
05304670437
Vehbi Camgöz
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen torba kanun içerisinde alkollü içkilerin reklamını yasaklayan ve satışına sınırlama getiren düzenlemeden sonra yine kıyamet koptu. Beyefendilerin hayat tarzına müdahale varmış. Aslında bu düzenleme ile iktidar, laik düzenin altına dinamit koyuyor, onu yok etmek istiyormuş.
Bütün dünyada toplumlar kendi insanlarını uyuşturucu ve alkolizme karşı korumak için gerekirse bazı özgürlüklerden fedakârlık yaparak alkol karşıtı düzenlemelere razı olurken bizim alkol severler bundan ders almak yerine gelecek nesillerin kendileri gibi alkol kullanan nesiller olarak yetişmesini istiyorlar. Onun için 18 yaşından küçük çocuklara alkol satılması yasağına karşı çıkıyor, onun için okulların hemen yanında içki satılmasını savunuyorlar.
Bu yasaklara bayrak açanların hepsi alkol kullanan insanlar mı? Tabii ki değil. Bazılarının bu yasaklara karşı çıkması onların çarpık ideolojilerinden kaynaklanıyor. Alkolün fayda ve zararından çok, onları ilgilendiren dinin emirleri. Onların ideolojilerine göre bir şeyi din emrediyorsa bunu yasaklamak, din men ediyorsa onu da alabildiğince serbest bırakmak laikliğin bir gereğidir. Yoksa dinin iyiyi emredip, kötüyü nem ettiği, bu emir ve nehiylerin insan yaratılışına, sağlığına, toplumsal düzene uygun olup olmadığı önemli değil.
Bu durum sadece alkol, sigara ve uyuşturucu konusunda değil hemen her konuda böyle. Mesela kuran da domuz eti yasaklandığı için yıllarca domuz etinin serbest olması gerektiğini savundular. Onlara göre domuz çok fazla ürediği, her türlü şeyi yediği için ucuz protein kaynağı olarak yenilmeliydi. Allahtan tıp ilmi imdada yetişip, bu hayvanın etindeki mikropların pişirmeyle dahi yok olmadığını tespit edince ağızları kapandı. Hoş buna da aldırış etmezlerdi ama Avrupa ya çalışmaya giden işçilerden bazı gerçekleri öğrendikleri için son kırk senedir bu teraneyi bıraktılar.
Yine bu çevrelerin savundukları ve ideolojilerini gereği olarak gördükleri diğer bir konuda, kadın erkek ilişkileri ve kadının toplum içindeki yeridir. Onlara göre bir kadın iffeti gereği örtündüğünü söylerse bu onlara göre laikliğin sonudur. Yok, eğer açık saçık giyer orasını burasını gösterirse çağdaştır, medenidir. Onun için uzun yıllardır kadınların başörtüleri ile kıyafetleri ile uğraşıp durdular. Daha da işi ileri götürerek abuk-sabuk nedenlerle yıllarca devlet eliyle genelevi yapıp işletilmesini savundular. Bazı yerel yöneticiler halkın talepleri doğrultusunda genelevleri kapatmaya yeltenince şimdiki gibi kıyametler kopardılar. Hiç unutmam doksanlı yılların başlarında peygamberler şehri Şanlıurfa’da belediye başkanı olan arkadaşımız İbrahim Halil Çelik ilinde genelevini kapatma teşebbüsünde bulununca bir kadın gazeteci ve ünlü bir sinema aktristi ona haddini bildirmek için Şanlıurfa ya baskına gitmişlerdi. Ora da yaptıkları görüşme basına yansımıştı. O söyleşide İbrahim Halil Çelik gelen bu iki bayana laf anlatamayınca “ben bu şehirde hiçbir kadının burada sermaye olmasını istemiyorum. Ben istesem de bu şehrin insanları istemez, eğer siz çalışacaksanız genelevini açarız” deyince kıyamet kopmuştu. Öyle ya Anadolu’nun kızları gayri meşru çevrelerin tuzağına düşüp bu genelevlere sermaye yapılınca kimsenin kılı kıpırdamaz, aksine “fahişelik dünyanın en eski mesleği” olur. Ama onlara eğer meslekse gelin siz icra edin denince kıyamet kopar. Kendi için istemediğini bir başkası için isterler bundan da hiç utanmazlar.
Alkol konusunda da böyle; memleketimizde dört milyon düzenli alkol kullanan insan varmış, bunlardan büyük bir kısmı tam bağımlı olmuş, bağımlılardan birçoğu da alkolizm tedavisi alıyormuş. Bunu ülkemizde AMATEM’in ilk kurucusu Bakırköy hastanesi başhekimi açıklıyor. Onun açılamasına göre alkol bağımlısı olmak uyuşturucu bağımlısı olmaktan daha kolay.
Devletin alkolden kazandığı para ve aldığı vergilerin tamamından daha çoğu bu hastalığın tedavisine harcanıyor. Aslında ne kadar pahalı olursa olsun, ne kadar vergi alınırsa alınsın içilen içkilerin parasından daha fazlası, alkol bağımlılarına yapılan sağlık harcamaları ile devletin bütçesinden çıkıyor.
Yıllar önce bu konu televizyonlarda tartışılırken aklına ve sağduyusuna güvendiğim ünlü tiyatro oyuncusu Metin Akpınar şöyle demişti: “ ülkemizdeki laikliği savunanların yanlışlıkları nedeniyle laiklik adına kerhane ve meyhane savunucusu durumuna düşürüldüğümüz için üzülüyorum.” Oysa laikliği asıl mecra’ın dan saptırmadan savunsalar bu duruma düşülmeyecek. Ama işi aslının gerektirdiği gibi yapmak bilgi ve brikim gerektirir. Oysa şimdi yaptıkları gibi din neyi emrediyorsa ona karşı çıkmak işin en kestirme yolu, buna devam etmek en kolayı.
Bu sefer alkol savunucuları kendilerini aştılar. Daha önce hiç yapmadıkları bir şeyi yaptılar. Onlara göre Tekirdağ artık rakı üretemediği için haritadan silinecekmiş. Milleti ve özellikle Tekirdağlıları salak sanıyorlar. Üzüm ve diğer meyvelerin değerlendirilmesinin yüzlerce yolu olduğunu sanki millet bilmiyor. Bu millet Müslüman dır. Helalinden ürettiği malını haram ticaretin ve üretimin konusu yapmama sorumluluğu olduğunu bilirler. Helal ürünlerinin mutsuzluk kaynağı olan ve ocaklar söndüren alkole gitmesini, ikna edilip bilinçlendirirlerse onlarda istemezler. Helalin bereketi ile de Tekirdağ şimdikinden daha fazla ihya olur.
Selamlarımla…
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018