlarsa ve ya hem iktidar hem de Numan Bey bu pazarlılara mesafeli dururlarsa o takdirde siyasi parti kurabilecekleri yayılıyor. Bu söylentileri de uzun yıllar cemaate hizmet etmiş olan gazeteci Fehmi Koru dile getiriyor. 

           Son görüşmede iktidar kanadı, cemaatin tüm isteklerine kerhen de olsa olumlu sayılabilecek cevap vermesine rağmen cemaat ABD hükümeti üzerinde var olduğunu ima ettiği etkisini, Türk dış politikasının ABD’ce desteklenmesi için kullanmamış. Herhalde cemaat, hükümetin verdiklerini ya yeterli bulmadı veya bu verdikleri yerine getireceğine güvenmedi. Onun içinde hükümetin bir kez daha hayal kırıklığı yaşayacağı öne sürülüyor.

          Zaten bu pazarlıklar başarısız olduğu için başbakan eski politik çizgisine dönerek ABD’nin kendi evinde onun patronajı ile yürütülen küresel statükoya ve küreselci cemaate bir kez daha savaş açtı. Daha önceki ABD ziyaretinde de aynı başarısız pazarlık sonunda yine meydan okuyunca cemaatin gazabına uğramış, az kalsın Hakan Fidanı küresel güç odaklarına kurban verecekti.

         Bu defa bakalım olaylar nasıl gelişecek?  Yazılanlara göre Bülent Bey ile Hoca arasındaki görüşmeler oldukça sert geçmiş. Bülent Bey görüşme sonrası oldukça sinirli bir şekilde malikâneyi terk etmiş. İplerin kopma noktasına geldiği söyleniyor. Acaba cemaatin bu yaşananlardan sonra hamlesi nasıl olacak? Yine devlet içindeki kendi güç odaklarını kullanarak hükümeti köşeye sıkıştırma politikasına devam mı edecek, yoksa başka planların peşinde mi olacak? Bunu da kısa zamanda anlayacağız.

        Ama ne olursa olsun Tayyip Beyin işi zor. Verdiği tavizlerle sakalı bir kere kaptırdığı için istenen yeni tavizlerden rahatsız. Çünkü cemaatin istediği yapılanmayı parti içinde kurduğu takdirde iktidarın dümenini cemaate teslim etmiş olacak. Eğer kendiside böyle bir yapılanmadan sonra Çankaya ya çıkarsa, ak parti yönetimi ile ilişkileri Rahmetli Özal İle ANAP’ın ilişkilerinden farksız olmayacak. Rahmetli Özal da dış destekle Mesut Yılmazı genel başkan yaptı, yaşananlar ortada. Hem partideki dindar ana gövdeyi küstürdü, hem de parti kendisini dışladı. Demirel de keza dış güçlerin etkisi ile Tansu Çilleri genel başkan yaptı, en sonunda onu Çankaya da pencereden atmaya kalktı.

       Eğer Tayyip Bey bu yaşananlardan ders almayıp da cemaatin öteden beri hararetle desteklediği kişiyi genel başkan yaparsa, ihtimaldir ki, Özal ve Demirel ile aynı akıbeti paylaşır.

      Selamlarımla…..


Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber İhbar