
05304670437
Vehbi Camgöz
Ayaklanma olaylarından sonra herkes bu korkuyu dile getirip, endişelerini sıralıyor. Bunu birazda fazla abartıyla yaparak,işi; “eşeğin aklına karpuz kabuğu getirmeye” vardırıyorlar. Ben ülkemizde böyle bir tehlikeyi şimdilik görmüyorum. Çünkü Alevi si ve Sünni si ile bu millet birbirine bağlıdır. Ne kadar kışkırtırlarsa kışkırtsınlar böyle bir çatışma çıkarmaya güçleri yetmez.
Bunu nereden tahmin ettiğime gelince;
Her şeyden önce, ben toplumdaki Alevileri de Sünnileri de yeterince tanıdığım kanaatindeyim. Ankara da oturduğumuz mahallede çoğunluk alevi kardeşlerimizdi. 30 seneden fazla komşuluk ettik. Aramızda hiçbir sürtüşme olmadı. Yakın komşularımızla bir aile gibi hayatımız devam ederdi. Bizimkendimize göre İslam’ı yaşamamıza olabildiğince saygı gösterirlerdi. Bizde onların hassasiyetlerini anlardık. Memuriyetim boyunca binlerce alevi mahkûmun cezasını infaz ettik, hiçbirisinden bu konuda çatlak bir ses duymadım. Yine yüzlerce mesai arkadaşım oldu, onlarla da hiçbir sorun yaşamadık. Mezhep ve meşreplerimizaramızda sohbet konusu olmaktan ileri bir anlam taşımadı. Ben dini eğitim almış olmam dolayısı ile bazıları önce çekingen davransa da sonradan hep samimi olduk. Bugünde bu anlayış artarak devam ediyor.
Bu ülkede, bu ayrılık birkaç kez kaşınmak istendi. Önce 1930larda Dersim katliamı yaşandı. Devlet eliyle, ağır silahlarla ve uçaklarla Dersimi bombalayıp, binlerce Alevi’yi katlettiler. Kız çocuklarını esir gibi alıp, subayların eşlerine hizmetçi olarak verdikleri yazıldı, filmlere konu oldu. Seyyid Rıza ve yanındaki bir gurup insanı idam ettiler. Kalanları sürgüne tabi tuttular. Bunları maalesef CHP’nin tek parti iktidarı yaptı. Bu gün halen mağdurların yaraları tam olarak sarılmış değil.
Daha sonra çatıştırma olayları 1978 yılında Maraş ta yaşandı. Yaklaşık bir hafta bu ilimizde Aleviler ile Sünniler çarpıştırılmak istendi. Bizzat devlet görevlilerinin ve yabancı ajanların olaylarıniçinde yer aldığı, olaylara karışanların ifadeleri ile açığa çıktı. Bu olaylar nedeniyle tutuklananların birçoğu benim görev yaptığım cezaevinde yattığı için biraz olayları öğrenme imkânım olmuştu. Bilin bakalım o zaman iktidarda kim vardı? CHP iktidar, Bülent Ecevit başbakandı.
Yine aynı sene; Malatya da benzer olaylar yaşandı. Olayların başlamasına Malatya belediye başkanına( merhum Hamido)düzenlenen suikast neden olmuştu. Alevi, Sünni birçok insan öldürüldü. Bildiğim kadarı ile failleri halen bulunamadı. İktidar yine CHP idi. Orada da bazı devlet görevlilerinin olayları önlemek yerine kışkırttığına dair birçok şey söylenip yazılmıştı.
1980 yılının mayıs ayında Çorumda aynı olayların benzeri yapılmak istendi. Orada da kışkırtıcıların bazı devlet görevlileri olduğu yazılıp çizilmişti. Olaylar sırasında genç bir gazeteci olarak görev yapan Saygı Öztürk’ün bu konuda yazdığı kitabı ibretlik olaylar anlatır. O dönemde devlet içinde yuvalanmış bulunan cuntacı zihniyetin darbeye zemin hazırlamak için bu olayları kışkırttığı tahmin ediliyor. Tesadüfe bakın ki; Çorumda da mahalli iktidar CHP’nin elindeydi. Merkezi iktidar ise zaten azınlık hükümeti olduğu için bütün asayiş işlerini askere havale etmişti. Askerin içindeki darbeci cunta olayları istediği gibi kışkırtma kabiliyetine sahipti.
