
05304670437
Vehbi Camgöz
Aslında bu taksim olayları herkesin dediği gibi bir kırılmaya neden olacak. Fakat olayları organize edenlerin ve gerek parti içinden ve gerek parti dışından ellerini ovuşturarak Tayyip beyden kurtuluş hayaline kapılanların beklediği gibi bir kırılma olamayacak gibi.
1996- 1997 yılında seçilmiş hükümeti sokak hareketleri ile düşürmeye çalışıp neticeyi ancak asker ve tank yardımı ile aldıklarını hatırlayanların aynı taktikleri şimdide uyguladıkları gözlerden kaçmıyor. Şimdi olduğu gibi o dönemde de sayıları az olmakla beraber parti içinden bazı çevreler, suret-i haktan görünerek “hoca bu tepkileri nazara alarak milletin gerginliğini gidermelidir” diye ahkâm kesenler vardı. Onlar zannediyordu ki halk hükümetin uyguladığı politikalardan rahatsız olduğu için sokağa dökülüyor. Eğer hükümet teskin edici mesajlar verirse gevşeme ve sükûnet olur. Bu söylemi dillendirenlerin başında da rahmetli Aydın Menderes geliyordu.
O günleri şimdi şöyle hatırlayınca göreceğiz ki aynı şimdiki gibi seçilmiş hükümeti düşürmek için planlanan olaylar aylarca sürmüştü. Derin güçler “bu sefer de silahsız kuvvetler bu işi yapsın” diye onlara havale etmişti. Aylarca meydanlarda gayri müslim kız çocuklarını Müslümanları tahrik etsin diye ellerine Atatürk resmi verip yarı çıplak sokaklara salmışlardı. Başta kamu lojmanları olmak üzere büyük şehirlerde evlerin ışıklarını yakıp söndürerek eylem yapmışlardı. Onlarda şimdi Tayyip beyin bazı laflarını cımbızladıkları gibi rahmetli hocanın laflarını cımbızlayarak halkı galeyana getirmek istiyorlardı. O zamanda “seçimler her şey demek değildir, asıl olan halkın tepkisidir” diye ahkâm kesenler vardı.
Ama o dönemde de halkı ayaklandırmayı başaramadılar. Neticede Sincan da tankları yürütmeye başladılar. Ve bilinen netice oldu.
Şimdi; yukarda da dediğimiz gibi olayı destekleyip organize ABD , Avrupa ve içerdeki bazı yayın organları var. Bunlar hiç önemli değil. Esas kırılma refah yol hükümetinde olduğu gibi hükümet ve iktidar partisinde yaşanacak gibi.
Daha ilk günden itibaren dışarıdaki hoca efendi ve onun iktidar partisi içindeki şartsız destekçileri çabucak saflarını belli edip tavır koydular. Daha düne kadar siyasi yorumlar yapmaktan kaçınan köşk basına kapalı toplantıları bile değiştirip, basını çağırarak “ seçim her şey değildir” mesajı veriyor. Yani sen istersen % 100 oranla seçimi kazansan da seni beğenmeyenlerin programlarını sokağın zoruyla uygula. “Senin anana avradına sövseler bile onların istekleri karşısında eğil” mesajı çıkar bundan. Bunu öyle suret-i haktan görünerek veriyorlar ki satışı kimse anlamasın.
Hoca efendi olaylar başlar başlamaz değme siyasetçilere taş çıkartacak nitelikte bildiri yayınlayarak üstü kapalı bir şekilde olayları desteklediği mesajını verdi. O öyle yapınca gazeteleri durur mu? Zaman gazetesinin bazı yazarları da Tayyip beyin despotluğundan tutun duyarsızlığına kadar demediklerini bırakmadılar. Mesela A. Turan Alkan bunlardan birisi. Sanki Tayyip Bey içki düzenlemesini içki içenlere sıkıntı vermek onları aşağılamak için yapmış gibi yorumlar yapmaya başladılar. Zamanın da İmam- hatipleri savunan hocaya gösterdikleri karşı duruşu şimdi başbakana gösteriyorlar.
Bu olaylarda en acı ve affedilmez tavrı bence başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü makamındaki kişi gösterdi. Sanki kendisi bu hükümetin bir üyesi değilmiş gibi davranarak “olaylar nedeniyle özür dilenmelidir” diye işin içinden sıyrılıp bazı çevrelere şirin görünmek istediği intibaını verdi. Eski kültür bakanı da ilk günlerde onlar gibi aynı mesajları verirken daha sonra olayların gidişini, direksiyonun ABD ve Avrupa da olduğunu anlamış olmalı ki yorumlarının yönünü değiştirmeye başladı. Onlarla aynı kare içinde görülmek istemedi.
28 Şubat günlerinde ABD ve Avrupa nasıl yayın yaptılarsa şimdide aynı yayınları yapıyorlar. İslam ve Müslüman karşıtlıklarında her hangi bir değişiklik yok. İslam’a ve Müslüman’a karşı olduğunu düşündükleri her olayı destek verecekleri konusunda hep aynı yerde duruyorlar. Öteden beri ak parti ile ABD yi aynı kefeye koyanların umarım akıllarını başlarına gelmiştir.
Şimdi Tayyip Bey ne yapmalı? Tabii ki bizim aklımıza ihtiyacı yok. Zaten geçmişten ders almasını bilen bir yönetici. Eğer dik duruş sergilemeyip hele özür dileyerek olayları yatıştırma yoluna giderse bunu sürekli aleyhine kullanacaklar. Nasıl dize getirildiğinden bahsedecekler. Eğer olayları önemsemese kışkırtıp çığırından çıkarıp Allah korusun kan dökülmesini sağlayacaklar. Nitekim bazı yayın organları daha ilk günden “birkaç kişi de ölseydi ne iyi olacaktı” demek hainliğini bile gösterdiler. Yani anlayacağınız işi çok zor.
Ama onun durumu rahmetli hocamıza göre daha şanslı. İçinde çürük elmalar da olsa 300 sandalyeden fazla parti çoğunluğu var. Kendisine karşı Ankara sokaklarında tankları yürütecek bir yapı silahlı kuvvetlerde şimdi yok. Ve açıktan kendisine karşı bayrak açacak cesarette cumhurbaşkanı yok. Onun için kendisinin her zaman söylediği “dikleşmeden dik durma” prensibine uyarsa bu vartayı kolayca atlatır. Ama 28 Şubatta “hocaya küfür eden ve omuz atan subaylara bir şey yapmadı” diye ayıplayıp küçümsediklerini unutmamalı. Eğer kendiside sosyal medyada ve yazdıkları duvar yazılarında küfredenlerden özür dilerse hoca gibi onu da bizzat kendi adamları ayıplar ve saygınlığına gölge düşürürler. Hani Arab’ın dediği “men Dakka dükka” durumu…. Şu günlerde başbakan her halde rahmetli Erbakan hocamızı daha iyi anlayıp hayırla yadediyordur.
Selamlarımla…
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018