Vehbi Camgöz

     Hepimizin takip ettiği gibi 17 Aralıkta, İstanbul C. Başsavcılığınca bir yolsuzluk operasyonu başlattılar. Başta bakanların yakınları ve oğulları olmak üzere yaklaşık seksen kişi gözaltına alınıp soruşturulmaya başlandı. Buraya kadar sorun yok. Her şey mevzuata uydurulmuş.

          Ama o da ne? Ana muhalefet partisi genel başkanı adeta bu operasyon için teşekküre gider gibi, yanına yardımcısını da alıp, soluğu ABD büyükelçiliğinde almış. Görüşmeden sonra yapılan açıklamada da hiç saklamadan “yolsuzluk operasyonu da gündeme geldi” diye ilan ediyorlar. Buna ne demeli, nasıl yorumlamalı? Tesadüf diyelim!…

         Bazı söylenti ve iddialara göre; ABD, CHP’nin başına Sarıgül’ü getirmek istiyordu. Geçmişte Deniz Baykal’a yapıldığı gibi bu partiye zarar vererek operasyon yapmak yerine, bu sefer genel başkanı bu operasyona razı ederek, kırıp dökmeden, halk nezdinde partiye zarar vermeden yapmak istiyor. Bu konuda da partide genel başkanı ikna edip, onun vasıtası ile bu gibi operasyonlara karşı çıkacak parti içindekileri etkisizleştirme yolunu tercih ettiği yorumlanıyor.

         CHP içinde birçok kişinin böyle operasyonlara karşı çıkacağı hesaplandığı için, bu çevreleri etkisizleştirirken, onların “makam hırsı” ile hareket ettikleri imajı yayılmak isteniyor. Onun  içinde CHP’nin tavanının da tabanının da kabul edemeyeceği, kendileri ile şimdiye kadar ideoloji mücadelesi vermiş, kendi partilerinde hiçbir zaman yer almamış, “sağcı eskisi” kişiler aday gösterilerek CHP’nin tabanından gelen adaylarının önü kesilmek istenmiştir. Eğer bu adaylara karşı çıkarlarsa damga hazır; “makam hırsları nedeniyle karşı çıkıyorlar” denileceği iddia ediliyor.

            İşte tam böyle planların sıkça konuşulup yorumlandığı bir sırada, CHP genel başkanı bu ziyaretten sonra durup dururken kendi isteği ile CHP genel başkanlığından çekilebileceğini ilan ediyor. Denk gelmiş öyle konuşmuş, tesadüf!!

           Aynı günlerde, hatta hemen ertesi gün, Sarıgül açıklama yapıyor. Kendisinin çok dindar olduğunu herkesimden insanı kucaklayacağını, kendisinin bu millete Allah tarafından bir lütuf olduğunu bildirerek, “Allah daha ne yapsın Sarıgül’ü gönderdi ya” diye demeç veriyor. Tamda bu günlerde ne tesadüf değil mi?

         Başta İstanbul olmak üzere tüm memlekette cemaat’in “ağabeyleri” kendilerine bağlı evler, dershaneler, yurtlar ve okullarda “benim oyum Sarıgül’e, benim oyum CHP ye” dedikleri piyasaya çıkmaya başladı. Ne büyük tesadüf?!!

         Yolsuzluk soruşturmasının başladığı gün, ABD büyükelçisi bir toplantıda şöyle bir cümle kuruyor. “biz halk bankası ile ilgili olarak çok uyardık. Şimdi imparatorluğun çöküşünü izlesinler” diye kabadayılanıyor. Ama ülkenin ana muhalefet partisinden ve diğer milliyetçi partilerden çıt yok. Bu bir yana, CHP genel başkan yardımcısı da tamda bu günlerde, “halk bankası üzerinden İran’la ticaret yapıldığını, ambargonun delindiğini” söyleyerek, hükümeti uluslararası sömürü arenasında zorda bırakmayı amaçlayan, soru önergesi verdiği basında yer alıyor. Tesadüf, ne denir ki?!!

        İşte bu ortamda adına yolsuzluk denen, birbiri ile alakasız, hatta seneler önce başlatıldığı anlaşılan, 3 soruşturma dosyası birleştirilerek operasyon başlatılıyor. Bununla da kalmıyor, arama yaptığı evde, sanki “işgal kuvvetleri komutanı” edası ile kurulup etrafa emir yağdıran, “şike operasyonunu da ben yönettim” diyen bir kamu görevlisi ortaya çıkıyor. Tesadüftür, tesadüf!!!

        Ben bütün bunların tesadüf olduğuna ikna olabilirim. Ama ülkeyi yöneten başta başbakan olmak üzere kadrolar ikna olmuyorlar. Ayıp da ediyorlar!! Hep ülke menfaatleri için varlığını ve hayatını feda etmiş!, ülke idarecilerine İslamcı olmamaları kaydı ile yardım  etmiş, onlara methiyeler  düzmüş koskoca hoca efendi size bunları yapar mı? Daha dün elerini kaldırarak size ne kadar dualar etti?!    

         Canınızı sıkmayın bütün bunlar tesadüftür. CHP’liler de, hiç istiflerini bozmasınlar bunlar tesadüftür. Nitekim Sayın Baykal’ın başına gelenlerde kötü bir tesadüftü! Bu da onun gibi tesadüftür! Bugün iktidara yapılanlar yarın iktidara gelince onlara da yapılacak değil ya!! Tesadüftür, tesadüf!!

         Selamlarımla…