En son alevi kıyımı da bilindiği üzere 1993 yılında Sivas ta, Madımak otelinde yaşanmıştı. O olayda alevi toplumu Pir sultan Abdal şenlik ve anma törenleri düzenlemişler, olay günlerce tartışılmış, Sivas halkı buraya gelecek insanların yapacağı kışkırtmadan sonra olaylar çıkacak diye uyarmasına rağmen olayları sabote edecek katılımcılar davet edilmiştir. Nitekim gelen katılımcıların pervasız hareketleri, olayları zıvanadan çıkarmış, camide millet Cuma namazı kılarken dışarıda cami önünde davul zurna çalınarak insanların ibadetleri engellenmiş ve zaten hazır kuvvet bekleyen provokatörler işbaşı yaparak olayları başlatmışlardır. O olaylar sonunda 33 kişi sığındıkları otelde yanarak veya boğularak can vermişlerdir. Hatta bazı cenazelerin gövdelerinde kurşun yarası olduğu da tesit edildiği söylenmişti.
Aslında olay incelendiğinde görüleceği üzere, olaylar henüz başladığında şehirdeki güvenlik güçleri ve askeriye müdahale etmiş olsalar olaylarda can kaybı yaşanmadan önlenmesi mümkün iken yetkililerin kılı kıpırdamamıştır. Üstelik otele sığınan insanlar dönemin başbakan yardımcısı Erdal İnönü’ye telefon ederek yardım istemelerine rağmen tam 6 saat hiçbir müdahale yapılmamıştır.
Olayın sorumlusu iktidar olmasına rağmen, Sivas ta Vali ve Emniyet Müdüründen hesap sorulması gerekirken, o yapılmamış, belediye başkanından hesap sorulmak istenmiştir. Apaçık provokasyon yapılmışken iktidarı kimse sorgulamamış, mağdur yakınları bile iktidarı temize çıkarma gayretine düşmüşlerdi.Bununla da kalınmamış, bu olayı bahane ederek Erzincan Başbağlar köyüne baskın yaparak 30 küsur insan intikam için PKK militanlarınca katledilmiştir. Olayın failleri hemen yakalanmış ama mahkeme serbest bırakmış, sonradan bırakılan kişilerin olayın gerçek failleri olduğu anlaşılmışsa da hepsi kaçmış ve bir daha yakalanamamıştı.
Tesadüfe bakın ki yine CHP zihniyetinin devamı olan SHP iktidar ortağıdır. Üstelikte bu partinin en etkin yönetici ve bakanları da Alevi kökenlidir. Ama onlar da bu olayı önleyememişler, olaydan sonra sanık diye yakalanan bir sürü masumun, sırf ceza alması için var güçleri ile çalışmışlardır.
Bugün yeniden kaşınan bu meseleye baktığımızda çatışma ve kargaşa çıkarılacak elde çok bahane bulunmakla beraber devlet içindeki cuntacılar etkin değildir. En önemlisi de bütün Alevi Sünni çatışmaları olduğu yıllarda CHP yönetimde etkinken veya iktidarda iken, hem derin devlet hem de CHP bugün etkin değildir. Onun içinde ben böyle bir çatışmanın kesinlikle olmayacağını düşünüyorum. Bu güne kadar bu konuda yaşanmış olaylarda beni doğruluyor.
Bu işin daha fazla kaşınmasını önlemek için Alevilerin bazı isteklerinin şimdi gündeme getirilmesi hükümetin imaj kaybına sebep olabilir. Daha da önemlisi, cem evlerine ibadethane statüsü verilmesi, devlet eliyle “yeni bir din” oluşturulması anlamına gelecektir. Bu durum ise toplumda var olan çatlağın büyümesine sebep olabilir. Keşke tekke ve zaviyelerin açılması için bir kanun çıkarılsa da buralardaki cem evlerine işlerlik kazandırılsa daha iyi olur.
Selamlarımla….
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018