
05304670437
Vehbi Camgöz
Hepimiz biliyoruz ki; terör örgütüne karşı güvenlik güçlerinin çok başarılı operasyonlar düzenledikleri, hatta kökünü kazımak üzere oldukları bir dönemde PKK ve onun yandaşları devletten aman dileyecek bir noktaya gelmişti. Bu aşamada kendileri, Leyla Zana gibi insanları başbakana göndererek barış süreci başlatılmasını talep etmişlerdi. İşte bunun içinde daha önce akamete uğrayan barış süreci yeniden gündeme alınmıştı.
Aslında bu talepleri çok uzun zamandan beri yapmışlar, devlet olumlu cevap verince de kendilerini rahatlamış hissedince de yeniden terör eylemlerine başlamışlardı. Bu seferde böyle olduğunu düşünebiliriz. Ama bu sefer yan çizmelerinin sebebi örgütün derlenip toparlanmasından kaynaklanmıyor. Aksine iyice yok olma sürecine girdiklerini gördükleri için barış sürecini sabote etmeye başladılar.
Yaklaşık on aydan beri ne askerimiz, nede bölgedeki Kürt çocuklarının cenazelerinin gelmemesi halkın bu sürece desteğini artırmış ve barışı isteyen halkın oyunun ak partiye akmaya başladığını araştırmalar göstermiştir. Bilhassa bölgede yapılan araştırmalara göre ak partinin oyu %55lere çıkarken daha önce en yüksek oyu silah zoru ile toplayan BDP’nin oy oranı %35lerin altına inmiştir.
Barış ortamında, silah gölgesinden uzak bir seçimde bölgedeki siyasi yapının değişeceği, silah korkusu olmazsa BDP’ ye kimsenin oy vermeyeceği anlaşıldığı için bilhassa mahalli seçimlerde eldeki belediyelerin kaybedileceği korkusu ile süren barış ortamını sabote etmek istemektedirler. Çünkü bilindiği gibi bölgedeki belediyeler devletten çok KCK emirleri ile idare edilmektedirler. Belediyede çalışan KCK üyesi bir çöpçünün belediye başkanını yargıladığını hepimiz görmüştük. Eldeki bu iktidar imkânını kaybetmektense, barışı şimdilik bir kenara bırakıp, mahalli seçimleri silahların gölgesinde yapmak siyasetleri açısından kaçınılmaz bir yol olarak görülmüş olmalı.
Ama her zaman “papaz pilav yemez” misali bu sefer umdukları gibi olmayacak. Tüm ülkede olduğu gibi bölge halkı için de artık bıçak kemiğe dayandı. Bu kadar uzun bir barış ortamından sonra barıştan yan çizmenin faturası KCK ve BDP ye çıkacak. Bu sefer silahlı tehditleri de umdukları sonucu almalarına yetmeyecek. Halk bu defa çatışmanın faturasını onlara kesecek.
Aslına bakılırsa bu durum hem doğu ve güneydoğu bölgesinde hem de ülkenin batısında aynı olacak gibi. Batı bölgelerinde salakça ortaya konan, ne istediği bilinmeyen protesto ve şiddet olayları da aynı KCK siyaseti gibi iktidarın ekmeğine yağ sürmekten öte bir sonuç doğurmayacağa benziyor.
Eğer böyle amaçsız, antidemokratik, yakıp yıkan hareketler devam ederse, bu gösterilerin arkasında duran, destekleyen siyasi partiler bunu faturasını seçimlerde ağır bir şekilde ödeyeceğe benziyor.
Bu gösterilere ilişkin halkın algısı, gösterilere destek verenlerin algısından çok farklılık arz ediyor. Gösterileri düzenleyenler, destekleyenler ve katılıp sağı solu yakıp yıkanlar iktidarı zora sokarak düşürebileceklerini umuyorlar. Ama umdukları gibi olmayacağını millet onlarla acı bir şekilde gösterecek.
Eğer KCK bu aşamadan sonra güney doğuda yakıp yıkarak öldürerek siyasette sonuç alacağını düşünüyorsa bunda yanılıyor. Bölgeden gelen haberler bunu gösteriyor. Ama Kürtçü siyasetçiler, başka bir seçenek tanımadıklarından, oy toplamak için proje üretmektense, tehditle oy almanın daha kolay olduğunu düşündüklerinden bunu yapmak zorundalar.
Ülkenin batısında da Gezi ruhlular ve KCK ortaklığı birlikte gösteriler tertip ederler yakar yıkarlarsa iktidar partisi halkın %65 oyunu alabilir. Zaten iktidar bunu öngördüğü için göstericilere tam da halkın istediğini düşündüğü gibi taviz vermeden polis kuvvetleri ile bastırıyor. 50 seneden beri sokak kavgalarından çok çekmiş, onları demokrasi içinde bastırmayı başaramamış, bu yüzden darbelere muhatap olmuş bir toplumda şimdilerde askere havale etmeden, darbe olmadan iktidarın olayların üstesinden gelmesinden halkın memnuniyetini iyi görünüp okunması gerekir. Ama başta ana muhalefet partisi olmak üzere bunu anlamaktan uzak oldukları anlaşılıyor.
Eski usullerle darbe, post modern darbe yapamayanlar, bu defa da sokak hareketleri ile halkı huzursuz edip, iktidarı düşünmeyi planladığı için, KCK da onlarla anlaşarak bu kervana dâhil oluyor. Yazın yapılan gösterilere katılmadığına hayıflanıyor. Çözüm sürecinden de bu yüzden kaçıyor.
Selamlarımla….
Yazarlar
-
Emre KetenMetal Değil Umut Üretiyoruz Yerli ve Milli Tıbbi cihazlar 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim AtalayBolu- Mengen’de Yaşayan 8.Yöresel Kültür- Giyim Şenliği 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Emin CandanSiyaset Artık Beyinde Kazanılıyor 20.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TÜRKANBOYKOTA BOYKOT LAZIM 6.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ali ÖzdemirKar tatili tembelliğe teşviktir 27.11.2024 Tüm Yazıları
-
Hasan LökKarabük Üniversitesi Üzerinden Ne Yapılmak İsteniyor? 19.04.2024 Tüm Yazıları
-
Hayreddin ÖzdenMedenileşme 12.03.2024 Tüm Yazıları
-
Mustafa Nuri Gürsoy“Hakikati kaybettik ve uzun sürdü bunaklığımız.” 31.12.2023 Tüm Yazıları
-
Özcan ÖzdemirMAÇ “O AN “ BİTTİ… 4.12.2023 Tüm Yazıları
-
Kemal Hilmi ÇelebiYKS 2023 ÜNİVERSİTE TERCİHLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER. 22.07.2023 Tüm Yazıları
-
Vehbi CamgözBU SEÇİMDE NEYİ OYLAYACAĞIZ !!!? 24.03.2023 Tüm Yazıları
-
Tahsin ÖtgüçİSLAMIN ENGELLİYE BAKIŞI 28.11.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa Cop“BOLU” MERKEZ “GÖL HAMİDİYE”DE ”KÖY YAŞAM MERKEZİ”AÇILIŞ TÖRENİNDEN... 21.09.2022 Tüm Yazıları
-
Ömer MadenBİR KEDİM BİLE VAR ANLIYOR MUSUN? (2) 5.08.2022 Tüm Yazıları
-
Fatih PekerMAVİ KELEBEK HİKAYESİ 14.07.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Biz Bolulular (bizbolulular.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2023
7.12.2022
30.12.2019
14.07.2019
13.05.2018
22.04.2018
6.02.2018
28.02.2018
12.02.2018
9.02.2018