Vehbi Camgöz

          Kimine göre paket beklentilere cevap verdi. Çünkü demokratikleşme bir süreçtir, tüm beklentileri bir anda karşılaması mümkün değildir. Zaman içinde beklentilerin karşılanması mümkündür. Nitekim başbakan da “bu ne ilktir, nede son olacaktır” diyerek sürecin devam edeceğini anlatmaya çalışmıştır.

          Bazılarına göre ise; bu paket açıklanması süreci uzun bir zaman devam ettiği için beklentiler yükselmiş ve neticede bazı kesimlerde hayal kırıklığı yaratmıştır. Birçok konuda beklentilere cevap vermekten uzaktır. Özellikle Alevilerle ilgili beklentiler, Heybeliada papaz okulu, gibi konularda paketle bir düzenleme gelmemektedir.

           Benim açımdan bu paket sürpriz olmadı. Paket daha açıklanmadan 4 gün önce paylaştığım yazımda, paketin beklentilerin gerisinde kalacağını, birçok kesimi tatmin etmeyeceğini anlatmaya çalışmıştım.

           Özellikle Alevilerle ilgili isteklerin önünün açılması ve cem evlerine yasal statü kazandırılabilmesi için devrim kanunlarında bir sürü değişikliğin yapılması gerektiğini buna da yine Alevilerin karşı çıktığını anlatmaya çalışmıştım. Onlara göre hem devrim kanunlarına dokunulmasın, hem de bu kanunların yasakladığı dergâhların bir parçası olan cem evine yasal statü sağlansın demek çok normal. Ama kazın ayağı hiçte öyle değil. Tekke ve zaviyeler serbest olmadıkça bunların bir parçası olan cem evlerine yasal statü verilemez. Çünkü bu yürürlükteki yasalara aykırı olur. Yine dede, baba, gibi dergâh tabirlerine özgürlük getirilmesi ve bunlara devletten maaş verilmesi de yasalara aykırı olurdu.

            Paket açıklandıktan sonra alevi önderleri öfke ile hükümet aleyhine konuşmaya başladılar. Ak parti yetkilileri de konunun başka ayrı bir paketle gündeme getirileceği açıklandı. Ama aleviler tercih yapmak zorunda kalacaklarını iyi değerlendirmelidirler. Ya devrim kanunlarının muhafızı olmaya devam edecekler veya bu kanunlardaki bazı yasakların kalkmasına rıza gösterip, cem evlerine yasal statü verilmesinin önünü açacaklar.

         Kürtlerin beklentilerine gelince onların herhangi bir haktan memnun olacaklarını düşünmüyorum. Hükümet anadilde eğitimin önü açtı. Bu bir asırdır mahrum oldukları bir hak olmasına rağmen yinede paketi kıyasıya eleştireceklerdir. Çünkü dertleri Kürt halkının hakları değil, kendi siyasetlerinin yürümesidir.  Onlara devlet olma hakkı verilse bile iplerini ellerine verdikleri dış güçler istemedikçe sakinleşecekleri yok. Ama akıl ve vicdan sahibi Kürtleri bu paketten memnun olacaklardır. Çünkü güney doğuda Kürtçe dini eğitim veren 100 kadar medrese, üzerindeki dil yasağından kurtulmuş olacak. Öteden beri bilip kullandıkları yer isimleri iade edilecek. Alfabe de yasaklı olan bazı harfler serbestçe kullanılacak.

        Sünni dindar kesimin beklentileri de kısmen karşılanmış. Kamuda bazı meslekler dışındaki görevlilere kıyafet serbestîsi getirilmiş. Bunu olumlu karşılamak gerekir. Daha bir iki yıl önce bunu hayalini bile kurmak mümkün değildi. Yani bu özgürlük dün, Müslümanların gördüğü rüyası iken, bugün kabul olmuş duasına dönüştü. Emeği geçen herkese teşekkür etmek lazım.

         Bu özgürlükler önündeki yasağı kaldırmak yetmez. Bunun bir daha yasaklanmaması için yasal ve anayasal güvenceler gerekir. Umarız yeni anayasada bununda olduğunu göreceğiz.

         Selamlarımla..